Özgür Özel'den Kanal İstanbul çıkışı

CHP'nin Arnavutköy'deki 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinginde konuşan Genel Başkan Özgür Özel, "Dünyada ilk kez bir hükümet kendi eli ile baraj yapmak yerine baraj yıkmış olacak. Eğer Kanal İstanbul yapılırsa Terkos Gölü tuzlanacak" dedi.

Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na özgürlük ve erken seçim talebiyle CHP'nin düzenlediği 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingi bugün Arnavutköy'de gerçekleştirildi.

On binlerce yurttaşın bir araya geldiği mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı.

“BUGÜNÜ NOT EDİN, TEKİN BAŞKAN ARNAVUTKÖY’Ü SEN ALACAKSIN”

Özgür Özel, mitingte yaptığı konuşmada şunları söyledi:

- "Bu akşam İstanbul’umun kuzey yıldızı Arnavutköy’deyiz. Mücadelemizi dimdik ayakta tutmak için, bir kez daha kenetlenmek için, dosta güven, olmayana kaygı vermek için Arnavutköy’deyiz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum, hoş geldiniz. Partimiz Cumhuriyet Halk Partisi Arnavutköy’ü bugüne kadar hiç kazanamadı. 2009’da yüzde 7,5 oy aldık. 2014’ta yüzde 8,5 oy aldık. 2019’da ittifakla girdik, aday göstermedik ve ittifak ortağımızı destekledik.

- Birlikte toplam yüzde 19 oy alabildik. Gün oldu, Arnavutköy’de Cumhuriyet Halk Partisi altıncı parti oldu. Önümüze geçen bazı partilerin adını bile pek bilmiyorduk. Ama hiç Arnavutköy’e küsmedik. Kusuru kendimizde bildik. ‘Doğru aday, daha çok çalışma, daha çok mücadele’ dedik. ‘Arnavutköy’ü anlamalıyız, sesini duymalıyız’ dedik.

- Bu seçimlerde 36 yaşında gencecik bir adayımızı, Arnavutköy gibi birini, Arnavutköy gibi genç, samimi, enerjik ve burayı bilen, buranın bir evladını, Tekin Aras’ı aday gösterdik. Oyumuzu yüzde 380 artırdı, yüzde 38,6. Yüzde 40’a yakın oy aldı. Yine kazanamadık ama çok küçük bir farkla kaybettik. Yine Arnavutköy’e küsmedik. ‘Arnavutköy’ün sesini duyuyoruz. Arnavutköy’ü anlıyoruz’ dedik.

- Örgütümüz bu seçimlerde Tekin Aras’ı ilçe başkanı yaptı. Karşınızda ilçe başkanı olarak duruyor. Ben burada Tekin Başkan’la ve Arnavutköy’le ilgili bir anımı paylaşmak isterim. Yıl 2009, Türk Eczacıları Birliği’ndeyim. Oradaki görevimdeyken bir telefon, Manisa’da adayımız kalp krizi geçirmiş. Yerine bir gün içinde aday bulmazsak, adaysız kalacağız. ‘Özgür aday ol’ dediler. İl başkanımız, milletvekilimiz, partimizin genel sekreteri aradılar. Ben mazeretimi söyledim, olamayacağımı söyledim. Rahmetli Baykal aradı, dedi ki ‘Partinin bayrağını yere koyamazsın. Bu bayrak sana emanet. Sen Manisa’yı alacaksın.’

- Dedim ki ‘Sayın Genel Başkanım, geçen seçimlerde yüzde 6 aldık biz. Bu seçimde rakip aday çok yol aldı. Kazanmak mümkün değil.’ Bana dedi ki ‘Sen Manisa’yı alacaksın. Bu seçim olmasa da bir seçim o Manisa’yı sen alacaksın.’ 2004’te yüzde 6 almıştık; 2009’da yüzde 14, 2014’te yüzde 20, sonra yüzde 26, yüzde 29. Genel Başkan olarak girdiğim seçimde can kardeşim Ferdi Zeyrek ile birlikte 2004’te yüzde 6 aldığımız Manisa’da yüzde 60 aldık ve Manisa’yı aldık. Bugünün tarihini not edin; 22 Ekim 2025. Yer, Arnavutköy. Tekin Başkan’a diyorum ki ‘Tekin Başkan Arnavutköy’ü alacaksın. Arnavutköy’ü sen alacaksın.’

“EN GENÇ İLÇE, GENÇLER İŞSİZ VE YOKSUL”

- Bu ilçeyi biliyorum; bu sokakları, bu evleri, bu hayatı biliyorum. Arnavutköy hırpalanmış bir ilçe, emekçi bir ilçe. Ama aynı zamanda yüreği büyük, umudu büyük bir ilçe. Bu ilçe, İstanbul’un en genç ilçesi. Televizyonları başında dinleyenler şaşırıyor. ‘Nasıl en genç ilçesi?’ Yaş ortalaması 29,5 Arnavutköy’ün. Ama bu gençler maalesef işsiz, maalesef yoksul. Arnavutköy tanıdıkça şaşırtan, tanıdıkça sevdiğiniz ama onun için bir şeyler yapmak isteyeceğiniz bir ilçe.

- Arnavutköy’de 18 yaş üstü nüfus, 225 bin. Toplam nüfus, 345 bin. Bu ilçede sosyal yardıma başvuranların sayısı, 132 bin 657. Bu ilçenin nüfusunun üçte birinden fazlası, 18 yaşından büyük olanların yarısından fazlası sosyal yardıma başvurmuş. Kendisini sosyal yardıma muhtaç hissediyor. Bu ilçede gençlere eğitim, teknoloji, sosyal hayat imkânları sunulmuyor. İktidar, bu ilçeyi çantada keklik görüyor.

- Oy alırken geliyor, yüzünü bu ilçeye dönüyor, alacağını alıyor. Sonra Arnavutköy’e sırtını dönüyor. İşte oy zamanı da sahir zamanda da seçim geldiğinde sandıkta da seçildikten sonra sokakta da Arnavutköy’e yüzünü dönecek bir genç var burada. Tekin Aras’ı size şimdiden emanet ediyorum.

"KANAL İSTANBUL YAPILIRSA SAZLIDERE BARAJI YOK OLACAK"

- Bilim insanları istemiyor, millet istemiyor. Arnavutköy istemiyor, İstanbul istemiyor ancak Erdoğan istiyor. Sadece Erdoğan istiyor. Neden? Çünkü buraları Arap şeyhlerine çoktan pazarlamışlar. Parasını ya da ne alıyorsa karşılığında onu çoktan almışlar. Şimdi taahhütlerini yerine getirmeye, buralardan arsa sattığı o Arap şeyhlerinin, emirlerin, emirlerin eşlerinin, kız kardeşlerinin aldıkları o arsalara o kanal manzarasını yapmak istiyorlar. Bunun için çaba sarf ediyorlar. Kanal İstanbul yapılırsa Sazlıdere Barajı yok olacak. Dünyada ilk kez bir hükümet kendi eliyle baraj yapmak yerine baraj yıkmış olacak.

“ONUN İÇİN ‘YA KANAL, YA İSTANBUL’ DİYORUZ”

- Eğer Kanal İstanbul yapılırsa Terkos Gölü tuzlanacak. İçme suyu kaynaklarının üçte biri ortadan kalkacak. Hem ‘Susuzuz’ diyoruz, ‘Yağmur yağmazsa ne olacak halimiz?’ diyoruz. Yıllarca İstanbul’u yönetenler, İstanbul’un su sorununu çözmediler. Şimdi İstanbul’un suyunun üçte birinin gitmesine sebebiyet veriyorlar. Eğer yapılırsa Kanal İstanbul, İstanbul’un nüfusu iki milyon daha artacak. 136 bin dönüm tarım arazisi, 14 bin hektar orman yok olacak.

- Onun için biz diyoruz ki ‘Ya kanal, ya İstanbul.’ İstanbul’u sevenler bu kanala itiraz ediyorlar. Şimdi bu ihanet projesini perdelemek için ya da iyi bir şey yapıyormuş görüntüsü vermek için büyük bir yalana sarıldılar. Diyorlar ki ‘Biz oraya sosyal konut yapıyoruz.’ Emlak Konut’un yaptığı konutların hepsi lüks ve zenginler için.

- Bakın aşağıdan duyan ‘yalan, yalan’ diyor. ‘Zenginlere yapıyorlar’ diyor. Evet, 5 milyon liraya satıyorlar. Diyorlar ki ‘Sosyal konut.’ Bugün memlekette asgari ücret, 22 bin lira. Bir asgari ücretli 22 bin lirayı, bir yıl değil; iki, üç, beş, 10 yıl değil; 20 yıl hiç harcamasa, bir kuruş harcamasa ve biriktirse sosyal konut dediği yerden bir tane daireyi zor alıyor. Ama bu proje için 65 milyar dolar gerekiyor. Bu para ile 9,5 milyon haneye kentsel dönüşüm yapılabilir. Sadece İBB’den bile 240 milyar lira ek maliyet çıkıyor.

- Kanal İstanbul’un su havzalarına ne yaptığını gördüğü için İSKİ’nin değerli Genel Müdürü Şafak Başa gitti ve o projelerin tamamını mühürledi. Ne yaptılar? Şafak Başa’yı gittiler sabah evinden aldılar, Vatan Emniyet’e koydular. Daha sonra Kanal İstanbul’a ilişememesi için kendine ev hapsi verdiler. Aylardır ev hapsinde tutuyorlar. Ama şuradan açıkça söylüyoruz. Bu milletin karşı olduğu, suyumuzu alacak, gölümüzü alacak, her türlü doğa katliamını yapacak olan bu Kanal İstanbul’a sonuna kadar karşıyız. Asla izin vermeyeceğiz.

“EMEKLİNİN ALABİLDİĞİ MAALESEF 1,5 ÇEYREK ALTINA DÜŞTÜ”

- Değerli Arnavutköylüler bizim Sayın Erdoğan ile büyük bir tartışmamız var. İkimiz de Genel Başkan’ız. O kışın sıcak salonları seviyor, yazın serin salonları seviyor. Atadıklarına kendini alkışlatıyor. Ben de kışın soğuğu, yazın sıcağı, otobüsün üstünü ve meydanları seviyorum. Sağ olun siz de beni alkışlıyorsunuz. Kızıyor bana.

- Burada sarraf var mı, kuyumcu? Olsa söyleyeyim. İyice çıldırır. İnşallah dükkanların açık olduğunda bir geliriz, Tekin Başkan’la gideriz. Diyor ki ‘Özgür Özel Ankara’ya dön, Ankara merkezli siyaset yap.’ ‘Memleketi geziyor kuyumcu kuyumcu, sarraf sarraf geziyor. Altın hesabı yapıyor’ diyor. ‘Gel’ diyor, ‘Bırak o işleri.’ Ben de inadına gidiyorum.

- Bakın Arnavutköy’de bir değişiklik var. 2002’den bugüne altın hesabı yapıyorduk. Yerel seçimlerde şöyleydi sözümüz: 2002’de en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Yerel seçimlerde 2,5 çeyrek altındı. Isparta’da hesapladım, çok kızdı. Son aylarda 2 çeyrek altına düşmüştü. Trabzon’da ve Tekirdağ’da hesapladım, çıldırdı. Bugün Arnavutköy’e geldik. Maalesef, ‘Gözümüz aydın’ diyemeyeceğim. Allah dayanma gücü versin.

- Tayyip Bey geldiğinde 8 çeyrek altın alan en düşük emekli maaşı, bugün 1,5 çeyrek altına düştü maalesef. Çeyrek altın, 10 bin 500 lira. En düşük emekli maaşı, 16 bin 200 lira. Yani sadece 1,5 çeyrek altın alabiliyoruz. Asgari ücret 7 çeyrek altından 2 çeyreğe düştü. Üniversite öğrencisine verilen, küçümsediği, ‘45 liracık’ dediği burs, o dönem çeyrek altın 30 lirayken 1,5 çeyrek altın alıyordu. Bugün öğrenci bursu 3 bin lira ve çeyreğin üçte birini bile alamıyor. Yani öğrenci bursu da altın bazında 5 kat erimiş.

“KAYBETTİKLERİMİZİ AYNI YERDE BULACAĞIZ, SEÇİM SANDIĞINDA”

- En çok öğrenci bursu erimiş. Sonra emekli maaşı, sonra da asgari ücret erimiş. Şimdi buradan Arnavutköy’deki bütün emeklilere, emekçilere sesleniyorum: Yahu şuradaki kuyumcudan bir çeyrek altın alsanız. Cebinize katsanız ya da kadınlar çantasına atsa. Eve gitseniz. Çantayı açsanız ve cebinize baksanız. Çeyrek altın yok. Ne yaparsın, deli çıkarsın değil mi? Koşar gelirsin. Kuyumcuya sorarsın, ‘Burada mı unuttum?’ ‘Yolda mı düşürdüm?’ diye bakarsın. Ararsın, kaybettiğin yerde o altını ararsın.

- Şimdi Arnavutköy’ün emeklileri, asgari ücretlileri… Bir emekli değil, her emekli; bir çeyrek altın değil, altı çeyrek altın; bir sefer değil, her ay kaybediyor. Bu Tayyip Erdoğan’ın iktidarda olmasının emekliye maliyeti. Bir çeyrek altın kaybeden gelip arıyorsa, sen ayda altı çeyrek altını aramayacak mısın? Arayacaksın. Peki kaybedilen şey nerede aranır? Nerede düşürdüysen orada bulunur. Biz bunları 3 Kasım 2002 günü Tayyip Erdoğan’ı, AK Parti’yi getirdiğimiz gün kaybettik. Kurulacak ilk sandıkta aynı yerde bulacağız; seçim sandığında."

CHP Özgür Özel İstanbul Ekrem İmamoğlu Silivri
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber