Savcı’yı doğru anlamak

Medyada yer aldığı şekliye haber aynen şöyle:

“İstanbul Başsavcılığı, CHP’nin kapatılması için Yargıtay’a bildirimde bulundu…”.

Bu haber (iddia) sosyal medyada öyle bir dolaştı ki, bazıları “CHP kapatılıyor mu?” paniğine bile kapıldı… Peki, CHP’nin kapatılması hukuken mümkün mü?..

Bu soruyu İBB iddianamesinin ilk açıklandığı günün gecesi canlı yayında Youtube kanalımda (@memduhsb) cevapladım…

***

Önce şu iddiayı netleştireyim: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı çok net bir açıklama yaptı:

“CHP’nin kapatılması yönünde bir bildirimde bulunulmamıştır…”.

Doğru çünkü, iddianamede böyle bir talep yok...

Savcı, “sandık verilerinin CHP tüzel kişiliğinden usulsüz yayıldığı” iddiasını, “ihbar” niteliğinde Yargıtay’a iletmiş…

Yani bu bir “kapatın şu partiyi” yazısı değil...

Savcılığın rutin bürokratik bildirimlerinden biri…

Kapatma davasıyla ilgisi sıfır…

Bir siyasi partiyi kim kapatabilir?

Bakın çok net söylüyorum:

Türkiye’de hiçbir yer savcısı, hiçbir Başsavcı Vekili, hiçbir il savcısı parti kapatma talebiyle AYM’ye başvuramaz… Dava açamaz… Bunu yapma yetkisi sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısındadır...

Onun da öyle kafasına esince değil, Anayasa 68–69 çerçevesinde, çok ağır ve açık delillerle kapatılma talebinde bulunma yetkisi vardır… Buna karar verecek olan organ ise AYM’dir...

Bu nedenle şu iddia baştan mantıksız:

“İstanbul savcısı CHP’yi kapattırıyor…”.

Böyle bir hukuki yol yok…

***

Kaldı ki, AKP’nin 2008’de kapatılma davası geçirdikten sonra Türkiye’de siyasi parti kapatma sistemi kökten değiştirildi…

2010 referandumuyla Anayasa 69. madde yeniden yazıldı ve şu ilke getirildi:

“Partiyi kapatma, suçu işleyen kişiyi cezalandır...”.

Bu durumda bir siyasi partiyi kapatmak artık neredeyse imkânsızdır...

Oylamada da Anayasa Mahkemesi’nde 2/3 çoğunluk gerekiyor...

Yani canlarım; 2010 anayasa değişikliği parti kapatma yerine bireysel siyasi yasak getirdi…

Yani biri/leri, hukuk dışı bir eylemde bulunduysa/lar, partinin tüzel kişiliği değil, o kişi/ler/ye yasak geliyor…

Kapatma gerekçeleri iyice daraltıldı: Şiddet, terör, demokrasiye karşı ağır suçlar vb...

Bunun dışında; “sandık verisi eksik bildirildi”,dosya yanlış girildi”, “şu site partinin verisini paylaştı” şeklindeki iddiaların parti kapatma gerekçesi olması hayal bile edilemez…

Bu tartışma niye çıktı?

Çünkü Türkiye’de hukuk konuşurken bazen, “korku üzerinden siyaset” yapılıyor.

Bir savcının yaptığı her işlem, her yazışma, her ihbar, “acaba kapatma mı geliyor?” diye yorumlanıyor…

Ama sistem artık eski sistem değil…

2010’da AKP kendi kaderini düşünerek öyle bir fren mekanizması koydu ki…

Bu değişiklik sadece AKP’ye değil, Türkiye’nin tüm siyasi partilerine bir güvence sağladı…

Bugün CHP değil, hiçbir parti kolay kolay kapatılamaz…

Yani ey CHP’liler, enseyi karartmayın; parti yönetiminiz mağduru oynuyor…

SON DAKİKA HABERLERİ

Memduh Bayraktaroğlu Diğer Yazıları