Vasatlık Saray’ın temeline işlenmiş...
Eğlence dünyasının ünlülerinden biri olan şarkıcı Alişan şöyle demiş:
“Türkiye, düşünce özgürlüğü veya yaşam tarzı olarak hiç bu kadar serbest olmuş mudur?”
***
Az gelişmiş bir ülke olduğumuz içindir ki: Türkiye’de vasatlığın, yani sıradanlığın, yani “Eh işte idare eder” halinin, bir yönetim stratejisine dönüştüğü gerçeği sır olmadığı gibi, bu vahim durum tesadüf de değildir çünkü…
Az gelişmiş ülke iktidarları çok bilen kişiyi sevmez zira çok bilen kişi çıkar ve muktedire:
“Bu yanlış” der…
Oysa vasat olan dinler ve Ahfeş’in keçisi gibi kafasını sallar: “Efendim siz en doğrusunu bilirsiniz…”.
Demek istemem o ki:
“Türkiye, düşünce özgürlüğü veya yaşam tarzı olarak hiç bu kadar serbest olmuş mudur?” diye soran bir kişi vasat bile değil vasat altıdır…
Vasatı aşma cesareti
Canlarım, kifayetsiz muhteris tepe yöneticileri (İlle de mesleği politika olanlar) liyakatliyi değil, “her daim alkış tutanı” tercih ederler ama iş bununla kalmaz…
Vasatlık sadece yönetime değil, bütün topluma yayılır: eğitime, medyaya, sanata, hatta futbola bile…
Hani öyle bir hale gelinir ki, daha iyisini isteyen:
“Aaaa ne ayıp!.. Daha ne istiyorsun ayol, sen de buldun da bunadın yani” diye ayıplanır...
Oysa, vasatlık bir yaşam tarzına dönüşünce, toplumun enerjisi aşağıya çekilir...
***
Az gelişmiş ülkelerde, iktidarda olanlar da iktidara gelmek isteyenler de çıtayı aşağı çekerler…
Meselâ yüksek atlamada çıta 10 santime indirilince atlayan herkes şampiyon olur…
Haliyle bu durumun sorumluları: “Eh işte, hiç fena değil” diyerek oyları alırlar…
Lütfen şunu unutmayın: vasatlık günü kurtarır ama geleceği çürütür...
Bir ülkeyi ileriye taşıyan şey, vasatı aşma cesaretidir...
Saray’ın temeline işlenmiş
Bir gün padişah, vezirini çağırmış: “Bana en sadık adamı bul getir…”.
Vezir, liyakatli birini getirirse itiraz edileceğini, edilmezse bu defa o kişinin kendisine zarar vereceğini biliyormuş o nedenle vasat birini bulmuş...
Adamı sınamışlar, her soruya:
“Efendim siz ne derseniz odur” cevabını vermiş…
Padişah gülmüş: “İşte bu adamdan daha sadığı bulunmaz…”.
Ve böylece vasatlık Saray’ın temeline işlenmiş…
***
Canlarım, az gelişmiş ülkelerin patinaj çekmelerinin temel sebebi:
İnsani az gelişmişlikteki geri kalmışlıktır zira, az gelişmiş ülkelerde liyakat değil:
Biat, sadakat, yağcılık, yalakalık, “evet efendim” zihniyeti alkışlanır…
Sözümün özü canlarım...
Bizim yeniden liyakati, yetkinliği ve ufku değer haline getirmemiz gerekiyor zira iktidarı koruyan vasatlık: ülkenin ufkunu küçültür…
Hep beraber “Eh işte” ülkesine dönüşürüz…
Oysa, “Eh işte cumhuriyetinin vatandaşı” olmak, kimsenin hayali olmamalı…
Hedef: Bu vasatlık iklimini yıkacak cesareti göstermek olmalı...