Serdar Öktem cinayetiyle ilgili 9 tutuklama
Avukat Serdar Öktem'in öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 9 şüpheli tutuklanırken, 4 şüpheli adli kontrolle serbest bırakıldı.
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş cinayeti sanıklarından avukat Serdar Öktem 4 gün önce akşam saatlerinde Şişli'de öldürülmüş, cinayetle ilgili ikisi çocuk 13 kişi gözaltına alınmıştı. Şüpheliler şu sabah saatlerinde Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi.
9 KİŞİ TUTUKLANDI
Savcılık ifadeleri 17.00 sıralarında tamamlanan şüphelilerden 2'si 'suça sürüklenmiş çocuk' 9 kişi tutuklama, 4 kişi de adli kontrol istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen 9 şüpheli tutuklanırken, 4 şüpheli adli kontrolle serbest bırakıldı.
Soruşturmaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
"... Olay yeri görgü tanık beyanları ve kamera görüntü kaydı tespit çalışmaları doğrultusunda kollukça yapılan iz takibine göre olayı gerçekleştirdiği anlaşılan 5 (beş) şüpheli S.Ö, E.P, M.K, C.Ü, S.A) ile olaydan sonra olayı gerçekleştiren şüphelilerin kaçmasına yardım ettiği tespit edilen 1 (bir) şüpheli (C.A) olmak üzere ilk etapta toplam 6 (altı) şüpheli şahıs yakalanmıştır. Devam eden çalışmalarda olayı gerçekleştiren şüpheli şahıslarla irtibatlı oldukları tespit edilen ve olayla ilgili oldukları değerlendirilen 7 (yedi) şüpheli (H.Ö, Y. K, M. B , D.Y, E.K, F.E, S.A.S ) şahıs daha yakalanarak gözaltına alınmıştır. Şüphelilerden 2 (ikisi) 18 yaşın altındadır.
ARNAVUTKÖY'DE YAKALANDILAR
- Olayı gerçekleştiren şahıslar olaydan sonra kaçtıkları Arnavutköy ilçesi civarında yakalamışlardır. Olayı gerçekleştiren şüpheli şahıslarla irtibatlı şahıslar ise ikametlerinde arama el koyma işlemi yapılarak gözaltına alınmışlardır. Olayı gerçekleştiren şüpheli şahısların yakalandıkları yerde emniyet güçlerince yapılan arama tarama faaliyetleri sırasında olayda kullandıkları silahlar (iki Kalaşnikof iki de tabanca olmak üzere toplam dört adet silah) ve kar maskesi, eldiven gibi eşyalar ele geçirilmiştir. Gerek olay yerinde gerekse de silahların yakalandığı alanda ayrıntılı incelemeler tamamlanmıştır. Maktülün otopsi işlemi de İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılmıştır.
"SUÇ ÖRGÜTÜNÜN OLAYDA TAŞERON OLARAK KULLANILIP KULLANILMADIĞINI TESPİTİ..."
- İlk belirlemelere göre eylemin bir organize suç örgütünün maktule karşı beslediği husumet sonucunda gerçekleştirildiği değerlendirilmektedir. Olayla ilgili soruşturma Cumhuriyet Başsavcılığımız Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca azmettiricilerinin bulunması ve organize suç örgütünün olayda taşeron olarak kullanılıp kullanılmadığını tespiti yönleri de dahil olmak üzere tüm boyutlarıyla derinleştirilerek devam edecektir."
İFADELER ORTAYA ÇIKTI
Şüphelilerin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde alınan ifadeleri ortaya çıktı.
23 yaşındaki Sidar Öz, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istedi. Öz, daha önce ruhsatsız silah bulundurma suçundan yaklaşık 4 yıl ceza aldığını ve bir buçuk yıl cezaevinde kaldığını söyledi.
Daltonlar suç örgütünün üyesi olduğunu ve Alican Çakır isimli örgüt üyesinin kendisi ile Facetime üzerinden görüştüğünü, iki kişi aracılığıyla Çakır’ın isteği doğrultusunda İstanbul’da bulunan firar evlerine götürüldüğünü, burada diğer tetikçiler Ejder Kaplan ve Cengizhan Üzümcü ile tanıştığını söyledi.
"BENİ AİLEMİ ÖLDÜRMEKLE TEHDİT ETTİĞİ İÇİN BU TEKLİFİNİ KABUL ETMEK ZORUNDA KALDIM"
Alican Çakır’ın kendisini arayarak “Caner Koçer ve Furkan Yavuz’un intikamını alacağız” dediğini iddia eden Sidar Öz, olayı şöyle anlattı:
- "Beni ailemi öldürmekle tehdit ettiği için bu teklifini kabul etmek zorunda kaldım. Bize eylem yapacağımız adamın adresini, aracının fotoğrafını Alican Çakır attı. Alican biz bu şahsı beklemeye başladığımız ilk gün bize şahsı gördüğümüzde öldürmemizi söylemişti.
- Saat 17.00 sıralarında Alican Çakır görüntülü bir şekilde beni Facetime üzerinden arayarak ‘adam otobana bağlanıyor. Hemen peşine düşün’ dedi. Biz de hemen Semih Aydın’ın kullandığı Cupra marka araçla söylediği istikamete doğru yola çıktık. Bu esnada ya Muhammet Kaplan ya da Cengizhan Üzümcü bagajdaki silahları koltuğun arkasından alarak Alican'ın yapmış olduğu plan doğrultusunda bize verdiler.
- Barbaros Bulvarı üzerinde aracı gördük. O sırada halen konuşmakta olduğum Alican Çakır bize ‘inin, inin’ diye bağırmaya başladı. Şahsın aracı sağ şeritte trafik olmasından dolayı bekliyordu. Biz de sol şeritte yanına yaklaşarak durduk. Bu esnada Ejder Parlak, Muhammet Kaplan ve Cengizhan Üzümcü hemen araçtan inerek araca doğru yöneldiler ve ateş etmeye başladılar. Ben araçtan en son indim. Uzun namlulu silahla 2 el ateş ettim ancak korkudan nereye ateş ettiğimi hatırlamıyorum.”
"İNTİKAM ALINDI, İNTİKAM ALINDI, CANER’İN İNTİKAMI ALINDI"
Öz, saldırı sonrası Arnavutköy’e kaçtıklarını, Alican Çakır’ın ise görüntülü görüşmede “İntikam alındı, intikam alındı, Caner’in intikamı alındı” diye bağırdığını iddia etti. Alican Çakır’ın talimatıyla silahları ve aracı Arnavutköy’deki ormanlık alana götürdüklerini anlatan Sidar Öz, Alican Çakır’ın daha sonra konum gönderdiğini ve yedek kıyafetlerini giyerek bölgeden ayrıldıklarını belirtti.
Telefon üzerinden yakalanmamak için cihazı kırdığını söyleyen Öz, taksiyle ayrıldıktan 10 dakika sonra jandarma tarafından yakalandıklarını söyledi. Öz, bu süreçte Alican’ın kendilerine “parça parça 50 bin TL gönderdiğini”, ancak eylem için kendisine doğrudan para teklif edilmediğini belirtti.
"KARDEŞİM İLE TEHDİT EDİLDİM"
19 yaşındaki Semih Aydın ise ifadesinde, Alican Çakır ile olay gününden yaklaşık bir hafta önce Facetime üzerinden görüntülü arama sonucunda tanıştığını, Çakır’ın kendisine “Beni tanıyor musun? Ben Daltonların başıyım. Senden birkaç şey isteyeceğim. Birkaç kardeşimizi bir yere bırakacaksın” dediğini, ancak bunu kabul etmediğini belirtti.
Birkaç gün sonra kardeşinin okuduğu okulun fotoğrafı gönderilerek tehdit edildiğini ve bu yüzden teklifi kabul ettiğini ve kendisine sadece araba süreceğinin söylendiğini anlatan Aydın, Alican Çakır’ın “Yarın üstünüzü giyin, evden çıkın” dediğini, hücre evinden alınarak kullanılacak araca götürüldüklerini ifade etti. Aydın, “Bu olaya kadar ben ne götüreceğim, araç ne de başka bir konu hakkında bilgi sahibi değildim. Ancak evdeki herkes yaşanılacak ve yapılacak olayı biliyordu” dedi.
"KARDEŞİMİZ CANER KOÇER’İN İNTİKAMI ALINDI ABİ"
Saldırı günü araçta beklediklerini söyleyen Aydın, şüphelilerden “Memo” isimli şahsın Serdar Öktem’e ait aracı görünce, “Aaa abi o araba o araba, Cengo maskeyi ve silahı ver” dediğini anlattı.
Aydın şunları belirtti:
- "Bagajdan alınan siyah çantadaki silah ve maskeler dağıtıldıktan sonra, “Araçtaki şahısların hepsi araçtan indi. Üzerlerinde bulunan silahlarla Skoda marka araca yönelik hedef gözetmeksizin çok sayıda ateş açmaya başladılar. Ben ne olduğunu anlamadım ve kaçmaya çalıştım. Memo’nun bana ‘dur dur’ demesi üzerine az biraz gittikten sonra tekrar bu şahsı araca aldım. Alican Çakır’ı aradılar arabada ve ‘kardeşimiz Caner Koçer’in intikamı alındı abi’ diyerek bilgi verdiler. Alican Çakır ve araçtakiler çok sevinçliydi."
18 yaşındaki Ejder Parlak, Alı Gulmalızada isimli kişiyi tanıdığını ve kendisini Alican Çakır olarak tanıttığını söyledi. Parlak ifadesinde bir hafta önce Muhammet Kaplan ve Cengizhan Üzümcü ile birlikte İstanbul’a geldiklerini belirtti ve “Alican Çakır, Muhammet’i aradı, yurt dışında öldürülen Caner Koçer’in intikamının alınması amacıyla birinin öldürüleceğini söyledi. Olay günü ben ve Cengizhan’da tabanca vardı. Sidar ve Muhammet’te keleş olarak tabir edilen silah vardı. Hep birlikte araçtan inerek hedef olarak söylenen araca ateş etmeye başladık. Ben bir kez havaya ateş ettim daha sonra kaputa nişan alarak bir kez daha ateş ettim. Şahsı hedef almadım” dedi.
Eylem sonrası Alican Çakır’ın talimatıyla Arnavutköy’deki ormana geçtiklerini söyleyen Parlak, ormanda herkesin telefonlarını kırdığını ve kıyafetlerini değiştirdiklerini belirtti. Parlak, “Yoldayken de çantaya koyduğumuz silahları Sidar yanına aldı. Yine ormanlık üzerinde çalılıklara bıraktı. Buradan da orman içinden çıkarak bir yola çıktık. Taksi ile giderken de yol üzerinde bizi yakaladılar” ifadesini verdi.