İsyan etti: Ne yapayım, hırsızlık mı yapayım? Utanıyorum

Günden güne artan hayat pahalılığı karşısında vatandaşlar, en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor. Emekli İdris Yılmaz, "Emekliyim. 15 bin lira maaş alıyorum. Sokağa çıkıp ne yapayım, hırsızlık mı yapayım? Çayı bile veresiye içiyorum. Oğluma çay söylemeye utanıyorum. Bir çay 10 lira, bir kilo çay olmuş 300 lira" diyor.

Artvin’in Kemalpaşa ve Şavşat ilçelerinde yaşayan emekliler, düşük maaşlar nedeniyle temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını belirterek yaşadıkları ekonomik zorlukları dile getirdi.

Bölgedeki emekliler çaydan patatese, ulaşımdan barınmaya kadar birçok alanda alım güçlerinin kalmadığını ifade ediyor.

Kemalpaşalı emekli İdris Yılmaz, "Emekliyim ama hiç memnun değilim. 15 bin lira maaş alıyorum. Sokağa çıkıp ne yapayım, hırsızlık mı yapayım? Çayı bile veresiye içiyorum. Oğluma çay söylemeye utanıyorum. Bir çay 10 lira, bir kilo çay olmuş 300 lira. Bakalım hükümet bize ne kadar zam verecek. Şaşkınlık içindeyiz, sokakta ne yapacağımızı bilemiyoruz" dedi.

Bir başka Kemalpaşalı emekli ise "İdare etmeye çalışıyoruz ama emekli maaşıyla ne alınır ki? Hiçbir şey alınamıyor. Zam yapılacağına dair umudum da yok" diye konuştu.

'PARAN VARSA YAŞARSIN'

Emekli Turan Gümüş, kırsalda yaşamanın bile pahalı hale geldiğini ifade ederek, "Şavşat’ta paran varsa yaşarsın, yoksa hayat çok zor. Yazın köyde kalıyoruz, kışın ilçe merkezine geçiyoruz. Hayat pahalı, sadece bakıp geçiyoruz. Emekliye yapılacak zamma da inancım yok" dedi.

30 yıl Almanya’da yaşadıktan sonra memleketine dönen Yüksel Temur, Türkiye’deki ekonomik gidişattan memnun olmadığını belirterek, "Şimdi Çanakkale’de yaşıyorum. Memleketim Şavşat. Sadece Şavşat’ta değil, her yerde ekonomi kötü. Her yaz buraya geliyoruz ama gidişat kötü. Ülkenin geleceğini iyi görmüyorum. Maalesef hükümetin bir an önce istifa etmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

Emekli Müdesir Bahçeci ise maaşla ne tatil yapabildiğini ne de dışarda yemek yiyebildiğini söyleyerek, "Başka ne yapabiliriz ki? Gidecek yerimiz yok. Ne tatile gidebiliriz ne de dışarıda yemek yiyebiliriz. 14 bin lira maaşla ne yapılabilir ki?" diye sordu.

'BİR DEĞNEK KALDI, BAŞKA BİR ŞEYİM YOK'

Mansur Şahin ise ekonomik zorlukları geçmişle kıyaslayarak, "Eskiden bir plak vardı, derdi ki: '10 lira var, 12 nüfus var, kazma vura vura öldün fukara.' Şimdi emekli de 10 lirayla 12 kişiye bakmaya çalışıyor. Ne olacak bilmiyorum. Elimde bir değnek kaldı, başka bir varlığım yok" dedi.

Bir diğer Şavşatlı emekli ise halktan kopuk bir yönetim anlayışının, sorunları büyüttüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Milletvekilleri halkın içine inmiyor. Halkın arasında olmadan ne sorunlar var anlayamazsın. Yıllarca orman işletmesinde çalıştım, sendikacılık yaptım. Pazarda ne var ne yok bilmiyorlar. Ben 26 yıl çalıştım, şu an 19 bin 900 lira maaş alıyorum.

Köyde oturmasam geçinemem. Geçmişte çocuklarıma daire yaptım ama şimdi bunu yapmak imkansız. Manava gittim, patatesin kilosu 25 lira. Ne yapsın vatandaş?

Benim köyüm Şavşat’a 18 kilometre, gidiş dönüş 170 lira. Şavşat'ta ne yiyeceğim, sana soruyorum. Allah razı olsun birkaç kişi konuşuyor ama onlara da el konuluyor, bu da yanlış."

'PAZARA BİN LİRAYLA GİT, BOŞ DÖN'

Kemalpaşalı emekli Helim Sabuncu ise pazarda fiyatların el yaktığını söyledi. Sabuncu, "Emeklinin hali perişan. Pazarda domatesin fiyatına bir bakın, alım gücümüz var mı? Bin lirayla pazara git, boş dönersin. Ya aç kalıp öleceğiz ya da başımıza başka bir şey gelecek. Şu ellerime bakın, ben emekçiyim. Yazın çayda, kışın kalorifer başında çalışıyorum ama yine de yetmiyor aldığım maaş" diye konuştu.

Emekli İsyan Hırsızlık
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber