Kanseri, depresyonu, alkol bağımlılığını yendi: Uçmayı öğrenen aslan!

Kanseri iki kez yendi, alkolü bıraktı, babasının gölgesinden çıktı. Şimdi sahada ve dövmelerinde bir aslan gibi savaşan Acerbi, hem milli takıma hem Şampiyonlar Ligi finaline geri döndü. Onun hikayesi sadece futbol değil, hayata karşı dimdik durmanın dersi.

Francesco Acerbi’nin öyküsü, tıpkı klasik bir fabl gibi… Kahramanı bir aslan; güçlü, yaralı, inatçı ve sonunda kazanan. Uzaktan başlayan bir yolculuk, karakterini şekillendiren zorluklarla dolu bir yaşam ve sonunda alınan unutulmaz bir ders.

Bu öykü, alkol ve depresyonla mücadele eden, testis kanserini iki kez yenen ve futbolun zirvesine 37 yaşında tırmanan bir adamın, sabır, inanç ve dirençle yazdığı zafer güncesi.

Milano yakınlarındaki Vizzolo Predabissi’de doğan Acerbi, futbol serüvenine Serie C’de Pavia’da başladı.

Serie D’de Renate’ye kiralandı, ardından Reggina, Genoa ve Chievo formalarıyla İtalya’nın dört bir yanını dolaştı.

Parlak performansıyla AC Milan’ın dikkatini çekti ve 2012’de çocukluk hayalini gerçekleştirerek Rossoneri’ye transfer oldu. Ama hayat onun için farklı bir senaryo yazmıştı.

BABA TRAVMASI VE KAYIP YILLAR

Acerbi, profesyonel hayatındaki ilk düşüşü babasının vefatıyla yaşadı. Zaten yıllardır çözülmemiş bir baba-oğul ilişkisiyle boğuşuyordu. Babasının sürekli eleştirileri, onu kıracak kadar derindi.

"Bana iyilik yapmak istiyordu ama farkında olmadan beni yaralıyordu." diyordu yıllar sonra. Onunla barışmasına yardımcı olan psikoterapist Paolo Franchini ise, “Hem en büyük hayranı hem de baş belasıydı." diyordu.

Babasının ölümünden sonra kontrolden çıktı. Alkol bağımlılığı gelişti, motivasyonunu kaybetti, depresyona sürüklendi.

“Antrenmanlara sarhoş geliyordum. Fiziksel gücüm vardı ama kafamda hiçbir şey net değildi. O dönemde hastaydım ve her şeyi içiyordum." diye anlatıyordu o günleri.

KANSERE KARŞI İKİ CEPHE

AC Milan sonrası Chievo ve Sassuolo’da forma giydiği sırada, Temmuz 2013’te sağlık kontrolünde testis kanserine yakalandığı ortaya çıktı.

Tümör alındı, sahalara döndü. Ama sadece birkaç ay sonra yapılan doping testinde çıkan anormallik, kanserin geri döndüğünü gösterdi.

Pes etmedi. Kemoterapi turları arasında geçen “acı ve cesaret dolu” günlerden sonra yeniden ayağa kalktı. “Tümör bana ikinci bir şans verdi. Kim olduğumu fark ettim." diyordu.

Sevdiklerinin desteğiyle geri döndü, Sassuolo'da beş yıl istikrarla oynadı. 2018’de Lazio’ya transfer oldu.

Burada, kariyerindeki dönüm noktalarından biri olan teknik direktör Simone Inzaghi ile tanıştı.

KADERİ DEĞİŞTİREN İMZALAR

2022 yazında Inzaghi, Acerbi’yi Inter'e getirmek için ısrar etti. Yönetimde soru işaretleri vardı; taraftarlar, eski Milan geçmişinden dolayı soğuktu.

Ama Inzaghi netti: “Bize yardımcı olacağını biliyordum. Konsantrasyonu ve cesareti eşsizdi.”

Sonunda Inter, yaz transfer döneminin son gününde sadece 1 milyon Euro'ya onu kiraladı.

UNUTULMAZ GECE

Ve her şey, Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Barcelona’ya karşı oynanan ikinci maçta zirveye ulaştı.

93. dakikada, sağdan gelen ortada kendini topa atan Acerbi, topu Szczesny’nin arkasına göndererek maçı uzatmalara taşıdı. Inter toplamda 7-6 kazanırken, o an tarihe geçti.

"O an içgüdüyle ceza sahasına girdi. Hiçbir şey söylemedim, sezgisiydi." dedi teknik direktör Inzaghi.

Takım arkadaşı Carlos Augusto ise şöyle konuştu: “O anki gücü için teşekkür ediyorum. Saha dışında da harika bir hikayesi var. Ace asla pes etmiyor.”

Bu gol, Acerbi’nin Avrupa kupalarındaki 65 maçta attığı ilk goldü. 46 dokunuş yaptı, sadece biri rakip ceza sahasında, üstelik sağ ayağıyla…

Takım arkadaşı Stefan de Vrij ise özetledi: “Defans oyuncusu ama gerçek bir forvet gibi bitirdi. Bunda büyülü bir şey var.”

PSİKOLOJİK BARIŞ VE BİR TAVSİYE

Francesco Acerbi’nin Inter’e transfer süreci sadece futbol kararı değildi. Psikoloğu Paolo Franchini, bu geçişin duygusal bir yönü olduğunu vurguladı: "Ona Inter'e gitmesini önerdim. Babası bir Nerazzurri taraftarıydı ve bu hamle onun içsel huzurunu bulmasına yardımcı olacaktı.”

Acerbi, büyük maçlardan önce hala Franchini ile konuşuyor. Barcelona’ya karşı oynadığı o tarihi yarı final öncesinde de aynı şekilde...

VÜCUDUNDA ASLANLAR, RUHUNDA SAVAŞ

Acerbi’nin favori hayvanı bir aslan. Sadece sembolik değil; bu onun yaşam felsefesi.

Göğsünde “Aslan Kral” yazılı bir dövme, karnında kükreyen bir aslan ve sağ kolunda ‘Madagaskar’ filminden gülümseyen Alex karakteri bulunuyor. Saha içinde ve dışında her zaman bir aslan gibi savaştı.

Yenilgiyi hiçbir zaman kabul etmedi. Ne hastalıklara ne de hayal kırıklıklarına boyun eğdi.

MİLLİ TAKIMA SESSİZ BAŞKALDIRI

Yaklaşık iki yıldır İtalya Milli Takımı’ndan çağrı almayan Acerbi, bu duruma da sessiz kalmadı.

Mart ayında teknik direktör Luciano Spalletti’ye “Acerbi mi? Onun yaşını biliyor musunuz?” sorusu sorulunca verilen cevap buz gibiydi.

Ancak zaman Acerbi’den yana işledi. Spalletti, Norveç ve Moldova ile oynanacak maçlar için onu yeniden kadroya aldı.

İSTANBUL'UN İSYANI, MÜNİH'İN UMUDU

Acerbi’nin içsel başkaldırısı, sadece milli takımla sınırlı değil. İki yıl önce Inter’le birlikte İstanbul’da Manchester City’ye karşı kaybedilen Şampiyonlar Ligi finali de içinde kapanmamış bir yara.

Şimdi, Inter bir kez daha finalde ve bu kez Münih’te. Eğer kupa bu defa kazanılırsa, bu başarının altında Acerbi’nin izleri olacak.

“Benim değer sistemim hiçbir zaman pes etmemek üzerine kurulu. Düştüğünde kalkmalı, olaylara doğru açıdan yaklaşmalısın. Büyümenin tek yolu bu.” diyor Acerbi.

UÇMAYI ÖĞRENEN ASLAN

Acerbi, yaşadığı her zorluktan bir ders çıkardı.

"İnsanın kendi ihtiyacını fark etmesi, dış destek almayı istemesi güç gerektirir. Gerçekten seven insanlar etrafınızdaysa şanslısınız ama önce kendinizle başlamalısınız." diyor.

Şampiyonlar Ligi finali onun için bir dönüm noktası olabilir. Ama bu onun durduğu yer değil.

"Münih’te kazanmak bir kapanış olur mu bilmiyorum, ama finalden sonra da yoluma devam edeceğim." diyerek net konuşuyor.

Vücudundaki aslan dövmeleri cesaretini simgeliyorsa, sırtındaki kanatlar da artık uçmayı öğrendiğini anlatıyor.

Inter
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber