Fırıldak!

Kubilay Uygun, 1995 genel seçimlerinde DSP’den milletvekili seçildi…

Kimsenin tanımadığı “arka sıra” milletvekillerinden biriydi. Sadece 7 ay sonra, 3 Temmuz 1996’da DYP’ye geçti… Bilmiyorum, böyle bir rekor var mıdır ama yalnızca 3 gün sonra DSP’ye geri döndü!

Aynı ayın sonunda bir kez daha DYP’ye geçti! Bu kez yeni partisinde 1 yıl kadar kaldı… 27 Haziran 1997’de bu kez MHP’ye geçti! Ancak ANAP-DSP hükümetine güvenoyu verdiği gerekçesiyle disiplin kuruluna verilince 10 Temmuz 1997’de MHP’den istifa etti!

Birazcık bağımsız kaldıktan sonra dayanamadı bu kez DTP’ye geçti. Soyadına uygun bir şekilde her yola uyuyordu, görüldüğü gibi! Ancak birkaç ay sonra oradan da istifa etti ve şu unvanla anılmaya başladı:

- Fırıldak Kubi!

Ancak, hızlı dönüşleriyle ünlüler sınıfına geçiş yapan Kubi’nin yükseliş eğrisi bir anda değişti ve hızla yokuş aşağı iniş başladı…2016 yılının temmuz ayında maddi bunalıma dayanamayan Kubilay Uygun İstanbul’da bir otelde ruhsatlı silahını şakağına dayayarak intihar etti. Ailesine şu notu bıraktı:

- İntihar ettiğim silahımı satın, otelin parasını ödeyin!

23 yılda altı parti dokuz transfer!

Geçtiğimiz salı günü AKP’li Cumhurbaşkanı, grup toplantısında konuştuktan sonra CHP’den AKP’ye geçiş yapan Antalya Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım’a rozetini taktı…

Belediye başkanı tören sırasında yeni liderinin elini öpmek için cansiperane çaba gösterdi ancak o elini hızla geri çekerek buna izin vermedi!

Peki, kimdi bu muhterem şahıs? Kendi tanımıyla “ülkücüydü” ancak siyasete Saadet Partisi’nde başlamış, 2002 yılında Aksu’nun Cihadiye Muhtarı olmuştu…

Siyaset basamaklarını gayet becerikli bir şekilde tırmanarak 2004 yerel seçimlerinde AKP’den Pınarlı Belediye Başkanı seçildi…

-Ancak, dönemin AKP İl başkanıyla papaz olunca AKP’den ayrılıp CHP’ye geçti!

2009’da Aksu ilçe olduktan sonra MHP’den aday olarak ilçe belediye başkanı seçildi! Diğer bir deyişle CHP’yi terk etmiş, MHP’li oluvermişti!

2011 yılında Rus kadınlarla çektirdiği fotoğraflar nedeniyle MHP’den ihraç edildi! İnanmayacaksınız ama bir süre bağımsız kaldı!

2014 yılında yine CHP’ye geçti. Ancak o yıl yapılan yerel seçimlerde CHP bu değerli kişiliği başkanlığa aday göstermeyince direksiyonu bu kez BBP’ye kırdı ve bu partiden aday oldu. Ancak bu kez çekirge sıçrayamadı, seçimi AKP adayı kazandı, bizim arkadaş ancak üçüncü olabildi!

Bu nasıl bir özelliktir ya rabbim!

İsa Yıldırım adlı değerli yurttaş 2016 yılında CHP’ye geri döndü, iyi mi!

Benim anlamadığım nokta şu:

- Dönmekten başı dönen bu şahsı özellikle CHP her defasında nasıl kabul etti?

CHP, 2019 seçimlerinde bu kişiyi yine aday gösterdi. Ancak o dönem İYİ Parti ile ittifak yapan CHP Aksu’yu bu partiye bırakınca, İsa Bey hızla şahane bir dönüş yaparak DSP’den aday oldu, ancak yine büyük bir hayal kırıklığına uğradı, üçüncü sırada yer aldı! Ancak İYİ Parti’nin kaybetmesini sağlayarak intikamını da almış oldu.

2024 seçimlerinde bir kez daha CHP’ye yanaştı, adaylığı kaptı ve ikinci kez Aksu Belediye Başkanı olmayı başardı…

Sonra ne oldu diyeceksiniz; Aylar boyu AKP hakkında söylenmedik söz bırakmayan, ısrarla ayrılmayacağını iddia eden, CHP’li yöneticilerin önünde galiz küfürlerle iktidar partisi aleyhinde konuşmalar yapan muhterem. 1 Eylül günü şu açıklamayı yapmıştı:

- Ben bugüne kadar hiçbir zaman iktidar partisine yaklaşmadım. Bu dönemde yaklaşmayacağım. Sonu zindan da olsa CHP’den ayrılmayacağım!

Bu iddialı açıklamanın ardından kısa bir süre sonra AKP’li Cumhurbaşkanı’nın elini öpmek için savaş vererek, iktidar partisine geçti. Bu muhterem, böylelikle 23 yılda 6 parti, dokuz transferle tarihi bir rekora imza atmış oldu! Devamı gelir mi zaman gösterecek ama bu durum, bu arkadaşa bir unvan kazandırdı doğal olarak:

- Fırıldak Kubi’ye dişli rakip!

Utangaç da olsa en doğru karar!

CHP’nin “İmralı” kararı tam da yazımı bitirip, göndereceğim sırada geldi!

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “barış sürecinin Öcalan görüşmesine sıkıştırıldığını” buna milletin de rızası olmadığını belirterek, partisinin İmralı’ya temsilci göndermeyeceğini açıkladı.

CHP’li üyeler, halktan saklı bir görüşmeyi reddederek, kapalı oturumu da terk ettiler. Deyim yerindeyse, “utangaç ya da zorlama bir karar” gibi dursa da CHP en doğru olanı yaptı.

-Aldıkları iki kararı da destekliyorum!

SON DAKİKA HABERLERİ

Ümit Zileli Diğer Yazıları