"Yaşlanılacak konut" diye pazarlandı, 219 kişiye mezar oldu: 'Sorun ne, niye tutukluyum?'
Hatay'da "En iyi teknoloji, en iyi malzeme" ve "Yaşlanılacak konut" ifadeleriyle pazarlanan ve 6 Şubat'ta 219 kişiye mezar olan Atilla Eren Apartmanı'na ilişkin davaya devam edildi. Duruşmada tutuklu müteahhitin sözleri pes dedirtti.
Öz Burak İnşaat'ın müteahhidi Hikmet Günsay'ın sahibi olduğu Atilla Eren Apartmanı'nın 2018 yılında yapımına başlandı ve 2021 yılında anahtar teslimi yapıldı.
Hatay'da yaptığı ve 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan başka binaları da olan şirket, yapılarının reklamını, "En iyi teknoloji, en iyi malzeme" ve "Yaşlanılacak konut" ifadeleriyle pazarladı.
Ancak söz konusu binada 219 kişi yaşamını yitirdi.
Davanın Hatay 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasına, tutuklu müteahhit Hikmet Günsay, yapı denetim şirketi sahibi Gökhan Tutar ve şantiye şefi Buket Günsay, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
TAHLİYELERİNİ İSTEDİLER
Müteahhit Günsay, savunmasında zemin etüdünden anahtar teslimine kadar her şeyi düzgün yaptığını belirterek, "Sorunun ne olduğunu bilmiyorum, 21 aydır neden tutuklu olduğumu da anlamıyorum" dedi. Sanık Hikmet Günsay'ın avukatı, müvekkilinin 21 aydır tutuklu olduğunu ve tutukluluk süresinin tedbir boyutunu çoktan aştığını belirterek, tahliyesini talep etti.
DEPREMİ SUÇLADI
Tutuklu sanık şantiye şefi Buket Günsay'ın avukatı, konuşmasına depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başladı. Mimar olan müvekkilinin beton ve donatı gibi teknik konulardan sorumlu tutulamayacağını öne süren avukat, şöyle devam etti:
- Bilirkişi raporları eksik. Hacettepe Üniversitesi'nden bir profesöre başvurduk ve rapor hazırlattık. 6 Şubat'ta, 2007 deprem yönetmeliğini aşan bir deprem meydana geldi. Bina ise 2018 deprem yönetmeliğine göre yapılmış. Deprem, yönetmeliğin iki katı yükseklikte olduysa, o binadan bir şey bekleyemezsiniz. Müvekkilim Buket Günsay, bir yıldır tutuklu olan genç bir kadın. Objektif hususlar ve diğer durumlar göz önünde bulundurularak tahliyesini talep ediyorum.
"ASRIN İHMALİ VAR"
Sanık Gökhan Tutar'ın avukatı da "Asrın felaketi deniliyor ama ben asrın ihmali, asrın rantı diyorum. Hep felaket yaşadıktan sonra yönetmelik değişiyor. Bu binaya 16 kat imar iznini kim verdi. İskenderun Teknik Üniversitesi raporu her şey yönetmeliğe uygun diyor. Peki bu bina niye yıkıldı? Bu sorunun cevabını sadece yapı denetim müdürüne yüklemek cezalandırma boyutuna gelir. Müvekkilimin çocuğu enkazda kaldığı için konuşma yetisini kaybetti, işini kaybetti. Tahliyesini istiyoruz" konuştu.
"ÜÇ KAT IMARLI BİNA 16 KAT NASIL OLDU?"
Binada yakınını kaybeden ailelerden biri "Madem her şey çok düzgün ve sağlamdı, biz neden tırnaklarımızla betonu söktük" diye sordu.
Başka bir mağdur aileden de "O bölgede sadece bizim binamız ile Rönesans Rezidans yıkıldı, diğer binalar sağlam kaldı. Bizim bina yıkılmadı, adeta tuzla buz oldu" dedi. Binada yakınlarını kaybeden müşteki ise "Binanın olduğu parsel üç kat imarlıydı, neden 16 kat yapıldı" sorusu geldi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 19 Ağustos'a erteledi.
Karara itiraz eden sanık Gökhan Tutar, "Beni artık öldürün, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu beklemeyin" dedi.