Kartalkaya faciasında 5. duruşma gergin başladı
Bolu'daki Grand Kartal Otel'de çıkan yangın faciasına ilişkin davanın bugün beşinci duruşması görülüyor. Acılı aileler "Dün heyet başkanı, bir sanık vekilini 'müştekileri tahrik etmeyin' diye uyarmak zorunda kaldı" diyerek günlerdir kışkırtıldıklarını anlattı.
Kartalkaya Kayak Merkezi'nde bulunan Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi yaralandı. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve İtfaiye Eri İrfan Acar hakkında 78'er kez 'Olası kastla öldürme' suçu ile 'Olası kastla kasten yaralama' suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası istendi.
22'ŞER YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
İddianamede ayrıca otelin teknik personeli Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ile Muharrem Şen, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
BEŞİNCİ DURUŞMA
Duruşmada 5'inci gün, bu sabah saat 09.00'da başladı. Duruşma öncesi mağdur yakınları, gazetecilere açıklama yaptı. Aileler adına konuşan, Başka Canımız Yok Platformu üyesi Zeynep Kotan "8 canını yitirmiş bir babanın, bir vekilin sözü, acısı hiçe sayılıp geçiliyor. Bir sanığın yakını, müştekilere hakaret etme cesaretini gösterebiliyor. Bununla da kalmayıp, güvenliği sağlamakla görevli kolluk güçlerine fiziksel müdahalede bulunmaya çalışıyor. Aynı sanık yakını, ilk günden bu yana bizleri de tahrik etmek için her yolu deniyor. Duruşmada defalarca tek talebimizin acımıza saygı duyulması olduğunu dile getirmemize rağmen bize reva görülen bu. Bizim tek talebimiz, adil ve şeffaf bir yargılama süreciyle tüm sorumluların hesap vermesi ve cezalandırılması" dedi.
'TAHRİK EDİYORLAR'
Ayrıca Kotan savunmalara müdahale edildiğini işaret ederek "Gözlerimizin içine baka baka karıncayı bile incitmeyen bir aile olduklarını söylüyorlar. Dün heyet başkanı, bir sanık vekilini, 'müştekileri tahrik etmeyin' diye uyarmak zorunda kaldı. Bu tahrike sadece müştekiler de maruz bırakılmıyor. Sanık müdafileri tarafından vekillerimizin sorularına sistematik bir şekilde müdahale ediliyor" diye konuştu.
"EKSİKLİKLERİ TESPİT EDİP MÜDÜRLÜĞE BİLDİRDİM"
Duruşmada Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nde görevli tutuksuz sanık itfaiye eri İrfan A.’nın savunması alındı. İrfan A. savunmasında şunları söyledi:
- "2016 yılında itfaiyeye başladım. 2020 yılında ruhsat biriminde görevlendirildim. 12 Aralık 2024’te Grand Kartal Otel’e gittim ve en üst katına çıkarak yaptığım denetimde girmediğim yer kalmadı. Acil çıkış kapıları ve diğer kapılar uygun değildi. Sprinkler sistemi yoktu, yalnızca yangın dolapları vardı. Yangın algılama sistemi mevcuttu ancak duman tahliye sistemi yoktu.
- Havuz ve SPA bölgesinde acil çıkış bulunmuyordu. Bu eksiklikleri tespit edip müdürlüğe bildirdim. 28 Aralık’ta kafe ve restorana gittim. Beni iptal dilekçesiyle arayan olmadı; iptal edildiğini sonradan öğrendim. Yasal süre olarak 15 gün verdik. 28 Aralık’ta 70 metrekarelik kafeye gittim. Bir adet kuru kimyevi toz tüpü kafede mevcuttu.
- 2021 veya 2022 yılında adliyedeki kafeyi denetledik ve orayı da uygun bulduk. Benim yaptığım işler bunlardı. Eksiklikleri tespit ettim. Gidip eksiklikleri ben belirledim; ben tespit etmesem kimse öğrenemezdi. Oteldeki eksiklikleri İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun da biliyordu.”
HTS kayıtlarında, Gazelle Otel Muhasebe Müdürü Kadir Özdemir’in aradığı hatırlatıldığında, İrfan A., "Onu tanımam. Gitmeden önce onları arıyoruz, bu kadar" dedi.
BİR KİŞİ BAYILDI
İrfan A., mahkeme başkanının "Daha önce denetlemeye gidip iptal ettiğin oldu mu? 15 gün süre verip de denetlemeye gitmediğin, iptal edilen yer oldu mu?" soruları üzerine fenalık geçirerek bayıldı. Sağlık ekipleri İrfan A.’ya müdahale ederken, duruşmaya 15 dakika ara verildi.
“KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NDEN BİR HEYET GELMİŞ EKSİK BULAMAMIŞ"
Duruşma, tutuksuz sanıklardan Bolu Belediye İtfaiye Müdürlüğü'nde itfaiye personeli olarak çalışan İrfan Acar'ın avukatının savunmasıyla devam etti:
- "İtfaiye eri burada yargılanırken Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri nerede soruyorum. Benim müvekkilim de soruşturma izni olmadan hakkında gözaltı kararı alınmış ve tutuklanmıştır. Demek ki soruşturma iznine gerek yok. Müvekkilim 8 kusuru bulmasa emin olun otel sahipleri ve yetkilileri olası kasttan yargılanamayacaktı.
- Allahın hikmeti ne büyük ki aynı gün Kültür ve Turizm Bakanlığı’nden bir heyet gelmiş ve bir eksik bile bulamamış. Ama benim müvekkilim aynı gün tek başına sekiz eksik bulmuş. Gözleminde de yangın kapılarının mevzuata uygun olmadığını da açıkça belirtmiş. Burada itfaiye erine 'Sen bu eksiklikleri niye bildirmedin?' diye bir soru görev dahilinde değil. Görevi denetlemektir ve bunu da layıkıyla yaparak eksiklikleri tespit etmiştir.
- White Fox konusuna gelirsek, orası ayrı bir işletme. Bolu Adliyesi’ni düşünün oradaki bir kafede yapılan denetim Bolu Adliyesi’ni ilgilendirmez. İlgilense o zaman bizim adliyemizde de sorun var. Milyoner şirket sahibi ile eksiklikleri tespit eden itfaiye eri aynı şekilde ‘olası kast’ ile yargılanıyor. Benim vicdanım bunu kabul etmiyor. Bu hakkaniyete aykırı bir durum. İtfaiye eri zaten bir kamu çalışanı ve mevzuata uygun hareket eder.
- Buna göre müvekkilimin eksiklikleri bir kamu kurumuna bildirme zaruriyeti yoktur. Müvekkilim yüklenmeyen bir yükümlülüğü yerine getirmediği için suçlanamaz. Biz bilirkişi raporunu kabule etmiyoruz. İtirazımızı sunacağız. Kaç yıllık otele kaç tane kurum gitmiş, kimse bir eksik bulamamış. İrfan Acar tek başına gitmiş, eksiklikleri bulmuş ve bunu da otele bildirmiş. Ben müvekkilimin yalnızca kanun önünde değil, vicdanlarda da aklanacağını düşünüyorum.”
MÜŞTEKİ AVUKATLARI ACAR'IN TUTUKLU OLARAK YARGILANMASINI TALEP ETTİ
Duruşmada söz alan müşteki ve müşteki avukatı Yüksel Gültekin, sanık Acar’a “Burada bakanlığın da belediyenin de olaya dahli olan tüm personelleri olası kasttan yargılanmalı. Huzurdaki sanık namuslu ve dürüst şekilde tutanağını tutmuş. İki kere denetime gitmişsiniz. Birisi 16’sında birisi de 28’in de. Bu aralarda Kadir Özdemir’i neden aradınız? Kadir Özdemir ile aranızda ekonomik bir bağlantı var mı? Banka hesaplarının incelenmesini istiyorum. Menfaat ilişkisi olduğunu düşünüyorum” sorusunu yöneltti.
Acar ise “Otele giderken aramışımdır, başvuru yaptıklarını gördüğümde aramışımdır. Her görüşmemizi hatırlamıyorum. Denetim başvurusu yapanlar da bizi ararlar bunlar hep standart şeyler. ‘Bunları yaptık, yapmadık’ diye ararlar. Kadir Özdemir ile menfaat ilişkim yoktur. Ben de banka hesaplarının aynı şekilde incelenmesini talep ediyorum” yanıtını verdi.
Huzura çağrılan tutuklu sanık Kadir Özdemir de Acar ile yapılan telefon görüşmeleri hakkında “Sürecin hızlanması için, alınacak belgelere ilişkin, harç yatırılacakmış onun için aramışımdır” beyanında bulundu. Duruşmada, White Fox isimli kafeye otelden giriş olup olmaması üzerine tartışıldı. Sanık Acar kafeye dışardan girdiğini beyan ederken otel içinden girişin olduğunu görmediğini ifade etti.
Müşteki avukatları Acar'ın tutuklu olarak yargılanmasını talep etti. Savcılık ise henüz dinlenmeyen sanıklar olduğu için talebin sonra değerlendirilmesini istedi.
"YANGINLA İLGİLİ TEK BİR NOKSANLIĞIMIZ YOK, 2 BİN YILLA YARGILANIYORUM"
Grand Kartal Otel davası kapsamında yargılama süreci, 5’inci gününde, tutuklu sanık Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun'un ifadesinin alınmasıyla devam etti. Ömrünü yangınla mücadeleye adadığını ifade eden Coşkun, "Sorumluluğum olup olmadığı ile ilgili savunma yapmayı zul görüyorum, 20 saat ekibimle mücadele ettik çok da kolay değildi. Hem yangın söndürme hem kurtarma çalışması yapıldı. 50'ye yakın kişi kurtarıldı. Personelimiz yanan binaya girerek 4-5 kişi daha kurtardı. Yangında omzumdan da yaralandım. 6 ay geçmesine rağmen yangına müdahalemiz ile ilgili tek bir noksanlık bile yoktur. İthamların ve iddiaların hiç birini kabul etmiyorum. Tırnaklarıyla kazıya kazıya bu göreve gelmiş biriyim, 10 yıldır Bolu İtfaiyesi'nde görev yapmaktayım. Otel belediye mücavir alan dışındadır denetim görevi bile bizde değildir. Bu bile yeterliyken 2 bin yılla yargılanıyorum." dedi.
"DÜNYANIN 6’NCI BÜYÜK OTEL YANGINIYLA 20 SAAT MÜCADELE ETTİK"
Savunmasında 20 saat boyunca yangınla mücadele ettiklerini ifade eden Coşkun, şunları söyledi:
"Ben ve ekip arkadaşlarım, 20 saat süren operasyon gerçekleştirdi. Dünyanın 6'ncı büyük otel yangını olarak geçen yangın olayını yönetmek kolay değil. Hem yangın söndürme hem de kurtarma yapılmıştır. Pencerelere ulaşabilen 50'den fazla kişi kurtarıldı. Atlama yatağı ile diğer cephede kurtarma yapıldı. Tarafımdan risk alınarak, personelimiz ile yanan binaya girilmesi talebi verilmiş, pencereye ulaşamayan 4-5 kişi kurtarılmıştır. Yangından kopan parçalar, omzuma düştü, kendim de yaralanarak, yangına müdahaleye devam ettik. Suçlamanın bir tanesi 'paylaşılabilir' ifadesini kapsamaktadır. Paylaşılabilir ifadesi, hakkımda verilen soruşturma izni ve iddianamenin temelini oluşturmaktadır. Bizim İl Özel İdareyle kullandığımız ortak paylaşım sistemi bulunmamaktadır. Raporun oluşmaması, paylaşılabilirliğin bir sorumluluk olmaması, ortak elektronik ortamının olmaması, bilirkişi raporlarına subjektif yorumlar eklenerek 'paylaşılabilir' kelimesi cımbızla çekilerek; bildirmesi gerekirken bildirmemesi yönüne dönüşmüştür. Kabul edilebilir olmadığı gibi de vicdani değildir."
"İTFAİYE DENETİMİ İLE İLGİLİ BAŞVURUYU KADİR ÖZDEMİR İPTAL ETTİ"
Savunmasında yangın denetim raporu ile ilgili de ifade veren Coşkun, "Soruşturma zamanında öğrendiğim kadarıyla, Kadir Özdemir isimli şahıs, Grand Kartal Otel için yangın denetimi için başvurmuş. İrfan Acar tarafından denetim yapılmış ve form sahibine teslim edilmiştir. Bu denetim formu yangından sonra görülmüştür. Sisteme de denetim formu yüklenmez. Bu form işleme girmeden, yine Kadir Özdemir'in başvurusuyla iptal edildi. İrfan Acar süreci açıkça anlatmış ve işleyiş budur. Başvurular yazı işlerine yapılır. Sistem üzerinden itfaiye gelir. İrfan Acar, görüşünü müsfette kağıda yazdığını belirtmiştir. 15 gün süre vermiş ve yapı sahibine formu tebliğ ettiğini beyan etmiştir. Bu işlemler şahsımın hiçbir alakası yoktur. Rapor için yasal süre beklenir. 15 gün süre dolmadan yanlış başvuru gerekçesiyle süreç sonlandırılmıştır. 23 Aralık 2024 tarihinde anneannem vefat etti. Cenaze işlemleri tarafımdan yapılmaktadır. Yıllık izinde olduğumdan bu işlere İrfan Acar baktı. Dilekçenin iptal edilmesi bu tarihlerde olduğundan iptal işlemlerini tesis etmem mümkün değildir. İptal dilekçesini onaylayan İrfan Acar'dır." diye konuştu.
"KAFE İLE İLGİLİ DE RAPOR TALEP EDİLDİ"
Otelin arka girişinde bulunan 70 metrekarelik kafe için de yangın denetimi talep edildiğini söyleyen Coşkun, "White Fox kafeyle ilgili, yangın denetimi uygunluk raporu talep edilmiş ve İrfan Acar tarafından denetim raporu hazırlanmıştır. Yine benim izinli olduğum dönemde belediyeye sunulmuş. Göreve başladıktan sonra da rapor üst yazı görülerek imzalanmıştır. Savcılık suçlasa da bilirkişi raporunda belirlendiği gibi kafeteryanın ruhsatı bulunmaz. İl Özel İdaresi ruhsat düzenlememiştir. Ruhsatsız yer için sorumlu tutulamam" dedi.
"SUÇLAMALARI ASLA KABUL ETMİYORUM"
Duruşmada, tutuklu sanıklardan Bolu Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun dinlendi. Coşkun, şunları söyledi:
- “Ömrünü yangınla mücadeleye veren, böyle bir olay karşısında da vefat eden insanlara karşı savunma yapmayı kendime zül görüyorum. Olay günü benim başında bulunduğum ve Türkiye’nin en büyük otel yangınlarından biri olarak kayıtlara geçen yangına 20 saatlik müdahalede bulunduk. Suçlamaları asla kabul etmiyorum.
- Kadir Özdemir belediyeye başvuru yapmış. Personelimiz İrfan Acar denetimi gerçekleştirmiş ve tespit edilen eksikliklerin yer aldığı denetim formu da yapı sahibine verilmiştir. Aynı belge Özdemir’in başvurusunu geri çekmesi nedeniyle iptal edilmiştir. Raporun oluşması için ise taraflara verilen sürenin dolması gerekir.
- Özdemir, başvurusunu iptal ettiği için bir belge oluşmamış ve bunun sonucunda da tarafıma iletilmemiştir. Olmayan bir rapor nedeniyle suçlanmam mümkün değildir. Olay yerini denetleyen ve iptali onaylayan İrfan Acar’dır.
"İPTALİ ONAYLAYAN İRFAN ACAR’DIR"
- İddianameye konu White Fox işletmeye ilişkin yangına uygunluk denetimi talep edilmiş ve İrfan Acar tarafından denetim yapılmıştır. Kusurların olduğu denetim formunu yangından sonra gördüm. İptal hadisesi ile alakalı şahsımın 23 Aralık 2024 tarihinde anneannem vefat ettiği için Sedat Gülener’i arayıp izin aldım. 28 Aralık’a kadar izinliydim. İrfan Acar vekil olarak atanmıştır. İptali onaylayan İrfan Acar’dır. Benim hukuki olarak izinli olduğum ortadadır. Görevde olduğum dönemde ise yalnızca üst yazı olarak 70 metrekarelik alan tarafımdan imzalanmıştır.
- Raporda, bu alan bağımsız bölüm olarak belirtilmiştir. Otel ile bütünleşik olan bir yere otelde eksiklikler tespit edilmesine rağmen yangın uygunluğu onayı verilmez. Denetim sonrası oluşturulan raporda İrfan Acar tarafından ‘otelden bağımsız’ değerlendirilmesi yapılmıştır. Ayrıca ruhsatı da yoktur bu işletmenin. Ruhsatı olmayan bir işletmeden tarafım sorumlu tutulamaz. Ayrıca başvuru geri çekilebilir ancak böylece yangına uygunluk raporu alınamaz ve böylece de iş yeri açma ruhsatı alamaz. Sonucunda da iş yeri açılamaz.”
Müşteki avukatları ise izinden döndükten sonra yapılan işlemler konusunda Coşkun'un çalışanlarla görüşüp görüşmediğini sordu. Coşkun ise "Görüşmedim" yanıtını verdi.
"BELEDİYE SINIRI DIŞINDA OLDUĞU İÇİN OTEL TALEP DOĞRULTUSUNDA DENETLENİYOR"
Coşkun’un ardından tutuklu sanık Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener dinlendi.
Gülener savunmasında, "Belediye sınırı dışında olduğu için otel talep doğrultusunda denetleniyor. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Rapor isteyip de iptale düştüğümüz bir durum daha önce yaşamadım. İlk defa böyle bir durumla karşılaştım. Ben teknik bir konu olduğu için o raporun iptal edilebileceğini bilmiyordum. Biz idari yöneticileriz, bu konu teknik bir konu" ifadelerine yer verdi.
Sanık Gülener'in avukatı Devrim Güngör de şunları söyledi:
- "Bolu Belediyesi'nin resen denetim yetkisine sahip olmadığı herkesin malumu. Böyle bir denetimi yapabilmesinin sebebi ise iş yeri sahibinin talepte bulunmuş olması. Talepleri geri çekildiğinde de bu görevleri ortadan kalkıyor. Bu denetim kaldırıldıktan sonra da bunu bildirme gibi bir durumu yok belediyede bir kurumun bir başka kuruma. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise resen denetleme yapabiliyor.
"PEK ÇOK DENETİMDE TEK EKSİKLİĞİ TESPİT EDEN İSE BOLU BELEDİYESİ"
- Masum insanların cezalandırılmasını istemek mağduriyeti gidermeyeceği gibi yeni mağduriyetler ortaya çıkaracaktır. On yıllardır faaliyet gösteren otele ilişkin yapılan pek çok denetimde tek eksikliği tespit eden ise Bolu Belediyesi. Bolu Belediyesi tarafından yapılan bir sınırlı denetim var ancak eksikliklerim sonucunun önüne geçme gibi bir yetkisi yok.
- Müvekkilim sigorta parasını almak için oteli kundaklasaydı yargılanacağı ceza ile yargılanmakta şu an. Burada otel yönetimi eksikliği biliyor, önlem almıyor. Sorumlular onlardır. Müvekkilimin bırakın tutuklu olmasını, hiçbir suça fiil veren bir eylemi bulunmamaktadır, hapiste tutulması hürriyetinden yoksun bırakılmasından başka bir şey değildir."
Bir müşteki avukatı da "HTS kayıtları, başvurular göz önüne alındığında organize bir şekilde menfaat karşılığı sürecin ilerlediğini düşünüyoruz. Bu yüzden tutuksuz sanıklardan İsmail Karagöz ve İbrahim Polat'ın da tutuklu yargılanmasını talep ediyoruz" dedi.
Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü'nde çalışan itfaiye erlerinin görevlerini kötüye kullandıklarına yönelik şüphelerimiz olduğu için ismi tespit edilen itfaiye erleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz.
DURUŞMA MÜŞTEKİ BEYANLARIYLA DEVAM EDECEK
Sanıkların ifadelerinin sonlanmasının ardından Cumhuriyet Savcısı, tutuksuz sanıklar Bolat ve Karagöz'ün hakkında yeni delil elde edilemediği; tutuksuz ev hapsindeki İrfan Acar'ın ise İtfaiye Müdürlüğü'nde en alt basamaktaki memurlardan olduğu için tutukluluk taleplerinin reddini istedi.
Mahkeme Başkanı taleplerin celse sonunda değerlendirilmesine karar verdi. Beşinci günün sonunda tüm sanıkların savunması alınırken duruşma sabah saat 10.30'da müşteki beyanlarıyla devam edecek.