Lenin’in gizli kasası

Yıl, 1917.

Rusya’da 8 Mart’ta (23 Şubat) kadınlar öncülüğünde halk gıda karnesine karşı kitlesel protestolara başladı.

Kimseler beklemiyordu; Rusya’nın o zamanki başkenti Petrograd (şimdiki St. Petersburg) ve çevresinde üç gün süren şiddetli çatışmalar sonucu Çar İkinci Nicholas’ı iktidardan indirdi…

Geçici hükümet başkanlığında tamamen liberal demokratlardan oluştu. Rusya’da Birinci Dünya Savaşı’nın da dayattığı ağır ekonomik sorunlar Lvov iktidarını düşürdü. Hükümeti bu kez solcu Aleksandr Kerenski kurdu. Bu iktidarın en büyük rakibi Lenin önderliğindeki komünist Bolşevikler idi…

Lenin de Şubat Devrimi’ni hiç beklemiyordu. Haberi sürgün yaşadığı İsveç’ten alınca hemen Rusya’ya döndü.

Başkent Petrograd’daki Finlandiya İstasyonu’nda kendini karşılayan coşkulu kalabalığa hitaben konuşma yaptı. Kerenski hükümetini tanımayacağını açıkladı…

Kerenski, Lenin’in kendilerini alaşağı edeceğini bildiği için hakkında tutuklama kararı çıkardı. İddiaya göre; Lenin, Rusya’nın savaştan çekilmesi karşılığında Almanlardan para almıştı. Ki zaten yolculuğunu da Almanlar organize etmişti!

O günlerde iktidar medyası Lenin’e yönelik saldırıya geçti.

Neler yazmadı ki:

Çapkın Lenin’in maceraları

Kerenski hükümeti, gıyabında tutuklama kararı çıkarınca Lenin, sakalını kesti, peruk takıp, sahte kimlikle kaçtı; Finlandiya’daki Raziliv Gölü kenarındaki komünist bir işçi ailesinin saman kulübesine yerleşti...

Sivrisinekler başta olmak üzere yaşam koşulları hayli ağırdı. Ancak Lenin hiç şikayetçi değildi, daima okudu, yazdı...

Bu arada iktidara bağlı, Raboçaya, İzvestiya, Novaya Jizn, Yedinstvo, Dyelo Naroda, Jivoe Slovo, Rech, Utro Rossiy gibi gazeteler Lenin’in yurt dışına kaçtığını ve çok lüks hayat yaşadığını haber yaptı.

Sadece kara propaganda bununla sınırlı değildi. Örneğin:

“Lenin ve İsveçli şarkıcı kız” başlıklı manşet haberlerde Lenin’in Bouffe D’Ete operetinin primadonnasının hayranı olduğu ve Erna Eimusti adında İsveçli şarkıcıyla gayrimeşru aşk yaşadığını yazdı!

Haber şöyleydi:

- “Kimse bilmez ‘zavallı’ Lenin’in Glass Theatre Bouffe’de düzenlediği sefahat alemlerini…

- “Ama garsonlar Lenin’in bir şişe şampanyaya 110 ruble ödeyip ardından 25 ruble bahşiş bıraktığı günleri özlemle hatırlayacaklardır…”

- “Ayrıca Lenin’in ‘proleter’ doğasının kanıtladığı bir başka olayı da hatırlayacaklardır: Primadonna Erna Eimusti ile birlikte çıktıkları 4 numaralı otel odasında Lenin, akşam yemeği sipariş etmek için garsonu çağırır, içeriye ‘Kazbek’ isminde yaşlı mı yaşlı bir garson girer. Adam tam bir fosildir. O ana kadar sakin olan Lenin, adamı görür görmez aniden öfkelenir, tepinmeye başlar ve çılgınca bağırır: ‘Çık dışarı, seni burjuva! Başka bir garson gönderin!’ Uzun boylu, şişman, göbekli ‘Kazbek’ koşar adım odadan çıkar. Çünkü Lenin’in elinde bir bomba olduğunu fark etmiştir…”

İktidar yandaşı basının karalama kampanyası bitmek bilmedi, yalanın arkası kesilmedi:

- “Lenin lüks bir denizaltı ile İsveç’e gitti. İçinde hançer olan gümüş saplı bastonla Stockholm caddelerinde dolaşıyor. Fransız konyağından başka bir şey içmiyor, başka markaya dilini sürmüyor. Yedi rublelik Bogdanov marka pahalı sigara içiyor…”

Ki Lenin sigara bile içmiyor, içenlere tepki gösteriyordu.

İktidar gazeteleri bu tür iftiralar ile halktaki Lenin umudunu yok edeceğini sanıyordu!

İtirafçıların iftiraları

Lenin, samanlar üzerinde geleceğin iktidarına dair metinler kaleme aldı: Uzaktan Mektuplar…

Rusya’nın içinde bulunduğu siyasi-ekonomik durumu ve partinin izlemesi gereken siyasi hattı belirleyen “Nisan Tezleri”ni yazdı. Metinler gizlice henüz kapatılmamış parti genel merkezine ulaşıyordu...

Lenin o küçük saman kulübesinden Bolşevikleri devrime hazırladı. Kolay olmadı; Stalin’den Zinovyev’e kadar parti kadroları bile devrime inanmakta güçlük çekti.

Ancak Lenin devrime o kadar inanıyordu ki, samanlık kulübesinde, sosyalist iktidarda devletin yapısına dair “Devlet ve Devrim” kitabını bitirdi...

Bu arada iktidarın komünistlere yönelik baskıları arttı; Pravda gazetesi kapatıldı. Troçki gibi partinin önde gelenleri hapse atıldı…

Semyon Kuşnir adlı bir itirafçı bulundu. Dediğine göre Avusturyalı arkadaşı Friederis ona, Lenin’in Almanya’da açık hesabı olduğunu ve istediği zaman sınırsız para çektiğini söylemişti! Kuşnir tek itirafçı değildi…

Lenin gazetelerde çıkan bu tür saçmalıklar üzerinde hiç durmadı. Hedefi, iktidarı alınca neler yapacağının teori ve pratiğini planlamaktı…

Lenin’in yoldaşları,
10 Haziran, 18 Haziran, 3-4 Temmuz ve Ağustos boyunca büyük eylemler yaptı.

Ve Lenin başardı; 25 Ekim (7 Kasım) 1917’de Bolşevik Devrimi oldu…

Yalanlar değil gerçekler kazandı.

Bugün de bir küresel savaşa tanıklık ediyoruz; bakalım bu yıkım nelere yol açacak dünyada…

Batı’nın dün gibi bugün de iki yüzlülüğünü göstermek için Lenin yazısını sürdüreceğim…