Herkesin aynı yasaya tâbi olması şartı

DEM Parti milletvekili ve İmralı heyeti sabit görüşmecisi Prof. Mithat Sancar’ın:

“Öcalan’ın, örgütün ve iktidarın tercihi sürece özgü yasa yönünde; yani kendini fesheden örgüt için özel yasa” sözleri aslında açık bir özel af talebidir ancak unutmayalım:

Hukukun ruhu; kişiye, gruba ya da örgüte göre değişmez... Hukuk, bir şahsa değil, topluma hizmet eder… Eğer yasalar bir gruba özel düzenlenirse, o artık hukuk değil, pazarlık metnidir…

***

“Sürece özgü af” yani, kendini feshettiği iddia olunan bir örgüt için özel yasaya dikkat edin lütfen…

Bu sadece bir af değil, hukukun temellerini oymak anlamına gelir…

Böyle bir özel yasa çıkarılırsa, hukukta eşitlik ilkesi çürür…

Oysa eşitlik ilkesine göre, “herkesin aynı yasaya tâbi olması şartı” geçerlidir...

Bir kişiye, bir gruba, bir örgüte özel yasa yapılırsa, artık orada hukuk yoktur…

Orada güç vardır, çıkar vardır, pazarlık vardır…

Siyasi muafiyet belgesi

Sürece özgü bir af çıkarılırsa, hukukun kesinlik ilkesi göçer...

Yani kanunlar önceden bellidir, kimseye göre değişmez…

Ama “sürece özgü yasa” dediğinizde, kanun artık süreçle, siyasi pazarlıkla, kimin elinde güç varsa onun keyfiyle şekillenir… Bu da “hukuk devleti” değil, keyfi bir yönetim modeli demektir...

***

Ve… Sürece özgü bir af çıkarılırsa, genellik ilkesi de çöpe atılmış olur…

Zira kanunlar belirli kişilere değil, genel durumlara uygulanır...

Bir örgüte, bir kişiye, bir davaya özel yasa çıkarıyorsanız, o artık yasa değil, siyasi muafiyet belgesidir

Barış elbette önemlidir…

Ey güzel insanlar!..

Hukuk devleti; öfke anlarında da barış anlarında da adalet duygusu sarsılmasın diye vardır...

Birileri “silâh bıraktı” diye özel yasa çıkarırsak, yarın başka biri:

“Ben de silah bırakmıştım/bırakıyorum” derse ne diyeceğiz?..

Her örgüte özel yasa mı?.. Her suçluya kişisel af mı?.. Böyle bir durum, devleti adalet zemininden çıkarır… Ve o noktadan sonra hiçbir vatandaşın vicdanı: “bu ülke beni korur” diyemez hale gelir...

***

Barış elbette önemlidir ama barış, hukukun içinde olursa değerlidir...

Hukuku eğip bükerek yapılan barış, gelecekte yeni savaşların tohumunu eker...

Gerçek barış: vicdanla, eşitlikle ve adaletle olur…

Ve unutmayın: Bir milletin en büyük gücü ne ordusu ne silâhıdır…

Bir milletin en büyük gücü, hukukuna duyduğu/duyulan güvendir…

O yüzden canlarım… Affın değil, adaletin konuşulduğu bir Türkiye’de buluşmak dileğiyle…

Hoşça kalın, hukukun yanında kalın…

Çok öfkelendiler

Siyaset bazen “kavga sanatı” gibi görünür ama aslında siyaset; devlet yönetme, uzlaşma sanatıdır...

CHP’nin bugüne kadarki en büyük yanılgısı, kavga ettiğinde güçlendiğini sanmasıydı…

Halbuki, kavga CHP’ye değil, Erdoğan’a kazandırdı…

Çünkü her çatışma, kutuplaşmayı artırdı; her kutuplaşma, Ak Parti’nin tabanını daha da kenetledi…

Nereden mi icap etti?..

“AKP-CHP milli mutabakat hükümeti kurulmalı” dediğim için öfkelenen CHP’li sayısı giderek arttı da…

SON DAKİKA HABERLERİ

Memduh Bayraktaroğlu Diğer Yazıları