TÜSİAD Başkanı: Daha zorlu bir süreç başlıyor

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, enflasyonu düşürmek için para politikasıyla uyumlu mali politika ve yapısal reform çağrısı yaptı.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, "Enflasyonu düşürmenin ilk aşamasında ilerleme sağladığımızı görüyoruz. Ancak şimdi daha zorlu bir süreç başlıyor" dedi.

TÜSİAD ve Koç Üniversitesi katkılarıyla kurulan Ekonomik Araştırmalar Forumu’muzun düzenlediği “2025 Yılında Türkiye Ekonomisi” başlıklı konferansta konuşan Turan, dezenflasyon sürecinin 2025’te de devam edeceğini, ancak hedeflenen seviyelere ulaşmak için bütüncül bir bakış açısıyla hareket ederek para politikasını daha uyumlu bir mali politika ve yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini söyledi.

"Bunun için enflasyonla mücadele konusunda sağlanan toplumsal mutabakatı bozacak adımlardan kaçınılmalı" diyen Turan, "Para politikasının doğru işleyişinden ve Merkez Bankası bağımsızlığından ödün verilmemeli, gelirler ve maliye politikasını da içeren daha kapsamlı bir uzun vadeli program tasarlanmalı, enerji ve tarım-gıda gibi sektörlerde ihtiyaç olan reformlar yapılmalı" çağrısında bulundu.

3 BAŞLIKTA ADIM ATILMASI ÇAĞRISI

2024 yılında Merkez Bankası’nın başarılı politikasının devam ettiğini, maliye politikasında ise özellikle kamuda tasarruf ve kayıt dışı ile mücadelede daha güçlü adımlara ihtiyaç duyulduğunu belirten TÜSİAD Başkanı, "Ciddi bir kamu harcama reformu çerçevesinde 3 başlıkta hızlı ve sistematik adım atılmasına ihtiyaç var" dedi ve şu başlıkları sıraladı:

"1. Ekonominin etkin işleyişine katkısı olmayan kamu harcama kalemlerinde ciddi tasarrufa gidilmesi.

2. Ekonominin etkin işleyişine destek verecek olan eğitim, teknoloji, üretimin yeniden yapılandırılması gibi alanlarda kamu kaynaklarının artırılması.

3. Sosyal devlet sorumluluğunun doğrudan, açık ve şeffaf uygulanan bir sosyal politika ile yerine getirilmesi."

BİLANÇOLARDA BOZULMA VAR

Turan'ın konuşmasından diğer satır başları şöyle:

* Her ne kadar öncü veriler yavaş bir toparlanmaya işaret etse de, sanayi üretimi geçtiğimiz dönemde baskı altında kaldı.

* Reel kesim bilançolarında bir miktar bozulma yaşadığımız bir süreçten de geçmekteyiz. Bir yandan faiz, kur, enflasyon meselelerine kafa yorarken, diğer yandan dijital dönüşüme yeterince güçlü şekilde entegre olamıyoruz.

* Önümüzdeki dönemde otomasyona, insan kaynağına, markaya yatırım yapmazsak verimliliğimizi arttıramayacağız ve rekabetçilik avantajımızı kaybedeceğiz. Kalıcı, sürdürülebilir, doğru bölüşülmüş refahın ve ekonomik kalkınmanın sağlanması için hem çok daha köklü reformlar gerekiyor hem de sanayinin bakış açısının değişmesi gerekiyor.

* Önümüzdeki dönemde beklentimiz; hukuk devletinin, yargı sisteminin ve demokrasinin güçlendirilmesi, hukuki öngörülebilirliğin sağlanması ve piyasa ekonomisi ilkeleri ile uyumlu politikalar geliştirilmesi, kurumsal kapasite ve bağımsızlığın artması, çağımıza uygun bir eğitim reformunun yapılması, verimlilik ve rekabetçiliğin artması için teknolojik dönüşümün desteklenmesi, sanayide yeşil dönüşümün esas alınması, kayıt dışı ekonomi ile daha etkin bir mücadele.

Enflasyon
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber