Özgürlük mü güvenlik mi?..
Tarih boyunca insanlar korktuklarında, yönetenler bu korkuyu fırsata çevirdi...
“Terör saldırısı olur…”.
“Darbe tehlikesi doğar…”.
“Sınır ötesinden tehdit gelir…”.
Ve hemen ardına şu cümle eklendi:
“Halkımızın güvenliği için bazı özgürlükleri kısıtlamamız gerekiyor...”.
***
Önce basın susturuldu…
Sonra toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasaklandı…
Ve teknolojik çağda bir baktık:
Telefonlar dinleniyor…
İnternet izleniyor…
İnsanlar sosyal medya paylaşımlarından dolayı hapse atılıyor...
Ama tüm bunların “geçici” ve “güvenlik için” olduğu söyleniyor...
***
Bunu yapanlara, ABD’nin kurucu babalarından olan Benjamin Franklin (1706-1790) şöyle demişti:
“Geçici güvenlikleri için temel özgürlüklerinden feragat edenler, ne özgürlüğe ne de güvenliğe sahip olabilirler…”.
***
Amerikalılar tarafından, “çağının en başarılı Amerikalısı ve Amerika’nın dönüşeceği toplum tipini icat etmede en etkili kişi” olmakla tanıtılan Amerikalı ilk liberallerden Franklin tam da bu duruma karşı uyarıyordu insanlığı...
Eğer güvenli hissetmek uğruna temel özgürlüklerini devlete teslim edersen…
Sonunda ne özgür bir birey olarak kalırsın…
Ne de kendini gerçekten güvende hissedersin...
Günümüz Türkiye’si…
Bugün ülkemizde yaşanan bazı uygulamalara baktığımızda, Franklin’in uyarısını çok net görebiliyoruz…
“Devlete zarar gelmesin” diye medya baskılanıyor…
“Milli güvenlik” bahanesiyle sosyal medya sansürleniyor…
“Terörle mücadele” denilerek temel haklar rafa kaldırılıyor...
Ama şunu unutmayalım:
Güvenlik ve özgürlük birbirinin düşmanı değil, tamamlayıcısıdır…
Demokratik hukuk devleti:
Hem özgürlüğü hem güvenliği birlikte sağlamak için vardır...
***
Osmanlı tarihinden örnek verdiği için hapse atılan Fatih Altaylı’nın Youtube kanalına da erişim engeli getirildi…
Gerekçe, “Milli Güvenlik…”.
***
Erdoğan’ın siyasi hayatını kesin bitirecek adımların sonuncusunu atanlara diyorum ki:
Fatih’in konuşma özgürlüğü olsaydı, eminim şöyle derdi:
“Bir ülkede bir şeyin yasaklanması, onun önemini kanıtlar…
Kanal kapandı diye fikir kapanmaz, söz kapanmaz, özgürlük kapanmaz…
Bırakın konuşmaya devam edelim, çünkü konuşmazsak eğer işte o zaman gerçekten susturulmuş oluruz ve…
Asıl tehlike de işte o zaman başlar…
Susturulmak, söylenmemiş sözün en büyük reklâmıdır...”.
***
Efendiler!..
Bırakın yazalım, bırakın konuşalım…
Ama ya güvenlik gerekliyse?
Evet, güvenlik elbette önemlidir…
Ama dikkat: Franklin “temel özgürlükler” diyor...
Yani ifade özgürlüğü…
Özel hayatın gizliliği…
Adil yargılanma hakkı…
Kişi güvenliği gibi en temel haklardan bahsediyor…
Bunlar elden gittiğinde, “güvendeyim” sanırsın kendini ama aslında sadece kontrol altındasındır… Eğer o kontrolü bir kez verirsen:
Geri almak çok zordur…