Yanlış kan öldürdü: Annemin canı 240 bin liraymış!
Kahramanmaraş'ta yanlış kan verilen 67 yaşındaki kadın hayatını kaybetti. Olay, bir hastane çalışanının ihbarıyla ortaya çıktı. Bilirkişiye göre kadının 12 yıl daha ömrü vardı, Sağlık Bakanlığı'nın aileye 240 bin TL tazminat ödemesine karar verildi.
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde tedavi gördüğü hastanede yanlış kan verilmesi sonucu hayatını kaybeden Gülseren Alkaya’nın (67) ölümüne ilişkin açılan davada Kahramanmaraş 1’inci İdare Mahkemesi, Sağlık Bakanlığı’nın aileye 240 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Olay, 27 Şubat 2020’de Elbistan Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. Rahatsızlığı nedeniyle hastaneye yatırılan Gülseren Alkaya hayatını kaybetti. İddiaya göre hastane, aileye ölüm nedeninin kalp krizi olduğunu söyledi ancak hastaneden bir kişinin polisi arayıp, 'Kadına yanlış kan verildi o nedenle öldü. Olay örtbas ediliyor' diye ihbarda bulundu. Bunun üzerine başlatılan soruşturmada hemşire Abdullah Ö.'nün kadına kendi kan grubu dışında farklı bir kan verdiği anlaşıldı.
3 YIL 4 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ
Bunun üzerine Abdullah Ö. hakkında Elbistan 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Dava sonunda mahkeme, Abdullah Ö.'ye 3 yıl 4 ay hapis cezası ile 1 yıl 3 ay meslekten men cezası verdi. Hemşire karara itiraz etti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16’ncı Ceza Dairesi itirazı reddedip yerel mahkemenin hapis cezasını onarken, meslekten men cezasını da 1 yıl 8 aya çıkardı.
BİLİRKİŞİYE GÖRE KALAN ÖMRÜ 12 YIL 8 AY
Gülseren Alkaya’nın 6 çocuğu, olayda idarenin de kusuru olduğu iddiasıyla Kahramanmaraş 1’inci İdare Mahkemesi’ne maddi ve manevi tazminat davası açtı. Mahkeme dosyayı bilirkişiye gönderdi. Bilirkişi, 2010 Yaşam Tablosu’na göre Gülseren Alkaya’nın muhtemel yaşam süresinin 79 yıl 9 ay olduğu, 67 yaşında vefat etmesi nedeniyle de olay tarihine göre kalan ömrünün 12 yıl 8 ay olduğu belirtildi.
Raporun hukuki değerlendirme bölümünde Gülseren Alkaya’nın yaşı ve sosyoekonomik durumu ile tazminat talep edenlerin yaşı ve evli olmaları, sosyoekonomik durumları dikkate alındığında her bir davacı için hesaplanan maddi tazminatın 0 TL olduğu kaydedildi.
Bu rapor üzerine mahkeme, davacıların maddi tazminat talebini reddedip her bir davacı için 40 bin lira olmak üzere Sağlık Bakanlığı’nı toplam 240 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Kararın gerekçesinde "Manevi tazminatın, manevi tatmin aracı olmasından dolayı zenginleşmeye yol açmayacak miktarda, fakat idarenin olaydaki kusurunun niteliği ve ağırlığını ifade edecek ölçüde saptanması zorunlu bulunmaktadır" denildi.
ÖNCE KALP KRİZİ DENİLDİ
Kararı değerlendiren Gülseren Alkaya'nın oğlu Mehmet Akif Alkaya, annesini grip şikayetiyle hastaneye götürdüğünü, taburcu edilmesini beklerken cenazesini aldığını belirtti. İlk başlarda annesinin ölümünün üzerinin örtülmeye çalışıldığını öne süren Alkaya, şunları söyledi:
- Annem grip olmuştu, Elbistan Devlet Hastanesi’ne götürdüm. Aynı zamanda şeker hastası ve 3 gün hastanede yatırdılar. 3’üncü günün sabahında annemin taburcu olabileceğini ancak bir ünite kan vermeleri gerektiğini söylediler. Öğleden sonra kan vereceğiz, ondan sonra da götürebilirsin kanı düşmüş dediler. Öğleden sonra güvenlikçi arkadaşım aradı, hastaneye çağırdı. Ben de herhalde annemi taburcu ettiler diye düşündüm ve hastaneye gittiğimde annemin kalp krizinden öldüğünü söylediler.
HASTANE ÇALIŞANI POLİSİ ARADI
- Haberi alınca ben yıkıldım. Annemi morga aldılar ben de defin işlemleri için köye gittim. Daha sonra hastanenin müdürü beni arayıp, anneme otopsi yapacaklarını söyledi. Gittiğimde otopsiyi yapmışlardı. Savcıyla görüştük ve prosedür gereği ön otopsi yaptıklarını söyledi. Daha sonra Malatya’ya gönderdiler ve orada da otopsi yaptılar. Hastanede çalışan bir kişi emniyeti arayarak Gülseren Alkaya adına hastaya yanlış kan verildiğini, hastanın yanlış kandan öldüğünü söylüyor.
- Soruşturma bittikten sonra dava açılıyor ve hemşireye 3 yıl 4 ay hapis cezası veriyorlar. Bu ihbarın üzerine savcılık soruşturma başlatıyor, bir hemşirenin yanlış kan vermesi sonucu annemin öldüğü soruşturma sonunda ortaya çıkıyor. Bir daha bu tür olaylar yaşanmaması adına Sağlık Bakanlığı’na dava açtık. Mahkeme, maalesef tazminat olarak 240 bin liraya hükmetti. Yani bir insanın değeri, benim annemin canı 240 bin liraymış.