Kısa bir uyku, yaratıcılığı artırabilir: Bilim insanları “ilham anı”nın gizini çözüyor
Almanya’nın Hamburg kentinde yapılan bir araştırma, kısa süreli uykunun beynin gizli bir aşamasında “yaratıcı içgörü”yü tetiklediğini ortaya koydu. N2 olarak adlandırılan bu uyku evresine giren katılımcılar, uyandıktan sonra karmaşık sorunları çok daha hızlı çözdü.
Hamburg Üniversitesi’nden bilim insanları, insan beyninin uykunun belirli bir evresinde “aniden fark etme” anları yaşayabileceğini keşfetti.
Araştırmaya göre, N2 uyku evresi olarak bilinen kısa bir uyku dönemine giren kişiler, karmaşık görevlerde gizli kuralları fark etme konusunda belirgin biçimde daha başarılı oldu.
N2 evresi, uykunun ne çok derin ne de çok
yüzeysel bir aşaması olarak tanımlanıyor.
Araştırmacılar, bu evreye girildiğini anlamak için katılımcıların
ellerine küçük bir plastik bardak vererek deneyi gerçekleştirdi.
Bardak kişinin elinden düştüğünde, katılımcının N2 evresine geçtiği
anlaşıldı.
DENEYİN DETAYLARI
Çalışmada 90 katılımcıdan, ekranda görünen hareketli
nokta kümelerini sınıflandırmaları istendi.
Katılımcılara görevi kolaylaştırabilecek gizli bir kural
söylenmedi: Noktaların rengi (mor veya turuncu),
doğru yanıtı önceden tahmin edebiliyordu.
Bir süre sonra katılımcılara 20 dakikalık bir uyku molası verildi ve beyin aktiviteleri EEG cihazlarıyla kaydedildi. Uykunun ardından aynı göreve döndüklerinde, N2 evresine ulaşanların performansında dikkat çekici bir artış gözlendi.
“AHA!” ANLARINI UYKU TETİKLİYOR
Araştırma sonuçlarına göre, N2 evresine ulaşanların
yüzde 70’inden fazlası gizli kuralı fark etti.
Buna karşılık, uyanık kalanların yüzde 55,5’i ve
yüzeysel N1 uykusuna dalanların yüzde 63,6’sı aynı
başarıyı gösterdi.
Bu sonuç, uykunun belirli bir aşamasının beynin yeniden
yapılanma ve örüntü tanıma süreçlerini desteklediğini
ortaya koydu.
Hamburg Üniversitesi’nden nörobilimci Nicolas
Schuck, “Kısa bir uykunun insanların daha önce
göremedikleri bağlantıları kurmasını sağlaması gerçekten
büyüleyici” dedi.
BEYİN, GÜRÜLTÜYÜ TEMİZLİYOR
Araştırmacılar, bu etkinin nedenini anlamak için EEG
sinyallerinde “spektral eğim” (spectral slope) adı
verilen bir ölçüm tekniğini inceledi.
Bu yöntem, beynin farklı frekanslardaki aktiviteleri arasındaki
dengeyi gösteriyor.
Elde edilen verilere göre, daha dik bir spektral
eğim, içgörü yaşama olasılığını artırıyor.
Bilim insanları, bu süreci makine öğrenimindeki
“düzenleme” (regularisation) tekniğine benzetiyor.
Tıpkı karmaşık modellerde önemsiz değişkenlerin bastırılması gibi,
beyin de önemsiz bağlantıları zayıflatıp bilgi
“gürültüsünü” azaltıyor. Bu sayede zihinsel alan temizleniyor ve
gizli kalıplar daha net biçimde ortaya çıkıyor.
Araştırmacılar, bu mekanizmanın beynin enerji dengesini korumasına ve hatıralar arasında karışıklığı önlemesine yardımcı olduğunu belirtiyor.
UYKU ZİHNİ YENİDEN BAŞLATIYOR
Sonuç olarak, N2 uykusunun yalnızca dinlenmeyi değil, aynı zamanda bilişsel yenilenmeyi ve yaratıcılığı da desteklediği düşünülüyor. Araştırmacılar, bu evrenin zihinsel karmaşayı temizleyerek yenilikçi düşünceye zemin hazırladığını söylüyor.
Çalışmanın yazarlarından biri, “Uyku zihinsel dağınıklığı temizliyor ve beynin daha net düşünmesini sağlıyor” diyerek bulguların önemini vurguladı.