United laneti: Üçü de 1 hafta içinde kovuldu!
Futbol dünyası geçtiğimiz hafta sıra dışı bir tabloya tanıklık etti. Bir zamanlar Manchester United’ın başında görev yapan üç teknik direktör -Jose Mourinho, Ole Gunnar Solskjaer ve Erik ten Hag- sadece birkaç gün içinde farklı kulüplerden kovuldu.
28 Ağustos’ta Beşiktaş, Konferans Ligi play-off turunda elenmenin ardından Ole Gunnar Solskjaer’le yollarını ayırdı. Ertesi gün Fenerbahçe, Benfica yenilgisi sonrası Jose Mourinho’nun görevine son verdi. İki gün sonra ise Bayer Leverkusen, Erik ten Hag’ı sadece üç maçlık bir serüvenin ardından gönderdi.
Böylece bir haftada, Sir Alex Ferguson sonrası Manchester United’da görev yapmış üç menajer aynı kaderi paylaştı.
The Athletic'in dikkat çektiği bu tablo, Old Trafford’daki “teknik direktörlük laneti” tartışmalarını yeniden gündeme getirirken, United’ın mevcut hocası Ruben Amorim’in geleceği de tartışılmaya başlandı.
MOURINHO: ZAFERLE BAŞLADI, GERİLİMLE BİTTİ
2016’da United’ın başına geçen Jose Mourinho, ilk yılında Community Shield, Lig Kupası ve Avrupa Ligi zaferiyle taraftarları heyecanlandırdı.
Ancak zamanla Pep Guardiola’nın City’siyle aradaki farkı kapatamadı. Pogba ile yaşadığı gerginlikler, basındaki çıkışları ve kulüp yönetimiyle yaşadığı fikir ayrılıkları onu yıprattı. Zamanla, United’da elde ettiği başarılardan çok eski zaferlerinden bahseden bir menajere dönüştü.
Mourinho’nun United kariyerini sembolize eden ayrıntı ise kaldığı The Lowry Hotel’den hiç taşınmamasıydı.
“Ev işlerinden nefret ediyorum. Ütü yapmayı bilmiyorum, yemek yapmayı da istemem” sözleriyle kendi yaşam tarzını açıklamıştı. Bu tavır, Old Trafford’daki kopukluğunu simgeliyordu. Kulübe kalıcı bir aidiyet geliştiremediğinin göstergesi olarak hafızalara kazındı.
Tottenham, Roma ve son olarak Fenerbahçe’de de benzer bir döngü yaşandı: İlk başarılar, ardından izolasyon ve sonunda ayrılık.
SOLSKJAER: İYİ HİSLER, EKSİK KUPALAR
Mourinho sonrası göreve gelen eski United oyuncusu Ole Gunnar Solskjaer, kulübe yeniden pozitif bir hava kattı.
2019’da Paris’teki PSG zaferiyle unutulmaz bir başlangıç yaptı ve kalıcı teknik direktör oldu. United’ı iki sezon üst üste Şampiyonlar Ligi’ne taşıyan ilk menajer oldu, ancak kupa kazanamadı.
2021 Avrupa Ligi finalinde Villarreal’e kaybetmesi büyük bir kırılma noktasıydı. Ronaldo’nun sürpriz transferiyle taktiksel dengeler bozuldu, Varane’nin sakatlığıyla savunma çöktü. Watford’a alınan ağır yenilgi ise sonunu getirdi.
Görevden ayrıldıktan üç yıl sonra Beşiktaş’ın başına geçen Solskjaer, İstanbul ekibini dördüncülüğe taşıdı, ancak Avrupa hayal kırıklığı sonrası koltuğunu kaybetti.
TEN HAG: İKİ KUPA, KISA ÖMÜRLÜ İTTİFAK
2022’de göreve gelen Erik ten Hag, United’ın altı yıllık kupa hasretini bitirdi.
2023 Lig Kupası ve 2024 FA Kupası zaferleriyle umut verdi. Ancak lig performansı istikrarsızdı. Pahalı transferler, özellikle kanat oyuncusu için ödenen 86 milyon sterlin, eleştiri konusu oldu.
Ajax dönemindeki başarılarıyla anılsa da, United’daki performansı farklı bir tablo çizdi. Ten Hag’ın iletişim sorunları ve taktiksel dalgalanmaları, görev süresini kısalttı. United sonrası Leverkusen’de sadece iki ay dayanabildi.
Kendisini destek görmemekle suçlarken, kulüp yönetimi “bu kadro ile yeni bir başlangıç mümkün değildi” açıklaması yaptı.
FERGUSON'UN GÖLGESİ HALA ORADA!
Son 12 yılda United, her yeni menajeri bir öncekine zıt özellikleri nedeniyle tercih etti.
Sir Alex Ferguson’un ayrılışından bu yana United, altı kalıcı teknik direktör değiştirdi. Her yeni isim, selefinin zayıflığını kapatması için getirildi. Ancak kulüp, teknik direktörlerine istikrarlı bir yapı sunamadı.
Mourinho’nun kupaları, Solskjaer’in birliktelik hissi ve Ten Hag’ın kısa süreli başarıları... Her biri farklı bir iz bıraktı ama hiçbiri Ferguson sonrası boşluğu dolduramadı.
Moyes’in deneyimsizliğini Van Gaal’le, Van Gaal’in geçmişte kalmışlığını Mourinho’yla, Mourinho’nun sertliğini Solskjaer’le, Solskjaer’in taktik zafiyetlerini Ten Hag’la gidermeye çalıştı.
Glazer ailesi ve şimdi de INEOS yönetimi, menajerlerine Ferguson benzeri bir otorite rolü yüklemek istedi, fakat buna uygun zemini yaratamadı.
Bu yüzden United teknik direktörlüğü, hala dünyanın en zor görevlerinden biri olmaya devam ediyor.