Bir dondurmayla gelen normalleşme (!)

Dünkü yazımın bir yerinde geçen Pygmalion etkisi:

“Kötü şeyler düşünmenin ve olumsuz beklentilere girmenin sonucunun daha olumsuz olduğu” inancıdır...

Meselâ:

“Bir şeyi 40 kere söylersen gerçek olur...”.

“Aklına gelen başına gelir...”.

“Sakınan göze çöp batar” gibi...

***

Pygmalion etkisine inananlardansanız (Ki ben onlardan biriyim...):

Bir görüntüyle bütün ülkenin geleceğini pembe çerçeveye almanın çok güzel bir şey olduğuna da inanırsınız ama… Benim Pygmalion etkisi inancım bu kadar da uçuk kaçık bir şey değil...

Zira öyle olsaydı:

“Ülke yönetmek çok kolay, yeter ki halk her şeyin çok güzel olacağına inansın” der ve iktidarın yanlışlarını eleştirmek yerine sadece:

18-20 yıl önce yaptığı bazı güzel şeyleri anlatır dururdum her gün…

Bir fotoğraf kareliği propaganda

Sadede geleyim, dünkü yazımda Devlet Bahçeli’nin son dönemdeki tavrının bana umut verdiğini yazmıştım…

Beklediğimden çok daha fazla tepki (Olumsuz) aldım…

Bugün ise Bahçeli’nin umudundan söz edeceğim…

***

Devlet Bahçeli, Diyarbakır’da bir gencin gece vakti elinde dondurmayla yürüdüğünü görmüş ve buradan:

“Hayat normalleşiyor, terör endişesi kalmıyor” sonucuna varmış...

***

Bahçeli’nin gördüğü ve çok keyif alıp umutlandığı (Ki umut etmek, umut edileni gerçekleştirmek için atılmış ilk adımdır) o genç, o akşam, o sokakta huzur içinde olabilir fakat...

Aynı şehirde başka bir genç ise işsizliğin, borcun, gelecek endişesinin içinde kıvranıyor da olabilir...

Bir başkası, özgürce fikrini söylemekten çekiniyor olabilir...

Bir anne-baba, çocuğunu okutmak için kıt kanaat geçiniyor olabilir...

***

Demek istemem o ki: gerçek “normalleşme” anlık karelerden değil, kalıcı koşullardan anlaşılır...

Bir gencin gece vakti hem de Diyarbakır’da elinde dondurmayla yürümesi güzeldir ancak...

Cebinde para, başında güvenli bir gelecek plânı, önünde eşit fırsatlar yoksa:

O kare sadece propaganda olur...

Mutluluğum eksik kalıyor

Samimiyet, vitrine güzel bir tablo koymak değil; arka odadaki karanlığı da aydınlatmaktır...

O yüzden: “hayat normalleşiyor, terör endişesi kalmıyor” ya da:

“Her şey çok güzel olacak” sözlerini, tek bir fotoğraf karesinden değil, toplumsal hayatın tüm sahnelerinden duyabilmemiz lâzım...

Gerçek huzur; yalnız Diyarbakır sokaklarında değil...

Türkiye’nin her köşesinde, her gün, herkes için mümkün olduğunda gelecek...

***

Sözümün özü canlarım: Devlet Bahçeli’nin mutluluğu beni de mutlu etti...

Devlet Bahçeli’nin hukuk devletine dönüş talebi ve…

Seçilmişlerin tutuksuz yargılanmaları gerektiğine ilişkin açıklaması ile…

Yargı bağımsızlığı konusundaki hassasiyeti de beni mutlu etti ancak…

Ülkeyi, bizzat verdiği destekle sürdürülen siyasi felâketten kurtarmak Bahçeli’nin elinde olduğu halde bunu yapmaması:

Mutluluğumu eksik bırakıyor...

Devlet Bey lütfen ülkeyi bu kaostan ve endişeli bekleyişten kurtarın…

SON DAKİKA HABERLERİ

Memduh Bayraktaroğlu Diğer Yazıları