Rosier, Fatih Terim'e attığı mesajı açıkladı: 'Samet Aybaba'ya sen adam değilsin dedim'
Beşiktaş'ın eski futbolcusu Valentin Rosier, Siyah-Beyazlı takımdan ayrılış süreciyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Samet Aybaba'ya 'Sen adam değilsin' dediğini ifade eden Fransız futbolcu, Galatasaray'dan aldığı teklif sonrası Fatih Terim'e mesaj attığını da itiraf etti.
Beşiktaş'ın eski futbolcusu Valentin Rosier, Fransa'da yayın yapan Histoires de Foot Podcast kanalına konuk oldu ve Beşiktaş kariyerine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Rosier, hem saha içindeki başarılarını hem de kulüple yaşadığı ayrılık sürecini tüm çıplaklığıyla anlattı:
"Beşiktaş'ta Fransızca konuşan harika bir oyuncu grubumuz vardı: Ghezzal, N'Koudou, Aboubakar, N'Sakala... Her şey yolunda gidiyordu. Aboubakar formunun zirvesindeydi, ben goller atıyordum, Rachid Ghezzal sayısız asist yapıyordu. Larin ise inanılmaz bir bitiriciliğe sahipti; ona topu nereye atarsan at, gol yapıyordu" dedi.
"SERGEN YALÇIN BENİ İSTEMEMİŞ"
Transfer süreciyle ilgili olarak, "Beşiktaş'a imza atmadan önce tereddütlerim vardı. Kulübün büyük olduğunu biliyordum ama Türkiye ligi benim için bilinmezdi. Sonunda kulüp başkanının isteğiyle imzayı attım. Beni ilk başta istemeyen bir teknik direktör vardı. Meğer beni başta istememiş bile" diyerek dikkat çekti.
Sergen Yalçın'ın kendisini neden istemediğine dair konuşan Fransız oyuncu, "O dönemki teknik direktör ‘Türkiye'nin Zidane'ı’ gibiydi. Türkiye'de işler biraz farklı yürüyor. Genelde yurt dışından oyuncu aldıklarında, bu oyuncular isim yapmış, tanınmış futbolcular oluyor. Yani zaten bilinen, piyasada adı olan oyuncular. Ama ben öyle biri değildim, beni kimse tanımıyordu" sözleriyle sistem eleştirisinde bulundu.
Rosier, şampiyon oldukları sezonu ise şu sözlerle anlattı:
"İlk sezonum inanılmazdı. Lig şampiyonluğu, kupa zaferi... Finalden bir gece önce kimse uyumamıştı. Hızlıca idman yaptık ve maçta gol attım. O kutlamalar tarif edilemezdi. Türkiye'de yaşadığım stadyum atmosferlerinden sonra dünyada seni korkutacak pek bir şey kalmıyor. Orası bambaşka bir seviye" yorumunda bulundu.
"TARAFTAR BENİ PASCAL NOUMA'YA BENZETTİ"
Rosier, Beşiktaş'taki tartışmalı olaylara da değindi: "Bir maçta rakip oyuncuyla tartıştım, bana dirsek attı. Sonra ben ona bir hareket yaptım, cinsel organımı işaret ettim. Hakem gördü ve kırmızı kart verdi. Taraftar ise bu olaya bile olumlu yaklaştı. Beni Pascal Nouma'ya benzettiler. Gerçekten Türkiye'de işler başka yürüyor," dedi.
"ABOUBAKAR VE GHEZZAL BENİMLE GELMEDİ"
Kadro dışı bırakılma sürecine dair ise, "5 oyuncu gönderilmek istendi, ben de o listedeydim. Hiçbir açıklama yapılmadı. Sportif direktör (Samet Aybaba) bana daha bir hafta önce 'Sen bu takım için önemlisin' demişti. Instagram'dan öğrendim kadro dışı bırakıldığımı. Kulüpte kimse benimle konuşmaya cesaret edemedi. Çünkü herkes bunun ne kadar saçma, ne kadar garip bir durum olduğunu biliyordu. Onana da oradaydı, Eric Bailly de geldi. Ama Aboubakar ve Rachid Ghezzal gelmedi. Ki bence akıllılık ettiler. Onlar benden daha zekice davrandı bu konuda, hiç gelmediler. Sonra Onana'ya 'Bu yaşanan tam bir delilik' dedim. Zaman geçtikçe sinirim artıyordu, aklım almıyordu. Sonra kulüpte beklemeye başladım, sportif direktörlerle konuşmak istiyordum. Gittim, sportif direktöre sordum: 'Neden?' Cevap bile veremedi" diye konuştu.
"SAMET AYBABA'YA SEN ADAM DEĞİLSİN DEDİM!"
Aybaba'ya sert sözlerle yüklenen Rosier, odada yaşananları şöyle anlattı:
"Odaya girdiğimde kibirli tavrı beni daha da çileden çıkardı. 'Ee, ne oldu şimdi' dedi. 'Sen adam değilsin. Bu iş böyle yapılmaz. İnsan gibi gelir önceden konuşursun' dedim. Sonra sinirle başladım konuşmaya. Dedim ki, 'Bak, Instagram’daki o duyuruyu hemen kaldırtacaksın. Benim kovulduğumu Instagram’dan öğrenmem ne demek ya? Aklını mı kaçırdın? Bu kulüpte neler yaptım ben, her şeyden sonra sen beni böyle kapı önüne koyuyorsun."
"Neymiş, davranış ve futbolsal gerekçelerlemiş... Davranış mı? Benden daha profesyonel davranan biri varsa söyle. Antrenmanlarda senden olan Türk oyunculardan bile daha çok efor veriyorum! Futbol açısından da bir şey diyemezsin, çünkü sahada gerekeni yapıyorum."
"Sonra dedim ki: 'Açık konuş, beni neden kovdun?' Bana tek kelime etmedi. Sadece eliyle şöyle bir hareket yaptı: 'Hadi hadi, çık dışarı.' Şaka gibi değil mi? Ciddiyim, yemin ederim böyle yaptı. Sportif direktöre açıkça söyledim, 'Ben bu odadan çıkmam! Beni bu şekilde kovamazsın. Ben Valentin Rosier’im, beni öyle kafana göre kovamazsın.' dedim."
"Çünkü ortada hiçbir neden yokken bunu yapmaya çalışıyorlar. Dedim ki, 'Bu kulüpte koca bir sezon boyunca hiçbir şey yapmayan oyuncular var. Eğer birini kovacaksan, onları kov. Ama beni böyle hiçbir açıklama yapmadan gönderemezsin."
"Sonra sesler yükseldi, ortam gerildi, bizi ayırdılar. Dışarı çıktım, sinirimden çöp kutusuna tekme attım, kırdım. Kulüpten dışarı çıktım. Ama olay şu; bunlar gerçekten akılsızca davrandılar. Çünkü bir kulüp, profesyonel bir oyuncuyu bu şekilde keyfi olarak takımdan atamaz."
"Bize sözde bir mail attılar, 'Yarın antrenmana gelmenize gerek yok' dediler. Takımdan resmen uzaklaştırıldık. Artık takımla birlikte antrenman yapmamız yasaktı, ayrı çalışacaktık. Tekme attığım için buna 'kötü davranış' diyerek beni suçlamak istediler. Ama sonra biz avukatlarımızı devreye soktuk."
"Onlar da durumun yasal olarak hatalı olduğunu bildikleri için geri adım attılar ve bizi takıma tekrar dahil ettiler. Gerçi ben o sırada sakattım, idmana çıkmıyordum. Ama düşün mesela: Rachid Ghezzal, Aboubakar, Onana, Eric Bailly... Bunlar takımla ısınmaya çıkıyordu. Isınma biter bitmez kenara alınıyorlardı."
"Ne kadar sinsice bir tavır bu ya! Beşiktaş'ta o dönemdeki sportif direktör dürüst olayım, çok ciddiyetsizdi. Böyle söylemem belki ağır olur ama gerçekten çok zayıftı. Önceki sportif direktör süperdi, onunla çalışmak keyifliydi. Ama bu sonuncusu… Çıldırtıyordu insanı."
"BENİ AŞAĞILAYARAK GÖNDERMEK İSTEDİLER"
"Bazı şeyleri anlatmaya çalışıyorsun ama taraftarın çoğu hikâyenin tamamını bilmediği için gelip bana hakaret ediyor. Oysa arka planda ne yaşandığını bilmiyorlar. Ve o noktada kendi kendime dedim ki: 'Evet, futbol dünyası zaten böyle, bunu biliyordum ama bu yaşananlar başka bir seviye."
"Düşünsene, Beşiktaş'la her şeyi kazanmışım, sahada elimden geleni yapmışım ve sonra beni böyle kapı önüne koyuyorlar. Üstelik onlar da biliyordu ki, ben zaten ayrılmak istiyordum. İkinci sezonun sonunda Nice beni istiyordu, gitmek istedim. Ama transfer olmadı."
"Yani samimiyetle gelip deselerdi ki: 'Val, biz artık yolları ayırmak istiyoruz. Yeni bir yapılanma düşünüyoruz, gel bu işi karşılıklı çözelim.' Yemin ederim, 'Tamam' derdim. Çünkü Beşiktaş'ı seviyordum ama Avrupa'ya dönmek istiyordum zaten. Ama hayır, öyle yapmadılar. Beni resmen aşağılayarak göndermek istediler. O yüzden çok sinirlendim."
FATİH TERİM'E ATTIĞI MESAJ: SİZ BÜYÜK BİR HOCASINIZ
Rosier, Galatasaray'dan gelen transfer teklifini reddetmesini ise şu sözlerle anlattı:
"Beşiktaş'taki ilk sezonumun ardından Galatasaray bana çok daha iyi bir sözleşme sundu. Hatta teknik direktörüne mesaj bile attım çünkü onlar çok büyük bir kulüp. Galatasaray’a karşı en ufak kötü düşüncem yok. O yüzden Galatasaray hocasına yazdım: Siz büyük bir hocasınız, çok büyük bir kulüpsünüz ama ben Beşiktaş’ta kalmak istiyorum. Yani Galatasaray’a, daha çok para kazanabileceğim bir teklife 'hayır' dedim, Beşiktaş’ta kalmayı seçtim. Kalbimi dinledim diyebilirim. Ve sonrasında bana yapılanlar akıl alır gibi değildi.".
"BU ŞEKİLDE BİTMEMELİYDİ"
Kadro dışı kaldıktan sonra evden çıkmadığını belirten Rosier, sözlerini şöyle tamamladı:
"Beşiktaş'ta kadro dışı kaldığım dönem gerçekten biraz çöktüm. Evet, belki 'depresyon' büyük bir kelime ama evden dışarı çıkmadım, kimseyle konuşmadım, resmen kendimi içeri kapattım. Ciddi anlamda çok kötüydü. Dürüst olmak gerekirse, Beşiktaş’taki taraftarlarla ilişkilerim çok özeldi, orası hayatımın en özel tecrübelerinden biriydi. Ama böyle bir veda... İnsan gibi olmadı. Bu şekilde bitmemeliydi."