Milyonların gözü Ankara'daydı: CHP Kurultayı davası ertelendi

CHP için 'mutlak butlan', yani Özgür Özel'in Kemal Kılıçdaroğlu yerine genel başkan seçildiği kurultayın yok sayılması riski barındıran dava 24 Ekim'e ertelendi. Mahkeme heyeti, mevcut yönetimin tedbiren uzaklaştırılması talebini reddetti.

Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil çok sayıda yerel yöneticisi tutuklu olan CHP için bugün oldukça kritik bir gündü.

'Mutlak butlan' ( Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 4-5 Kasım kurultayının yok sayılması) riski barındıran dava Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde saat 10.00'da başladı. Bir buçuk saat sürdükten sonra 24 Ekim'e ertelendi.

Davacılar tarafından sunulan tedbir talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı belirtildi.

21 EYLÜL'DEKİ KURULTAYIN DELEGE LİSTESİ İSTENDİ

Çankaya İlçe Seçim kurulu ve CHP Genel Merkezi'ne yazı yazılarak 21 Eylül 2025'te düzenlenecek kurultaya ilişkin delege listesiyle birleştirme tutanaklarının istenmesine karar verildi.

24 Eylül'de İstanbul'da yapılacak olağanüstü il kongresinden sonra da Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'na ve CHP Genel Merkezi'ne yazılarak, tüm delege listesinin ve tutanakların getirilmesi kararlaştırıldı.

Ayrıca CHP İstanbul kongresinin iptal talebini reddeden Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ret kararının gerekçesinin istenmesine hükmedildi.

CHP AVUKATI: KARAR NORMAL

CHP avukatı Çağlar Çağlayan, gelişmeyi "Davanın haksız olduğu ortaya çıkmış oldu. Bu haliyle de sonuçlanacaktır. Kurultayımızı yapacağız, bir sonraki celsede gereğini söyleyeceğiz. Zaten eksiklik var dosyada, ertelenmesi gerekiyordu, kurultayın da beklenmesi gerekiyordu. O yüzden normal" diye yorumladı.

'CHP'NİN İMAJINI ZEDELEMEYE ÇALIŞIYORLAR'

Mahkeme kararıyla görevden alınmasına rağmen Özel'in "Benim İstanbul İl Başkanım" diye andığı Özgür Çelik ise "Beklediğimiz karar reddi yönündeydi" dedi.

"Demokles'in kılıcını Cumhuriyet Halk Partisi'nin tepesinde sallandırma girişimi. Cumhuriyet Halk Partisi kamuoyunda kongrelerle tartışılsın, kurultaylarla tartışılsın, Cumhuriyet Halk Partisi'nin toplumdaki itibarı azalsın, imajı zedelensin. Bunun çabası.

Ama bu çabaya yönelik biz hem Türkiye'nin gerçek sorunlarını dile getirmeye devam edeceğiz, hem parti programımızı hazırlıyoruz. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel öncülüğünde parti programımız hazırlanıyor. Toplum sorunlarına çözümler üretecek bir iktidar programını hazırlamaya devam edeceğiz ve kararlı bir biçimde iktidar yürüyüşümüzü sürdüreceğiz."

DURUŞMADA ÖNE ÇIKANLAR

Hukukçu akademisyenler Şule Özsoy Boyunsuz ve Kemal Gözler tarafından hazırlanan hukuki görüşlerin dosyaya sunulduğu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) kapsamında hukukçular Adem Sözüer ve Volkan Aslan'ın uzman görüşünün de eklendiği belirtildi.

'KILIÇDAROĞLU DÖNSÜN' TALEBİ

Verdiği şikayet dilekçesiyle yargı sürecini başlatan eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın avukatı Onur Üregen, dava konusu kurultayın sakatlandığını ileri sürerek bir kez daha eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerinin tedbiren göreve getirilmesini talep etti.

Özel ve mevcut yönetimin kararlarının yok hükmünde sayılmasını istedi.

CHP avukatı Çağlar Çağlayan'sa butlan talebiyle ilgili şunları söyledi:

"Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararına göre hem kongrelerin devamı hem partinin gelecek faaliyetlerinin kongre bakımından incelenmesi hem de kongre seçimlerinin iptali bakımından YSK'nın görevli olduğu tartışma dışıdır.

Haliyle kongrenin seçimleriyle iptalinin talep edildiği davada mahkemenin yargı yolu bakımından görevsiz olduğunu tekrar ifade ediyoruz."

'SUÇ ÖRGÜTÜ' GERİLİMİ

Davacı vekili Onur Üregen'in henüz duruşmanın başında sarf ettiği sözler de salonda büyük gerilime yol açtı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Emir, Üregen'in "kurultay sonucunun Özel lehine değiştirme için kriminal faaliyetlerle sakatlandığı" ve "suç örgütü" ifadelerine "Ne demek bu? Sensin suç örgütü" tepkisini gösterdi.

CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer de "Böyle bir beyan olur mu, sensin suç örgütü" diye çıkıştı.

Avukatlar hakimin müdahale etmemesine itiraz ederek "Ortada suç mu var? Avukat suç işliyor" dedi.

Dosyaların taşındığı anlar kameralara yansıdı. Fotoğraf: Anadolu Ajansı

SÜREÇ NASIL İLERLEDİ?

Bilindiği üzere Kasım 2023'te yapılan oylamada mevcut ana muhalefet lideri Özgür Özel 812 oy alarak 13 yıldır bu koltukta oturan Kılıçdaroğlu'nun yerine genel başkan seçildi.

Ancak eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'la bazı delegeler, bahse konu kurultayın iptali ve yetkili kurulların görevden uzaklaştırılması talebiyle davalar açtı.

Özel, 21 Mart’ta partisini olağanüstü kongreye götüreceğini açıkladı:

"Tüzüğümüzün bana verdiği yetkiye dayanarak, 15 gün sonrasına olağanüstü kurultay kararı aldığımızı ve partiye kayyum girişimlerinin önünü kestiğimizi Türkiye'ye ilan ederiz."

6 Nisan 2025'te yapılan olağanüstü kurultayda Özel yeniden genel başkanlığa seçildi.

Bu sırada Savaş ve beraberindekilerin açtığı davalar, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleştirildi.

26 Mayıs'taki duruşmada bir sonraki duruşma tarihi 30 Haziran olarak belirlendi. Ayrıca dilekçelerde 'mutlak butlan' ifadesi resmi kayıtlara geçti.

Türk Dil Kurumu'na göre butlan Arapça kökenli bir sözcük ve geçersizlik anlamına geliyor. Hukukta, hukuki işlemlerdeki geçersizlik türlerinden biri olarak tanımlanıyor.

Bu davada hukuken kurultayın baştan itibaren yok sayılması, alınan tüm kararların geçersiz sayılması demek oluyor.

Eğer mahkeme bu yönde karar verirse Özgür Özel başkanlığındaki yönetim 'hukuken hiçbir geçerliliği olmayan' bir yapı haline gelecek ve partinin yeniden kurultaya gitmesi gündeme gelecek.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve iadesi de beklenen ihtimaller arasında.

Bu süreçte hukuk davası dışında bir de ceza davası açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kurultayda usulsüzlük yapıldığı suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma başlattı ve iddianame 3 Haziran'da kabul edildi.

Bu iddianamede İmamoğlu dahil 12 kişi hakkında "oylamaya hile karıştırma" suçundan bir yıldan üçer yıla kadar hapis cezası isteniyor. Eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na mağdur, Lütfü Savaş'a müşteki sıfatıyla yer veriliyor.

Kılıçdaroğlu ilk etapta ifade vermeye gitmedi. Bunu "Partimi adliyede tartıştırmam" sözleriyle açıkladı.

'KILIÇDAROĞLU' TARTIŞMASI

30 Haziran'daki duruşma öncesi yaşanan başka bir gelişmeyse parti içinde yeni tartışmalara yol açtı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, haziran ayında Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Siyasetçiye yakınlığıyla bilinen bu üç isim, eski genel başkana mutlak butlan kararını tanımamasını teklif etti, ancak ret yanıtı aldı: "Partiyi kayyuma mı bırakayım?"

İmamoğlu, önce kulislerden yayılan sonra da Seçer tarafından kameralar karşısında doğrulanan bu sözler sonrası 'ihanete uğramış gibi hissettiğini' söyledi.

Yavaş'sa Özel ve Kılıçdaroğlu'na birlik çağrısında bulundu:

"Bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir ve beraber olmaktan başka ne şansımız var ne de çaremiz. Hep söyledim: Bu sadece bizim partimizin meselesi değil, tüm muhalefet partilerinin sorumluluğudur. Çünkü eğer birlikte hareket etmezsek, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybederiz. Hatta torunlarımız dahi bizi affetmez."

"Bu süreçte önceki genel başkanımız, mevcut genel başkanımız ve tüm partililerin tek yumruk halinde bir ve bütün durması en büyük arzumdur, olması gerekendir. Aksi halde ben dâhil hiçbirimizin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz. Benim anlatmak istediğim sadece bundan ibarettir."

Özel, geçtiğimiz günlerde Kılıçdaroğlu'na bir kez daha "CHP'nin yargı eliyle dizayn edilmesine karşı en önemli güvencenin kendisinin olduğunu açıklaması çok kıymetli olur. Bu darbe girişimlerine karşı en önemli güvence kendisidir" diye seslendi.

Ancak Kılıçdaroğlu, bu çağrıyı da yanıtsız bıraktı.

30 HAZİRAN'DAKİ DURUŞMA VE SONRASINDA NE OLDU?

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, 26 Mayıs 2025'teki duruşmada, davalıların "ihtiyati tedbir" olarak mevcut parti yönetiminin görevden uzaklaştırılması talebini reddetti, davayı da "sözlü savunma" için 30 Haziran'a erteledi.

30 Haziran 2025'teki 38. Olağan Kurultay'ın iptali istemli davanın görülmesine kısa süre kala Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu ile 11 kişi hakkında CHP delegelerine "oy karşılığında para, telefon ve ev verildiği" iddiasıyla başlattığı soruşturma kapsamındaki iddianameyi tamamladı ve Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

Ancak, Asliye Ceza Mahkemesi "görevsizlik" kararıyla, dosyayı Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise mahkemenin "görevsizlik" kararına itiraz etti.

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın görüldüğü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi ise bu itirazın sonuçlanmasının beklenmesine hükmederek duruşmayı önce 8 Eylül'e erteledi.

Bahse konu tarihin CHP'nin 4-9 Eylül tarihleri arasındaki kuruluş yıldönümü etkinliklerine denk gelmesi nedeniyle partinin yaptığı itiraz üzerine duruşma tarihi 15 Eylül olarak belirlendi.

ANKARA'DAKİ MAHKEME İSTANBUL'DAKİ DOSYALARI İSTEDİ

Bu sırada Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderdiği talep yazısında, CHP'nin İstanbul İl Kongresi'nin iptaline ilişkin dosyayı istedi.

Mahkeme ayrıca CHP 38. İstanbul İl Kongresi'nde usulsüzlük iddiasıyla açılan ceza davasının dosyasını da İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi'nden talep etti.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 'hile karıştırıldığı' iddiasıyla Özgür Çelik'in 8 Ekim 2023'te CHP İstanbul İl Başkanı seçildiği kongreyi iptal etmiş, mevcut yönetimi görevden alarak yerine aralarında Gürsel Tekin'in de olduğu bir kayyum heyeti atamıştı.

21 EYLÜL'DEKİ OLAĞANÜSTÜ KURULTAY RİSKLERİ ORTADAN KALDIRIR MI?

Peki, 21 Eylül'deki olağanüstü kurultay, 'mutlak butlan' veya 'kayyum' ihtimalini ortadan kaldırır mı?

Özgür Özel ve parti yönetimi, mahkemeden kayyum ya da mutlak butlan kararı çıkması halinde, gelecek heyetin en fazla altı gün görev yapabileceğini savunuyor.

Buna gerekçe olarak, 1000 dolayındaki delegenin imzasıyla yaptığı 21 Eylül'deki olağanüstü kurultay çağrısı gösteriliyor.

Parti tüzüğü, genel başkanın doğrudan kendi kararı, Parti Meclisi'nin (PM) veya delegenin salt çoğunluğunun talebiyle olağanüstü kurultay kararı alabileceğine hükmediyor.

Ana muhalefetin hukukçu kurmayları, mahkemenin 21 Eylül'de İstanbul hariç, delegelerin tamamına yakının çağrısı ile yapılan olağanüstü kurultay çağrısını da dikkate alarak "dava konusuz kaldı" diyerek dosyayı kapatması gerektiğini savunuyor.

Olağanüstü kurultayın mutlak butlanın yanı sıra, kayyum veya çağrı heyeti ihtimallerini de ortadan kaldıracağına inanılıyor.

CHP kurultay
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber