Trump'a kızdı, Yeni Zelanda vatandaşlığı alıyor
ABD'nin önde gelen yönetmenlerinden James Cameron, Trump'ın ikinci döneminden kaçmak için kalıcı olarak Yeni Zelanda'ya taşınmaya karar verdi. Yönetmen yakında Yeni Zelanda vatandaşlığını alacağını duyurdu.
“Titanic” ve “Avatar” gibi kült filmlerin yönetmeni James Cameron, ABD’de Donald Trump’ın başkan olması ardından Yeni Zelanda vatandaşı olmasıyla ilgili hislerini paylaştı. Yönetmen, Trump’ın yönetimi altında Amerika’nın “düzgün olan her şeye yüz çevirdiğini” söyledi.
Yeni Zelandalı haber sitesi Stuff’a konuşan 70 yaşındaki yönetmen, Trump’ın ikinci dönemiyle ilgili endişelerini şöyle anlattı:
“Bence bu korkunç bir şey… Düzgün olan her şeyden yüz çevirmek olarak görüyorum bunu. Amerika tarihte temsil ettiği şeyleri temsil etmiyorsa hiçbir şeyi temsil etmiyordur. İçi boş bir fikir haline geliyor bence kendi çıkarları için bunu çok hızlı bir şekilde yapıyorlar” dedi.
'ARTIK YÜZÜNÜ GÖRMEK İSTEMİYORUM!'
Titanic yönetmeni 2012’den beri Yeni Zelanda’nın Güney Wairarapa bölgesinde büyük bir mandıra çiftliğine sahip. Görsel efektleri sayesinde Oscar kazanan Avatar filmini yaptığı Yeni Zelanda’ya kalıcı olarak taşınma planlarını bir süredir dile getiriyordu.
ABD siyasetinin küresel uzantılarına değinen Cameron “Kendimi burada daha güvende hissedip hissetmediğimi bilmiyorum. Ama hiç olmazsa her gün bunu ön sayfada okumak zorunda değilim. Yeni Zelandalı yayın kuruluşlarının iyi tarafı şu, en azından ABD haberlerini üçüncü sayfaya koyuyorlar. Bu adamın yüzünü artık ilk sayfada görmek istemiyorum. Orada bu kaçınılmazdı, bir araba kazasını tekrar tekrar izlemekten farksızdı.”
KANADA'YA BENZETTİ
Yeni Zelanda vatandaşlığının “eli kulağında” olduğunu söyleyen Cameron, “Bu benim için çok şey ifade ediyor. Üstünde çalışmam, fedakarlıklar yapmam gereken bir şey bu. Ailenizi bir yerden tamamen koparıp başka yer taşınacaksanız yatırım yapmak, bu işin bir parçası olmak ve itibar kazanmalısınız. Bence o yerde olma hakkını kazanacak şekilde davranmalısınız” dedi.
Yeni Zelanda’yı doğduğu Kanada’ya benzeten Cameron “Ben Kanada’da büyüdüm ve buradayken insanların davranışlarında benzer tavırlar görüyorum. Aslında burayı biraz daha fazla seviyorum. Saygı görme talebi ve saygı gösterme doğuştan geliyor. Herkes insan olarak eşit statülere sahip. Çocuklarımın da bunu deneyimlemesini istiyorum” dedi.