Narin Güran cinayeti davasında karar çıktı
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayeti davasında karar çıktı. Mahkeme anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Cesedi saklayan Nevzat Bahtiyar'a 4 yıl 6 ay ceza verildi. Cezalarda indirim yapılmadı.
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın cansız bedenine 19 gün sonra 8 Eylül'de ailenin komşusu Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi üzerine Eğertutmaz Deresi'nde ulaşıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile itirafçı Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklandı.
Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edildi.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım'da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık'a ertelenmişti. Üç gün önce başlayan karar duruşmasında bugün tutuklu sanığın ifadelerinin alınmasıyla sona gelindi.
MAHKEME SON SÖZLERİNİ SORDU
Gün boyu süren ifade işlemlerinin ardından 18.30 sularında duruşmaya ara veren mahkeme saat 21.00'de yeniden duruşmayı açıp sanıkların son sözlerini sordu.
Tutuklu sanık Yüksel Güran, yüreğinin yaralı olduğunu belirterek, "Rabbim şahidim ve kefilimdir. Kızımın katili olmadım. Bir Allah'ın kulunun yanında kızıma zarar vermedim. Başım diktir. Şu an katilinin yanında cevap veriyorum. Beraatimi istiyorum" dedi.
Tutuklu sanık Enes Güran ise her zaman doğruyu konuştuğunu savunarak, üzerine atılı suçları kabul etmediğini ve beraatini istediğini belirtti.
Tutuklu sanık Salim Güran ise Narin'in, yeğeni olduğunu hatırlatarak, "Canımdır, bu dünyada ona en son zarar verecek kişi benim. Öküz meydandadır. Kimse öküz buradadır demiyor. Suçsuzum, beraatimi istiyorum" beyanında bulundu.
Tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar da "Sayın Başkan'ım Narin'i kesinlikle ben öldürmedim. Cesedi Salim Güran bana verdi. Ben de taşıdım. Taşıma cezası neyse ben razıyım. Yemin ederim kesinlikle ben öldürmedim" dedi.
KARAR AÇIKLANDI
Mahkeme heyetinin daha sonra tutuklu 4 sanık hakkında kararını açıkladı.
Mahkeme, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ın Türk Ceza Kanunu'nun 37/1, 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmalarına karar verdi.
Nevzat Bahtiyar'a ise "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
4 sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme sanıkların cezalarında iyi hal indirimi de yapmadı.
Mahkeme kararında, şu ifadelere yer verildi:
1- Sanık Salim Güran'ın diğer sanıklar Yüksel Güran ve Enes Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, çocuk olan maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,
2- Sanık Enes Güran'ın diğer sanıklar Yüksel Güran ve Salim Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, çocuk olan maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,
3- Sanık Yüksel Güran'ın diğer sanıklar Enes Güran ve Salim Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, çocuk olan maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,
4- Her ne kadar sanık Nevzat Bahtiyar hakkında diğer sanıklarla birlikte iştirak halinde maktul Narin Güran'ı kasten öldürme suçundan cezalandırılması istemi ile mahkememize kamu davası açılmışsa da, sanığın katılan Arif’in evine geldiğinde maktul Narin'in cansız bedenini yerde bulduğu, ardından sanık Salim'in tehditleri ile Narin'in cansız bedenini Arif'in evinden alarak Egertutmaz deresine götürdüğü ve cansız bedenin bulunduğu çuvalı dere kenarına üzerine taş koymak suretiyle sakladığı göz önüne alındığında; sanığın üzerine atılı eyleminin ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu’ oluşturduğu anlaşıldığından; suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suç sebep ve saikleri, maktul Narin'in cansız bedeninin sanığın beyanları ile değil yapılan araştırmalar neticesinde bulunması, maktul Narin'in öldürüldüğü tarihten cansız bedeninin bulunduğu tarihe kadar geçen süre, bu süre içerisinde suç delillerinin bulunamaması (Adli Tıp Kurumları tarafından yapılan onlarca araştırmalara rağmen herhangi bir delilin bulunmaması, delil bulunmayışına sebebin ise söz konusu cansız bedenin uzunca süre suyun içerisinde kalması) karşısında TCK'nın 281/1. maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.
"KARARIN NEVZAT BOYUTUYLA EKSİK KALDIĞI KANAATİNDEYİM"
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren de davayı ilk günden beri takip ettiklerini, bütün olumsuzluklara ve tepkilere rağmen Narin Güran için adaletin tesisi ve adil bir kararın çıkması için hukuk mücadelesini sürdürdüklerini söyledi.
"Bugün mahkemeden tam da böyle bir karar mı bekliyorduk, hayır. Maalesef dosyaya ilişkin herhangi bir suça dair ikrar söz konusu olmadı ama mahkemeye de izah etmiştim, Nevzat öldürmüşse bir katil olarak ceza verilmeliydi" diyen Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öldürmemiş olsa bile hem dosyamızdaki bazı veriler, aynı zamanda 9, 10 gün boyunca Narin'i dereye götürüp saklayan kişinin Nevzat olduğu, 'iştiraken kasten çocuğu öldürmek' suçundan cezalandırılması gerektiği kanaatindeyim. Kararın Nevzat boyutuyla eksik kaldığı kanaatindeyim."
Diyarbakır Barosu Dava Takip Komisyonu'nun bu kararı istinafa taşıyacağını kaydeden Eren şunları dile getirdi:
"Toplumun vicdanında büyük yaralar açan bu cinayet dosyasında, cinayete sebep olan, Narin'i o hale getiren herkesin hak ettiği cezayı almasını söyledik. Nihayetinde şu anda bir ilk derece mahkeme kararı var elimizde.
Hukuki süreci takip etmeye devam edeceğiz. Türkiye'de benzer cinayetlerin bir daha yaşanmaması için hem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne hem siyasal iktidara çok iş düşüyor. B
iz bu davada Türkiye'de bir daha çocukların bu şekilde katledilmemesi için hem soruşturma açısından hem kolluk açısından bütün eksikleri ortaya koyduk.
Çocuk ve kadın cinayetlerine dair daha sağlıklı bir sisteme, daha sağlıklı bir politikaya ihtiyacımızın olduğunu da bu dava bizlere gösterdi."
AİLE BAKANI: CEZA YÜREKLERE SU SERPTİ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kararla ilgili sosyal medya platformu X hesabından bir paylaşım yaptı. Göktaş, mesajında şunları belirtti:
"Acısı hepimizin yüreğini yakan Narin kızımız için sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmaları adına Bakanlık olarak süreci yakından takip edeceğimize söz vermiştik ve bu sözümüzü kararlılıkla yerine getirdik.
Hukuk Hizmetleri Genel Müdürümüzün de içinde bulunduğu avukatlarımız, tüm duruşmalara katılarak Narin’i kendi evlatları gibi sahiplendi ve adaletin tecelli etmesi için büyük bir özveriyle çalıştı. Hiçbir karar Türkiye’nin evladı Narin kızımızı geri getiremez ancak sanıklara verilen ceza yüreklere su serpti.
Bu süreçte özveri ile canla başla Narin’in hakkını savunan ve Narin için adaletin tecelli etmesini sağlayan avukatlarımıza teşekkür ediyorum."
"ADALETİN TERAZİSİ HİÇBİR ZAMAN ŞAŞMAYACAKTIR"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran’ın katledilmesine ilişkin görülen davanın 2'nci duruşmasındaki kararın ardından sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.
Bakan Tunç paylaşımında şu ifadelerini kullandı:
"Masum kızımız, 8 yaşındaki Narin evladımızın canice katledilmesine ilişkin davada Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararını vermiştir. Bu acı olayda maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve sorumluların hak ettiği cezalara çarptırılarak adaletin tecelli etmesi milletimiz için büyük bir beklenti haline gelmiştir.
Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkeleri doğrultusunda gecikmeksizin verilen kararın milletimizin vicdanında yer bulması önemlidir. Gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma sürecinde adaletin tecellisi için duyarlı davranan herkese, yargı mensuplarımıza teşekkür ediyorum.
Adalet, mülkün temelidir. Adaletin terazisi hiçbir zaman şaşmayacaktır. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için devlet ve milletçe hepimiz hep birlikte üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Narin evladımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum"
KARAR DURUŞMASINDA NELER YAŞANDI...
ANNE, AMCA VE KOMŞU AYNI EVDEYDİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Davanın ilk duruşması, 7 Kasım'da görüldü. 3 gün süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, ara kararını açıklayarak, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 26 Aralık'a erteledi.
26 Aralık'ta başlayan, dün de devam eden ve bugün saat 10.00'a ertelenen duruşma öncesi tutuklu sanıklar, cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde çıkarılarak adliyeye getirildi.
"BEN VE OĞLUM ŞU AN KATİL OLARAK GÖSTERİLİYORUZ"
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık anne Yüksel Güran, duruşmada ilk gün bir kadının kendisine başsağlığı dilediğini belirterek, "Sanki dünyalar benim oldu çünkü kimse bana, 'Başın sağ olsun.' demedi. Anayım ve evladımı kaybettim. Ben ve oğlum, şu an katil olarak gösteriliyoruz." dedi.
Eşiyle evlendiklerinde birbirlerine yalan söylemeyecekleri yönünde söz verdiklerini anlatan Güran, evlerinde hiçbir zaman şiddet olmadığını savundu.
Kızı Tülin'i de 17 yıl önce kaybettiğini anımsatan Güran, "Narin kaybolduğunda Tülin'in ölümüyle de beni suçladılar, Tülin eğer hastanede ölmeseydi, kızımın mezarına kadar açarlardı, beni suçlarlardı. 'Sen öldürdün kızını, merdivenden attın, ne biçim annesin?' dediler. Kızım özürlüydü, konuşamıyordu. Dünyaya geldiği zaman 'En fazla 6-7 sene yaşar, iç organları büyür, sonra vefat eder.' dediler. Bu dosya için beni suçlu gösterdiler. Bana parmak salladılar." ifadelerini kullandı.
Yüksel Güran, savunmasını yaptığı sırada Enes Güran hava alması için Salim Güran ise talebi üzerine salondan çıkarıldı.
"KURAN KURSUNA GÖNDERDİM, NARİN BİR DAHA EVE GELMEDİ"
Savunmasına devam eden Güran, "Bırakmadılar kızıma gelinlik giydireyim, kefen giydirdiler. Kefenini, mezarını bile görmedim." dedi.
Güran, şu beyanlarda bulundu:
"Narin, en son Kur'an kursuna gitti. Size yemin ederim onu görmedim, Narin eve gelmedi. Yorgundum, yatıyordum. Çocuklarım da evde yatıyordu. Enes, gece Malatya'dan gelmişti. O gün Allah'ın kulu evimize gelmemiş. Neden bize inanmıyorsunuz? 22 yıldır evliyim.
Bir gün evimizde sorun olmadı, o gün niye olacak ki? 'Salim ve Yüksel, Narin'i öldürdü.' dediler, Enes'i de suça ortak ettiler. 'Enes gözüne vurmuş, zarar vermiş, kızını öldürmüş.' dediler. Hepimiz Narin'i arıyorduk. 'Babasını neden aramadın?' dediler, babası kafayı yiyecekti, o yüzden aramadım. 'Salim yengesiyle yatmış.' diyorlar.
(Salim Güran) Niye Nevzat'ı arıyor? Bütün Tavşantepe bizim, istediği yere götürürdü. 2-3 dakikada tavuk mudur bu? Narin benden gelinlik, topuz için toka ve bindallı istedi. 'Söz veriyorum, alacağım.' dedim. Bırakmadılar, kızıma sözümü yerine getireyim. Hayalimizi yıktılar."
"EN AZINDAN MEZARINI GÖREYİM"
Yüksel Güran, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar'a dönerek, "Bunu niye bize yapıyorsun? (Narin'in cansız bedeni) Neden Salim'e seslenip gel beraber götürelim demiyorsun? Bu da yetmedi, namusumuz ortaya koyuldu. Kızımı vahşi şekilde kaybetmişim. Narin'e kıyabilir miyim? Nasıl bir anneye iftira atarsın? Benim için namus çok önemli, bize hakaret etmeyin. Namuslu bir aileyiz." diye konuştu.
Cezaevinde sürekli dua ettiğini, gözyaşı döktüğünü dile getiren Güran, başındaki tülbenti çıkarıp saçını göstererek, "Narin'in annesi katildir, saçı elinde kalmış." bile denildiğini ileri sürdü.
Yüksel Güran, savunmasını şöyle tamamladı:
"Rabb'im kim ailemin, kızımın sebebi olmuşsa onları buraya koy diyorum. Özellikle Gazal'ın (Nevzat Bahtiyar'ın eşi) ismini söylüyorum çünkü bana iftira atıyorlar. Rabb'im şahidimizdir, kefilimdir. (Nevzat Bahtiyar) Bu adam biliyordu, Narin'e ne kadar düşkün olduğumuzu.
Ne hakkın var, bizi bu hale getirdin? Karısı her sabah evimize geliyor, 'Sanki kardeşimin evine geliyorum.' diyordu. Nasıl rahat yatıyorsun? Bir anneyi katil yerine koymuş. Bana ceza kessinler, eve gitsem zaten delireceğim. Evin içi Narin'in anılarıyla dolu. En azından mezarını göreyim. Suçlamaları kabul etmiyorum."