Kentsel dönüşüm krizi: 'Ben polisim, parasını vereyim çık' diye arıyorlar
Ümraniye'de kentsel dönüşüm vaadiyle imza atan ve atmaya zorlanan vatandaşlar, haklarını alamadıklarını ve baskı gördüklerini söyleyerek isyan etti. Bir vatandaş "Ben polisim, evin ne kadar ediyorsa ben vereceğim parasını sana o ev yıkılacak’ diye beni aradılar. Allah rızası için sesimiz gitsin. Biri buraya baksın" ifadesini kullandı.
Ümraniye'de kentsel dönüşüm vaadiyle imza atan ve atmaya zorlanan vatandaşlar, haklarını alamadıklarını ve baskı gördüklerini söyleyerek isyan etti.
Elektrik, su ve doğalgazı kesilen, kira yardımı yetersiz bulunan, engelli ve yaşlıların yaşadığı evlere dün sabah erken saatlerde polis eşliğinde yıkım ekipleri girdi.
Vatandaşlar "Biz dönüşüme karşı değiliz ama hakkımızı istiyoruz" diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulundu.
Engelli oğlu ve epilepsi hastası eşiyle yaşayan Handan Yolcu, 15 gündür elektriksiz, susuz ve doğalgazsız olduklarını anlattı. Handan Yolcu, “Elektriğimizi suyumuzu keserlerken engelli çocuğuma biber gazı sıktılar ve bir hafta yemek yiyemedi. Hala etkisi geçmedi çocuktan” dedi.
'TAPULARIMIZI PARAYLA ALDIK, SÖZLER TUTULMADI'
38 yıldır Topağacı Mahallesi’nde yaşayan Turgay Kutlu, 12 yıl önce 2B statüsünden çıkan arsaları için tapu aldıklarını, bunun için ciddi bedeller ödediklerini anlattı:
“422 metrekare yerim var. 90 bin lira verdim. Bize ‘ileride kentsel dönüşüme girecek’ dediler. 2022’de geldiler, ‘üçte iki çoğunluğu sağlarsak dönüştüreceğiz’ dediler.
Sağladılar da. İlk muvafakatnamelere göre dairelerimiz 47-50 metrekare altına düşmeyecek, 65-75 metrekareye tamamlanacak, maliyetinden borçlandırılacaktık. 2,5 yıl geçti, kimse uğramadı. Sonra birden ofis açıp yeni sözleşme imzalamamızı istediler.
Eski imzalar iptal edilmiş. Vatandaşa sormadan belediye ile Marmara Kentsel Dönüşüm arasında pazarlık yapılmış. Sözleşmeleri dışarı çıkaramıyorsun, terimleri anlamayan insanlara okutmadan imzalatıyorlar.
Avukatlarımız ‘imzalamayın’ dedi; çünkü maddeler ucu açık. Proje değişirse hak sahibi sayılmayacağımız yazıyor. Biz razıyız dönüşüme ama şeffaf olsun."
'CUMHURBAŞKANI'NA SESLENİYORUM, BİZİ DİNLESİN'
Kutlu, imza atması için vatandaşların farklı kurumlardan arandığını, polis kimliğiyle tehdit edenler bile olduğunu belirtti:
“Haziran ayının birine kadar imzalamazsanız yerinizi satacağız’ diyorlar. Belediye Başkanı İsmet Yıldırım halka ‘terörist, provokatör’ diyor.
15 Temmuz’da iki ay nöbet tutmuş bu halk terörist mi? Sabahın altısında şafak operasyonu gibi elektrik ve suyu kesip eşyalar içerideyken yıkıma geliyorlar. Cumhurbaşkanına sesleniyorum; bizi dinlesin, bu sözleşmedeki ucu açık maddeleri kaldırsın."
'15 GÜNDÜR ELEKTRİK, SU VE DOĞALGAZIM YOK'
Engelli oğlu ve epilepsi hastası eşiyle yaşayan Handan Yolcu, 15 gündür elektriksiz, susuz ve doğalgazsız olduklarını anlattı:
“15 gündür doğalgazımız, elektriğimiz, her şeyimiz kesik. Böyle oturuyoruz. Engelli çocuğum var. Yani çok zor durumdayız. Bizi çok mağdur ettiler. Elektriğimizi suyumuzu keserlerken engelli çocuğuma biber gazı sıktılar ve bir hafta yemek yiyemedi.
Hala etkisi geçmedi çocuktan. Eşim epilepsi hastası bayıldı o hengamede. Yani zor durumdayız. Çok zor durumdayız. Yüzde yüz engelli çocuğum. Nereye gideyim?
Geçen gün bir ev bulduk engelli diye vermedi. Ne yapacağız? Bize tam hakkımızı vermiyorlar. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz. Biz de istiyoruz güzel bir evde oturmak ama hakkımızı versinler"
'BEN POLİSİM, 'EVİN NE KADAR EDİYORSA VERECEĞİM PARASINI' DİYE ARADILAR'
"Ben polisim, evin ne kadar ediyorsa ben vereceğim parasını sana
o ev yıkılacak’ diye aradılar”
Halime Tekreç, kendi emeğiyle yaptığı evin bulunduğu ana cadde
yerine, kura ile dere kenarına taşınma ihtimaline tepki
gösterdi:
“Kentsel dönüşüme karşı değilim. Ben de güzel bir dairede oturmak istiyorum ama belge vermiyorlar. Bana kura çekeceğim diyor. Ben dereye bakan tarafta çıktım diyelim ki kurada ama benim evim ana cadde üzerinde.
Böyle bir hak var mı? Ben dul kadındım o zaman param da yoktu tek başıma bu evin betonunu döktüm ben. Çok garibandım o zaman kendim yaptım burayı. Şimdi devlet burayı işgal etti. Kendinize gelin, burada gariban, engelli insanlar yaşıyor doğalgaz, elektrik, suyu kestiler.
Hem de saatleri de söküp götürdüler. Saatlerin üzerine kayıtlı isimleri de sildiler. Gözükmüyor artık. Bu nasıl oluyor? Bir gün telefonum çaldı adamın biri bana ‘Halime Hanım sen evini neden kentsel dönüşüme vermiyorsun?’ dedi.
Ben de bana hak vermedikleri için vermiyorum dedim. Sonra bana ‘Ben polisim, oraya geleceğim. Senin evin ne kadar ediyorsa ben vereceğim parasını sana. O ev yıkılacak’ dedi telefondaki kişi. Dedim gel. Allah rızası için sesim gitsin.
Cumhurbaşkanı ya da Belediye Başkanı’na, büyüklerimize. Biri buraya baksın. ak bir iki aylık bir bebek alayım. Nereye gideyim? Aylık 8 bin TL kira bedeli veriyorlar ben o parayla nereyi tutayım. Burada 30-35 bin TL evler. Gecekondu sobalı 20 bin TL. Ben bu yaşta nasıl soba yakmaya çalışacağım."
'İKİ AYDIR UYUYAMAZ OLDUK, İMZA ATMADIK AMA YIKILACAK'
Zahide Kara ise imza vermemesine rağmen yıkım tehdidiyle karşı karşıya olduklarını söyledi:
“Biz imza atmadık ama yarın öbür gün bizim elektriğimizi de kesecek, bizim evimizi de yıkmaya gelecekler. Gelsinler üstümüze yıksınlar, ölene kadar buradayız. Bize ev verseler, düzgün kira yardımı yapsalar. Ben 12 bin lira maaş alıyorum zaten.
Kira fiyatları çok fazla, o parayı hangi birine yetiştireyim? Kimsenin gücü yok. Bizim haberimiz de yoktu. Diğerleri camide imza atmışlar, gitmişler. onların yüzünden biz böyle olduk.
Onların yüzünden biz böyle olduk. Biz hiç inanmıyoruz bize ev vereceklerine. İki aydır uyuyamaz olduk artık biz, kalp krizinden gideceğim. Biz imza atmadık yine de bizimki de yıkılıyor. Ne yapacağım bilmiyorum."
'HERKESE KENDİ YERİNDEN DAİRE VERİLSİN'
Esmen Şahin çözüm önerilerini dile getirdi:
"Halkımız kandırıldı. Herkese imza attırıldı. Şu an vatandaş evlerini terk edip gidiyor. Kiralar 20-25 bin lira. Devletin verdiği kira daha başlamadı 8 bin lira. Şimdi burada biz imza vermedik. Çünkü niye vermedik?
Bazı yerlerde yapım süreci uzadıkça uzuyor. Onun için biz yerlerimizi vermiyoruz. Kentsel dönüşüme de karşı değiliz. Herkese kendi yerinden daire verilsin. Hakkıyla versinler. Milleti kandırmasınlar. Vatandaş burada rahat."