Müzede 150 yıllık gecikme: Fosiller yeni keşfedildi
İngiltere’de 150 yılı aşkın süredir müze koleksiyonlarında yanlış tanımlanan fosillerin, aslında “yaşayan fosil” koelakant balıklarına ait olduğu ortaya çıktı. Bristol Üniversitesi araştırmacıları, Triyas Dönemi’nden kalan bu fosillerin İngiltere’nin tropikal geçmişine ışık tuttuğunu belirtti.
Bir zamanlar milyonlarca yıl önce yok olduğu sanılan “yaşayan fosil” olarak bilinen koelakant balığının yeni fosilleri, İngiltere’deki müze koleksiyonlarında 150 yılı aşkın süredir fark edilmeden duruyordu. Bristol Üniversitesi’nden Jacob Quinn liderliğinde yapılan araştırma, önceden başka canlılara ait sanılan fosillerin aslında koelakant balıklarına ait olduğunu ortaya koydu.
Yeni çalışmada incelenen fosiller, yaklaşık 200 milyon yıl öncesine, yani Triyas Dönemi’nin sonlarına tarihleniyor. O dönemde bugünkü Birleşik Krallık, tropikal iklim kuşağında yer alıyordu.
Araştırmayı yürüten Bristol Üniversitesi’nden Profesör Mike
Benton, öğrencisi Jacob Quinn’in bu buluşu nasıl yaptığını şöyle
anlattı:
“Jacob, yüksek lisans tezi sırasında daha önce deniz sürüngeni
Pachystropheus olarak tanımlanan birçok fosilin aslında koelakant
balıklarına ait olduğunu fark etti. Ülke genelindeki müze
koleksiyonlarını incelediğinde, aynı hatanın birçok kez
tekrarlandığını gördü.”
YÜZYILLARDIR GÖZDEN KAÇAN FOSİLLER
Bristol Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi Onursal Araştırma
Görevlisi Jacob Quinn, keşifle ilgili olarak şunları söyledi:
“Bazı fosillerin 1800’lü yılların sonlarından beri müze depolarında
ya da sergi alanlarında sergilendiğini görmek inanılmaz. Bu
örnekler yıllarca kertenkele, memeli veya farklı canlılara ait
sanılmış. Daha önce yalnızca dört koelakant kaydı bilinirken, şimdi
elimizde elliden fazla örnek var.”
Quinn, yeniden sınıflandırmayı doğrulamak için X-ışını görüntüleme yöntemini kullandı. Çoğu örneğin, günümüzde hâlâ yaşayan türlerle akraba olan soyu tükenmiş Mawsoniidae ailesine ait olduğu tespit edildi.
TRİYAS DÖNEMİNDE ZENGİN BİR SUALTI DÜNYASI
Araştırmanın ortak yazarı Uruguay Üniversitesi’nden Pablo Toriño, incelenen fosillerin farklı yaş ve türlerde bireylere ait olduğunu belirterek, “Bazıları bir metreye kadar uzanıyor; bu da dönemin oldukça çeşitli bir sualtı topluluğuna işaret ediyor” dedi.
Bristol Üniversitesi’nden Dr. David Whiteside ise, fosillerin bulunduğu bölgenin Triyas döneminde sığ tropikal denizlerle çevrili küçük adalardan oluşan bir takımada olduğunu söyledi. Whiteside, “Modern koelakantlar gibi bu balıklar da muhtemelen deniz tabanında avını bekleyen fırsatçı yırtıcılardı. İlginç olan şu ki, bir zamanlar yedikleri düşünülen küçük Pachystropheus sürüngenlerinin fosilleriyle kendi fosilleri yıllarca karıştırılmış,” ifadelerini kullandı.