Vahap Seçer’den Başkan Çalık’a geçmiş olsun ziyareti

TBB Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, sağlık sorunları nedeniyle bir süredir İzmir Şehir Hastanesi’nde tedavi gören tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Seçer, Çalık’ın durumunun kritik olduğunu ve bir an önce tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.

Başkan Seçer, şunları söyledi:

- "Şu anda yüksek enfeksiyon riski taşıdığı için kendisini görme imkânımız olmadı. Çünkü bağışıklık sistemi baskılanmış durumda. Ancak ailesi, annesi, eşi, kız kardeşleri ve yakın akrabalarıyla bir müddet sohbet etme imkânımız oldu. Öncelikle acil şifalar diliyoruz çünkü çok yoğun sağlık sorunları yaşıyor. Daha önce de iki kez kanser tedavisi görmüş.

- Şu anda da tekrar bu hastalığın nüksetme riski oldukça fazla. Zaten endişemiz de bundan kaynaklanıyor. Yaklaşık olarak dört buçuk aydır tutuklu Murat Çalık ve altı haftadır da hastane hastane dolaşıyor; bir sürü tetkikler yapılıyor, inceleniyor. Bir türlü mahkeme, Murat Çalık’ın tutuksuz yargılanmasına karar veremiyor."

Tetkiklerin tamamlandığını ve bunların Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesinin beklendiğini belirten Seçer, şunları belirtti:

- "Adli Tıp Kurumu’nu beklememek lazım. Nihayetinde bu koşullarda Murat Çalık şu anda devlete emanet. Masumiyet karinesi var. Bir hükümlü değil; bir tutuklu. Bir suçtan dolayı suçu sabit olup hüküm giyip ceza almamış. Doğal olarak şu anda devletin emanetinde. Umut ediyorum ki haksızlık yaşanmaz, devlet bu emanete sahip çıkar.

- Eğer Murat Çalık’ın başına talihsiz bir durum gelirse inşallah böyle bir şey olmaz böyle bir ihtimali düşünmek dahi bizleri derinden üzer. Ama bunun vebali altında kalırlar yetkililer, sorumlular. Bu halde Murat Çalık’ın kaçacak hali yok. Farklı gözetim kuralları var. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılabilir, hatta tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilebilir. Süreç devam eder. Bunların hepsi ihtimal dahilinde olan durumlar."

“BU ÇİLE, BU IZDIRAP BİTMELİ”

Muhittin Böcek ve Şükrü Genç’in de sağlık sorunlarına değinen Seçer, şunları söyledi:

- "Murat Çalık’tan başka arkadaşlarımız da aynı sorunları yaşıyor. Önceki hafta Antalya’da Muhittin Böcek, Antalya Belediye Başkanımızı da ziyaret ettiğimde 12 ayrı ilaç kullandığını gördüm. Kalp, tansiyon, şeker... Pandemi döneminde uzun süre komada kaldı, biliyorsunuz. Ölüm tehlikesi atlattı o süreçte. Vücudunda önemli tahribatlar meydana geldi, farklı komplikasyonlar oluştu. Şimdi aynı durumda olan Muhittin Başkanımız var.

- Yine önceki dönem Sarıyer Belediye Başkanımız Şükrü Genç, kolon kanseriyle boğuştu önceki yıllarda. Bunu atlattı ama şu anda hastalığın tekrar nüksetme durumu var. Bu koşullarda, cezaevi koşullarında bu insanlar uygun şartlarda tedavi edilemez. Risk altında olan kanser hastaları, bağışıklık sistemi problemi yaşayan insanlar ve enfeksiyon kapma, başka hastalıklar edinme riski çok yoğun olan insanlar… Bu nedenle bu çilenin, bu ıstırabın bitmesi lazım. Ailenin halini gördük, gerçekten içler acısı. Yazıktır, günahtır bu insanlara. Bu insanlar tutuksuz da yargılanabilir."

“HUKUKSUZ YARGILAMALAR SON BULSUN”

Yaşanan sürecin CHP’lilere yönelik bir saldırı olduğunu ifade eden Seçer, şunları belirtti:

- "Ama söylüyoruz: Bunlar bilinçli, sistematik, kurgulanmış. Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Cumhuriyet Halk Partili siyasilere yapılmış saldırılar. Umut ediyorum hep umut etmekle kalıyoruz çünkü ancak değiştirme gücüne iktidara geldiğimiz zaman erişebiliriz bu hukuksuzluk düzeni bitsin artık. İnsanlar yargılanmaktan korkmuyor, mahkeme karşısına çıkmaktan korkmuyor. Ama hukuksuz bir düzende, bağımsız ve tarafsız yargı endişesiyle ızdırap çekiyoruz.

- Endişelerimiz bu yönde. Umut ediyorum ki bizim iktidarımızda Türkiye daha adaletli bir sisteme evrilecek, hukuk devleti normlarının hâkim olduğu bir sisteme dönüşecek. Bir an önce de hasta tutuklu başkanlarımızın tahliye edilmelerini, hukuksuz yargılamalarının son bulmasını istiyoruz. Buradan bir kez daha sesimizi duyurmak istiyoruz."

Vahap Seçer ayrıca sağlık çalışanlarına emeklerinden dolayı teşekkür ederken, Başkan Çalık’a acil şifalar dileyerek hastaneden ayrıldı.

TUNÇ SOYER’İ DE ZİYARET ETTİ

Vahap Seçer, İzmir Buca Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’i de ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Seçer, Soyer’in dosyasının siyasi saiklerle hazırlandığını belirterek “Bomboş bir dosya, dayanaksız iddialar” dedi.

Seçer, “Buca Cezaevi’nde Tunç Soyer, önceki Büyükşehir Belediye Başkanımız, İzmir Belediye Başkanımız, İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu ve araştırmacı, sosyolog Mehmet Ali Çalışkan’ı ziyaret ettik. Tunç Bey’inki ve Şenol Başkan’ın dosyası farklı. Her ikisi aynı dosyada yargılanıyor ama Mehmet Ali Çalışkan’ın dosyası, bildiğiniz gibi, İstanbul kaynaklı ve kent uzlaşısı dosyası; birbirinden farklı” diye konuştu.

“AYRICALIK İSTEMİYORUZ AMA TUTUKSUZ YARGILANMA DA BİR YOL”

Ziyaret sonrası Tunç Soyer’in eşi ve kızıyla görüştüğünü belirten Seçer, şu ifadeleri kullandı:

- "Çıkışta Tunç Bey’in eşi Neptün Hanım ve kızı Defne’yle de sohbet etme imkânımız oldu. Aslında burası bir trajediyi tarif etmesi bakımından önemli. Her gün Tunç Bey’in avukat kızı Defne ve eşi Neptün Hanım buraya, cezaevine geliyor. Akşama kadar eşi Neptün Hanım kapalı cezaevinde, kendisi açık cezaevinde burada; eşinin kaderini paylaşıyor. Bugün hep hukuksuzluktan dem vuruyoruz. Bunun siyasi operasyonlar olduğunu söylüyoruz. Aslında bir nevi, bu söylediğim ailelerin çektiği ıstırap bunun bir göstergesi.

- Biz belediye başkanları olarak yargılamada ayrıcalık istemiyoruz. Ama tutuksuz yargılanma da bir yoldur. Bu insanları tutuklayıp, isnat edilen suçları soruşturmaya ve kovuşturmaya tabi tutarken cezaevinde tutmak ayrı bir şey. Bu insanlara farklı bazı tedbirlerle; yurt dışına çıkış yasağı ya da adli kontrol şartıyla serbest bırakmak gibi bazı enstrümanlar kullanılarak da bu süreç yürütülebilir."

“BOMBOŞ BİR DOSYA, DAYANAKSIZ İDDİALAR”

Hukuki sürece değinen Seçer, şunları söyledi:

- "Bildiğiniz gibi hem Şenol Başkan hem Tunç Başkan burada kooperatif davasıyla yargılanıyorlar. Biz Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak sosyal demokrat bir anlayışla belediyecilik yapıyoruz ve doğal olarak vatandaşlarımızın uygun koşullarda konut edinmeleri için de çalışmalar yapıyoruz. Diğer taraftan İzmir depremi yaşandı ve sonrasında hasar gören binalar oldu.

- Burada mağdur olan yurttaşlar vardı. Bunların da konut edinmeleri için sadece iktidara bağlı kurumlar, yani devletin kurumları değil, belediyelerin de devreye girmesi lazım. Hem dünya görüşümüzü yansıtan sosyal konutlar konusunda çalışma yapmak hem de yoksul ya da ortak gelirli yurttaşlara bu konuda destek vermek üzere bir çalışma yapılmış.

- Ve bunun üzerinden nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan insanlar yargılanıyor. Ortada bir teşebbüsten bahsediliyor. Gerçekleşmiş bir fiil yok, bir olay da yok. Uzun lafın kısası, bomboş bir dosya. Gerçekten dayanaksız iddialar. Ama umut ediyorum, sanıyorum gelecek hafta içerisinde hem tutukluluk halinin değerlendirilmesi konusu olacak hem de mahkeme tarihi belli olacak. Umut ediyorum, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırlar.

- Yine yargılama devam eder. Dosyalar incelenir. Varsa bir suç hali, zaten bunun cezası vardır, cezaları çekilir. Ama daha masumiyet karinesi ayaklar altına alınarak, ortada bir suç sabit olmamışken bir hüküm kesmek, bir ceza niteliğinde tutuklamaya tabi tutmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Umut ediyorum, önümüzdeki hafta hem İl Başkanımız hem eski Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer serbest kalırlar.”