Son durak: Yeniden parlamenter demokratik sistem!

Epey uzun süredir düşünüyordum…

Düşündüğümü saklamıyordum da! Yazılarımda, TV programlarında, konferanslarımda, dost sohbetlerinde açıkça dile getiriyordum…

-Cumhur İttifakı için “Tek adam rejimi” konusunda yolun sonuna gelinmiştir!

Her şeyi denediler, deniyorlar, deneyecekler; olmadık dalgalar yaratıp, onlarca, yüzlerce kişiyi “kişiden delile ulaşma” mantığıyla hapishanelere dolduruyorlar, bu da görüldüğü kadarıyla devam edecek…

Ancak, bir türlü olmuyor, olamıyor, elde “bomboş” iddianamelerden, “gizli tanıklardan”, “bir iki itirafçı” denilen kişilerden başka bir şey yok! Bu düzenek karşısında yapılan anketlerden görüyoruz ki, halkın ezici çoğunluğu arasında yandaş gazetelerin, yandaş kalemlerin yazdıklarına, söylediklerine inanan da yok!

Yine, tüm anketlere baktığınızda, mevcut Cumhurbaşkanı’nın olası bir seçimde kazanma olasılığı da yok! Adını, fotoğraflarını her yerden sildirip, kaldırmaya başladıkları Ekrem İmamoğlu, ortalama 10 puanın üzerinde fark atıyor! Hadi onu bertaraf ettiler diyelim, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın alacağı oy da İmamoğlu’ndan farklı değil! Onu da halletseler bu defa kim olursa olsun fark etmeyecek!

TBMM seçimleri deseniz, AKP ve MHP’nin durumu ortada; Meclis’te bir çoğunluk da yok! Yani bugünkü durumun tam tersine tecelli edeceği ayan beyan görünüyor! O zaman siyasetin “kurtları” ne yapacak derseniz, başlıkta yazdığımı yapacak:

-Ya Parlamenter Sistem ya da daha düşük bir olasılıkla Yarı Başkanlık Sistemi!

Parlamenter sistem Cumhur İttifakı’nı kurtarır mı?

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, dün şu açıklamayı yaptı:

-Erken seçim gündeme gelmemiş olsa bu vahşi uygulamalar söz konusu olabilir miydi?

Son derece haklı, gayet yerinde bir saptama… Biliyorsunuz, AKP’li Cumhurbaşkanı dün yine bir yurtdışı gezisi dönüşü uçaktaki “gazetecilere” aynen şöyle söylemişti:

-Yeni anayasayı kendim için istemiyorum. Yeniden adaylık derdim yok!

Dervişoğlu bu açıklamaya da gayet net bir yanıt verdi:

-Meclis’ten bir erken seçim kararı çıkarmaya da gerek yok. Tayyip Bey direkt, resen aday olmamayı göze aldığı takdirde Türkiye’yi seçime götürebilir!

Evet Cumhurbaşkanı’nın böyle bir yetkisi var. Ancak o koltuktan kalkmayı göze aldığı takdirde var! Onu yapmayacağını da şu sözlerle anlattı Dervişoğlu:

-Türkiye’nin parlamenter demokratik sisteme geçiş ya da yarı başkanlığa geçiş için birtakım görüşmelerin ve temasların olduğuna dair duyumlar alıyoruz…

Dervişoğlu bunların da yapılabileceğini söylüyor ancak kamuoyundan saklanmamak kaydıyla demeyi de ihmal etmiyor!

Bu duyumları uzunca bir süredir biz gazeteciler de alıyoruz. Ancak bu manevra Cumhur İttifakı’nı kurtarır mı?

-İşte orası biraz meçhul!

Bu yaz çok sıcak geçecek!

AKP’li Cumhurbaşkanı ve ortağı Devlet Bey’in hesapları kanımca şu:

-Bu sistemde kalırsak çökme tehlikesi yüksek. Parlamenter sistemde ise birlikte alacağımız oylar, CHP haricindeki partilerle yapılacak görüşme ve anlaşmalar sonucu bir koalisyon kurup iktidarımızı sürdürebiliriz… O zaman sembolik Cumhurbaşkanı olur onun yerine de güçlü bir başbakan…

Peki o kim olur? Tabii ki bugünün Cumhurbaşkanı!

Güzel bir hayal… Ancak olasılık şansı zayıf! Bir türlü kotaramadıkları “Yeni Anayasa” için bu denli cansiperane uğraş vermelerinin sebebi de bu zaten…

Yapılan operasyonlardan, DEM Parti’ye Tunceli örneğinde gördüğümüz gibi yapılan güzellikler bunun açık göstergesi!

Ancak, Müsavat Bey’in söylediği “vahşi uygulamalar”, ekonomideki “iflas” durumu ve burnundan soluyan açlık ve yoksulluğun pençesindeki millet durumun pek de öyle olmayacağını gösteriyor… Çok ama çok sıcak bir yaz geliyor…

-Kısacası vaziyet vahim!

SON DAKİKA HABERLERİ

Ümit Zileli Diğer Yazıları