2 milyon dolarlık iddia!..

Canlarım size bir soru:

Bir ülkede adaletin fiyatı varsa, o ülkede demokrasinin hâlâ var olması mümkün müdür?..

Bugünkü yazılarımın, bu sorunun en acı, en çıplak cevabını önümüze koyacağı kanaatindeyim...

***

İBB soruşturması kapsamında tutuklanan iş insanı Murat Kapki diyor ki:

“Cezaevinde, AKP’li avukat Mücahit Birinci geldi… Bana 2 milyon dolar teklif etti… ‘Git, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu hakkında uydurma ifadeler ver’ dedi ve ben de bunu savcılığa şikâyet ettim!..”.

***

Bakın…

İddia doğruysa eğer, bu bir siyasi komplo değil, doğrudan “adaleti katletme” girişimidir!..

Adaletin üzerine para atıp, gerçeği boğmaya çalışmaktır...

Cani suçüstü yakalanmıştır…

***

Peki ya doğru değilse?..

O zaman da şu soru çıkar karşımıza:

Bu kadar büyük bir yalan bile neden bu toplumda karşılık bulabiliyor?..

Yargıya olan güven çoktan erozyona uğradı da ondan...

***

Ve işin ironisine bakın…

Bu iddiada adı geçen Mücahit Birinci, Atatürk düşmanlığıyla tanınan merhum Yavuz Bahadıroğlu’nun oğlu...

Tarih bize şunu gösteriyor dostlar:

Bu ülkede isimler değişir, ama “yöntem” asla değişmez!..

Adaletin bedeli bu mu?

1990’larda da gördük, 2000’lerde de gördük…

Tanık uydurma, belge üretme, medya üzerinden yargı dağıtma…

Bunların hepsi demokrasiye indirilmiş baltalardır...

Ve unutmayın, bir ülkenin çöküşü, önce hukukta ve hukukçuların satışa çıkarılmış vicdanlarında başlar!..

***

Bu iddia ister doğru olsun ister yalan, Türkiye için tek yol bellidir:

Bağımsız bir soruşturma, şeffaf bir yargılama ve kamu önünde hesap verme!..

Aksi halde… Bu ülkenin geleceğinde hukuk kitapları değil, entrika romanları başucu kitabı olur...

Ve biz… Gerçeği değil, “kimin kurgusu daha iyi?” onu tartışırız!..

“Ya bize ya cezaevine”

Özlem Çerçioğlu, 2004 yerel seçimlerinden bu yana Aydın’ın CHP’li belediye başkanı…

Erdoğan ise, son 20 yıldır, bu hanımefendiye “hırsız!” diye bağıran AKP’nin genel Başkanı…

İşte bu Çerçioğlu bugün artık kendisine “hırsız” diyenlerle aynı partide ve o partinin belediye Başkanı…

***

Muharrem İnce’nin bu çirkin siyasi figüre gösterdiği tepkiyi, “Günün Uyarısı” seçtim…

Buyurun:

“Parti, Devlet haline gelirse, Devlet de parti gibi yönetilirse; yargı sarayın sopası haline gelirse ‘ya bize geleceksin ya cezaevine gireceksin’ korkusu yayılır. Bu ne siyasettir ne demokrasidir. Bu düpedüz kendinden olanı, kendine geçeni ne yaparsa yapsın korumaya, kollamaya, kayırmaya yönelik kurulan adil değil adî bir düzendir. Yazıklar olsun!..”