Belki onu kurtarabilirim
Türkiye’mizi kurtaramadım… Ekonomimizi kurtaramadım…
“Bir ara belki futbolumuzu kurtarırım” diye düşünüp eşsiz futbol bilgimi paylaştım milyonlarca okurla…
O da olmadı… O moral bozukluğu içinde “neyi kurtarayım?” diye düşünürken…
Son 60 yıldır, “arabesk” denilen müziği ve ritmi coşkulu ama içeriği (Güftesi) yürek yakan…
Dinleyeni karamsar, bedbaht ve kötümser yapan müziğe yenilmiş Türk Sanat Müziği’ni kurtarmak geldi aklıma…
Türk Sanat Müziği’nin Sessiz Çığlığı
Canlarım, bir milletin ruhu, sadece tarih kitaplarında ya da anıtlarda değil…
Aynı zamanda:
Melodilerinde, makamlarında, güftelerinde de yaşar...
Türk Sanat Müziği, bu ruhun en zarif ve incelikli yansımalarından biridir ama…
Son yıllarda, bu kadim müzik mirası, günümüzün hızlı tüketim kültürü içinde giderek silikleşen bir iz haline geldi...
Ne var ki…
Her sönmeye yüz tutan ışık gibi, bu musikinin de küllerinden doğmaya hazır olduğu bir yeniden doğuş ihtimali mevcuttur…
Gelenekten Uzaklaşmanın Sessizliği
Türk Sanat Müziği, Osmanlı saraylarından İstanbul’un hanlarına…
Klâsik bestekârların ilhamından halkın içli feryatlarına kadar uzanan zengin bir mirasa sahiptir...
Dede Efendi, Hacı Arif Bey, Tanburi Cemil Bey gibi ustaların besteleri sadece notalardan ibaret değil; aynı zamanda bir medeniyetin hissiyatıdır.
Ancak… 20. yüzyılın ortalarından itibaren yaşanan sosyo-kültürel değişimler, bu müziğin yaygınlığını ciddi şekilde etkiledi…
Radyolardan silinen sanat müziği programlarına, okul müfredatlarında yer verilmemesi ve genç kuşaklara hitap eden popüler kültürün yükselişi, bu köklü türün toplumla bağını zayıflatmıştı... Dijitalleşen müzik dünyasında algoritmalar, Türk Sanat Müziği’ni “nostalji” kategorisine hapsederek onu yaşlı kuşaklara ait bir gelenek gibi göstermekte...
Yeniden Canlanmanın Umudu
Türk Sanat Müziği’ni yeniden yaşatmak sadece birkaç müzisyenin ya da devlet politikasının görevi değildir… Toplumun her kesimine düşen görevler vardır:
İlköğretimden başlayarak müzik derslerinde Türk Sanat Müziği’ne yer verilmeli, öğrenciler bu nağmelerle tanıştırılmalıdır.
Ulusal televizyonlar, sanat müziği programlarına yeniden yer vermeli; bu müziğin temsilcilerine görünürlük kazandırmalıdır…
Dünyada cazın veya flamenkonun yeniden yorumlandığı gibi modern müzik grupları ve prodüktörler, bu müziği sentezleyerek çağdaş eserler üretebilir...
Belediyeler ve kültür kuruluşları, sanat müziği temalı konserler, seminerler ve atölyeler düzenleyerek bu müziği gündelik yaşamın içine taşıyabilir…
Kimin Felâketi
Devletlerin borçları yaşayanlar için değil, gelecek nesiller
için felâkettir çünkü o borçları onlar ödeyecektir…
Memduh Bayraktaroğlu