İşkence, elektroşok... Dolandırıcılık çiftliklerinde zorla tutulanlar başlarına gelenleri anlattı

Güneydoğu Asya’nın son dönemdeki en büyük krizi, çeşitli yollarla kandırılarak dolandırıcılık çiftliklerine getirilen ve burada dünyanın dört bir yanındaki insanları dolandırmaya zorlanan kişiler…

Myanmar ve Tayland gibi siyasi istikrarın sallantılı olduğu Güneydoğu Asya ülkelerinde kurulan bu çiftliklerin başında genellikle Çinli suç çeteleri oluyor.

Tayland ve Myanmar arasındaki insan kaçakçılığında alıkonan yüzlerce kişiden biri olan 27 yaşındaki Seye, İngiliz gazetesi The Guardian’a “Çinliler neredeyse her gün bana elektroşok veriyorlardı. Buna dokuz ay boyunca katlandım” dedi.

Seye bu ay isyancı bir grup tarafından Tayland sınırına geçirilen ve yarısından fazlası Etiyopyalılardan oluşan 260 kişiden biri. Söz konusu grup, bölgenin en büyük dolandırıcılık çiftliklerinden birinde kapana kısıldıklarını iddia ediyor.

EN AZ 220 BİN KİŞİ BU ŞEKİLDE ESİR TUTULUYOR

Bu devasa göç, uluslararası çevrimiçi dolandırıcılık faaliyetleri için kurulan çiftliklere baskının arttığı bir dönemde geldi. Bu dolandırıcılıklar romantik ilişki vaadiyle kandırma olacağı gibi, kumar ve kripto yatırımcılığıyla da ilgili olabiliyor.

Ancak dolandırıcılar da dolandırılan kişilerden oluşuyor: Çoğu kişi, maaşı iyi bir iş vaadiyle kandırılarak çitlerle çevrili bu çiftliklere kapatılıyor.

Kandırılanlar genellikle Asya, Afrika, Ortadoğu ve Güney Amerika’daki fakir ülkelerde yaşayan kişiler oluyor. Birleşmiş Milletler (BM) Myanmar’da en az 120 bin kişinin, Kamboçya’da ise 100 bin kişinin dolandırıcılığa zorlandığını söylüyor.

ABD Barış Enstitüsü’ndeki araştırmacılar, dünya genelinde yılda 63,9 milyar doların bu tür dolandırıcılık faaliyetlerinde kaybedildiğini tahmin ediyor. Bu meblağın 39 milyar doları Kamboçya, Myanmar ve Laos’taki dolandırıcılık faaliyetlerinde gidiyor.

‘İNSANLARI HAYVAN GİBİ CEZALANDIRIYORLAR’

24 yaşındaki Shazab altı ay önce bilişim sektöründe çalışma umuduyla Pakistan’dan Bangkok’a gittiğini söylüyor. Ancak Bangkok’a geldiğinde telefonunu ve pasaportunu suç çetelerine kaptırdığını söyleyen Shazab, Myanmar’daki bir dolandırıcılık çiftliğinde zoraki çalıştırıldığını anlattı.

Başta bu işi kabul etmediğini söyleyen Shazab, “Reddettiğimde işkence yaptılar. Her iki elimi de bağlayıp dövdüler beni. Elektroşok verdiler. Sonra iyi çalışmadığımı söyleyerek beni başka bir çiftliğe 10 bin dolara sattılar. Parayı gözümün önünde değiş tokuş ettiler” dedi.

Shazab, Myanmar’daki isyancı gruplardan biri olan Demokratik Karen Budist Ordusu (DKBD) tarafından Tayland ordusuna teslim edilen kişilerden biri. DKBD de grubun Tayland-Myanmar sınırındaki Kyauk-Khet’teki bir dolandırıcılık merkezinde çalıştıklarını teyit etti.

Gruptaki çoğu kişi, elektroşok nedeniyle vücutlarında oluşan yaraları gösterdi. Salman adındaki bir diğer Pakistanlı “İnsanları hayvan gibi cezalandırıyorlar. Hiçbir neden olmadan işkence ediyorlar” dedi.

Serbest bırakılanlar arasında Çin, Brezilya, Kamboçya, Malezya, Pakistan, Sri Lanka, Nepal, Endonezya, Hindistan, Laos, Bangladeş, Etiyopya, Kenya, Uganda, Nijerya ve Tanzanya vatandaşları olduğu öğrenildi.

GÜNDE 15 SAAT ÇALIŞIYORLARMIŞ

Tayland geçen haftalarda bu tür dolandırıcılık merkezlerine operasyon düzenleme başladı: Yetkililer dolandırıcılık merkezlerine ev sahipliği yaptığı düşünülen beş bölgede interneti, elektriği ve yakıtı kesti.

Bu şekilde yaklaşık yedi bin kişi Myanmar’daki dolandırıcılık çiftliklerinden kurtarılarak Tayland’a sevk edildi.

Çin de 22 yaşındaki ünlü Çinli oyuncu Wang Xing’in ocak ayında Myanmar’a kaçırılması üstüne bu tür dolandırıcılık faaliyetlerine karşı savaş ilan etti. Wang bir film yapımcısından aldığını düşündüğü teklif için Tayland’a gitmiş ancak suç çeteleri tarafından alıkonmuştu.

GÜNLÜK KOTAYI DOLDURAMAZLARSA...

Röportaj yapılan kurbanların anlattığına göre günde 15 saat çalışıyor ancak maaş almıyorlardı. Satıldığı merkezde 12 kişiden oluşan bir ekibin liderliğini yaptığını söyleyen Shazab, her gün çevrimiçi “müşterilerden” 10 bin dolar çalmakla görevlendirildiklerini söyledi.

Kotayı doldurmayı başaramadıklarında bir hafta boyunca karanlık odaya kapatıldıklarını söyleyen Shazab, burada dayak yediklerini ve binden fazla şınav çekmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Shazab ayrıca “Takım arkadaşlarıma işkence etmemi emrettiler. Yapamayacağımı söyleyince de üç gün boyunca dayak yedim” diye iddia etti.

ÇİNLİ ÇETELERİN TEKELİNDE

Çiftliklerin 10 binadan oluştuğunu ve hepsinin iki katlı olduğunu söyleyen kurbanlar, kendilerine işkence eden kişilerin, yanlarında çevirmen tutan Çinliler olduğunu söyledi.

Tayland’ın İnsan Kaçakçılığıyla Mücadele Merkezi’nde yönetici olan Thatchai Pitaneelaboot da bu çiftliklerin Çinli 30 ila 40 suç çetesinin tekelinde olduğuna inandıklarını söyledi.

Şiddet ve işkence söylemlerine dikkatli yaklaşılması gerektiğini söyleyen Thatchai “Bazıları bu çiftliklere gönüllüce gidip milleti dolandırarak para kazanmaya çalışıyor” dedi. Ancak bu çiftliklerde zorla tutulan kişilerin olduğunun da altını çizdi.