Suudi Arabistan’da stadyumlar parlıyor, işçi hakları kan ağlıyor: 13 bin ölüm!
FIFA’nın Suudi Arabistan’a 2034 Dünya Kupası ev sahipliği hakkı vermesi beklenirken, göçmen işçilerin kötü koşulları ve insan hakları ihlalleri gündemde. Göçmen işçilerin ölüm oranları ve kötü koşullar, Suudi Arabistan’ın Dünya Kupası teklifini tartışmalı hale getiriyor.
FIFA'nın bu hafta Suudi Arabistan'ın 2034 yılında Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma teklifini onaylaması beklenirken, insan hakları örgütleri bu kararın ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor. Özellikle göçmen işçilerin çalışma koşullarıyla ilgili ortaya atılan iddialar, bu süreçte dikkatleri Körfez ülkesine çevirdi.
Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan Dünya Kupası’nı düzenlemek için dev altyapı projelerine ihtiyaç duyan Suudi Arabistan, özellikle Asya ve Afrika'dan gelen göçmen işçilere yönelik kötü muamele nedeniyle eleştirilerin hedefinde.
Ülkede yaşayan 10 milyondan fazla göçmen işçi, inşaat, konaklama ve ev hizmetleri gibi sektörlerde yoğun şekilde çalışıyor.
Ancak insani yardım kuruluşları, bu işçilerin tehlikeli ve güvencesiz koşullarda çalıştığını, ödenmeyen maaşlar ve yasa dışı işe alım ücretleriyle karşı karşıya kaldığını vurguluyor.
GÖÇMEN İŞÇİ ÖLÜMLERİ VE KARANLIK TABLO
Hak savunucuları, Suudi Arabistan’daki işçi ölümlerinin yeterince araştırılmadığını ve kötü çalışma koşullarının bu ölümlerde etkili olabileceğini belirtiyor.
Guardian gazetesinin yaptığı bir araştırma, 2008 ile 2022 yılları arasında Suudi Arabistan'da en az 13 bin 685 Bangladeşli göçmenin hayatını kaybettiğini ortaya koydu.
Sadece 2022 yılında 1.500'den fazla Bangladeşli göçmenin öldüğü ve bu ölümlerin çoğunun “doğal nedenlere” bağlandığı bildirildi.
En güncel veriler de durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün ulaştığı Bangladeş hükümeti istatistiklerine göre, 2024’ün ocak ve temmuz ayları arasında Suudi Arabistan'da 887 Bangladeşli göçmen öldü.
Bu ölümlerin yüzde 80’i "doğal nedenler" olarak kayıtlara geçti. Ancak bir Nepalli göçmen işçi yakını, ölümün doğal nedenlere bağlanmasını sorgulayarak, "Ölümün doğal olduğunu nasıl bilebiliriz? Suudi Arabistan’da öldü ve biz onu görmedik." dedi.
"MODERNLEŞME DEĞİL, SPORLA AKLANMA ÇABASI"
Suudi Arabistan, işçi haklarını korumak için gerekli düzenlemelerin yapıldığını ve şeffaflık iddialarının asılsız olduğunu savunsa da, insan hakları örgütleri bu açıklamaları ikna edici bulmuyor.
Londra Üniversitesi’nden Dr. Maryam Aldossari, Suudi rejiminin Dünya Kupası’nı insan hakları sicilini temize çıkarmak için bir araç olarak kullandığını söyledi.
Aldossari, "Stadyumlar ışıl ışıl parlarken, kadınlar tweet attıkları için hapishanelerde çürüyor, göçmen işçiler sistematik sömürüye maruz kalıyor ve muhalefet bastırılıyor." diyerek, bu süreci 'sporun yıkanması' olarak tanımladı.
Benzer şekilde, kadın hakları savunucusu Fawzia al-Otaibi, kız kardeşinin sosyal medya paylaşımları nedeniyle hapse atıldığını belirterek, Dünya Kupası’nın Suudi Arabistan’a verilmesinin "büyük bir hata" olacağını söyledi.
Al-Otaibi, "Spor, baskıcı rejimlerin imajını parlatmak için bir araç değil, barış ve ilerleme için bir platform olmalıdır." diye ekledi.
FIFA'NIN SORUMLULUĞU VE GEÇMİŞ DERSLER
FIFA, 2022 Katar Dünya Kupası sırasında göçmen işçilerin yaşadığı kötü koşullar nedeniyle eleştirilerin odağında olmuştu.
Ancak Suudi Arabistan’a ev sahipliği onayını vermeye hazırlanırken, benzer durumların yaşanmasını önlemek adına bağlayıcı bir taahhütte bulunmuş değil.
Uluslararası Af Örgütü’nden Steve Cockburn, "Katar’dan çıkarılan dersler ortada. Dünya Kupası, işçi hakları ve özgürlükler konusunda reformlar için bir katalizör olabilir." diyerek, FIFA’nın sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
FIFA yetkilileri ise Suudi Arabistan’ın uluslararası insan haklarına saygı taahhütlerini sunduğunu belirtti. Organizasyonun, teklif değerlendirme raporlarının herkesin erişimine açık olduğunu duyurdu.
'KARAR FIFA'NIN ELİNDE'
İnsan hakları savunucuları, FIFA’nın hala durumu değiştirebilecek bir fırsata sahip olduğunu dile getiriyor.
Cockburn, "Eğer FIFA bu hafta Suudi Arabistan’a ev sahipliğini onaylarsa, bundan sonraki her şeyin sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalacaktır." diyerek, sürecin kritik bir dönüm noktasında olduğunu belirtti.
Şimdi gözler FIFA’nın vereceği karara çevrilmiş durumda. Dünya Kupası, bir yandan Suudi Arabistan’ın insan hakları siciline dair tartışmaları alevlendirirken, diğer yandan uluslararası toplumun bu konudaki tepkisini test eden bir sınav haline gelmiş durumda.