İnanmamış çocuklar
Ole Gunnar Solskjaer ve Beşiktaş sezonun ilk resmi maçına yarın çıkacak. Ukrayna üçüncüsü Shakhtar Donetsk ile oynayacaklar İstanbul’da. Sezonun ilk resmi maçı ama belki de Beşiktaş adına sonuncusu...
SOLSKJAER İNANIYOR AMA...
Ocak ayından bu yana yönettiği, kendi kurmadığı ama bir transfer dönemi de geçirdiği takımıyla sezonu üçüncü bitiremeyen Solskjaer, kendi başını yaktı aslında. Bir düzine maçı geçin, Rize’ye sahasında facia şekilde yenilmese üçüncü olacaktı. Bu da elemelere play-off turundan başlamak demekti. Fakat yapamadı. Şimdi Shakhtar’ı geçebileceğine inandığını söylüyor ancak kendisi de biliyor ki bu mümkün değil.
NEDEN MÜMKÜN DEĞİL?
Neden mümkün değil? Adamlar ülkece savaşta. Transfer yapamamışlar. Arda Turan yani yeni hocaları da takıma geleli bir ay geçmiş. Bunlara rağmen anlayışı oturmuş bir kulüp Shakhtar... Mircea Lucescu’dan bu yana devam eden Brezilyalı lejyonerlerle kurulan -yine 10 sambacıları var- teknik, hızlı ve disiplinli bir takım. Beşiktaş’ın aksine her sene papatya falı açmıyorlar. Onlar da tarihlerinin en iyi döneminde değil tabii ama yine de fark var.
PASLANMIŞLIK HİSSİ BİTMEDİ
Tüm bunlardan daha önemli bir avantajı var ama Shakhtar Donetsk’in: Beşiktaşlılar takımlarına inanmıyor. Bunu her yerde görebiliyoruz. 50 milyon Euro’luk transfer yapmış takım ilk maçı çıkacak ama biletler tükenmemiş. Son iki sezondan bu yana gelen paslanmışlık hissi kulübün içine sinmiş. İnanç yok. Motivasyon yok. İşin kötüsü ne futbolcularda bu hava var ne de yöneticilerde... Ağızları bıçak açmıyor.
Beşiktaş böyle bir ortamda Avrupa Ligi’ne katılmaya çalışıyor ama sanki herkes içinden ‘Konferans Ligi daha az yorar, en iyisi Kupa 3’ten devam’ diyor... Harcanan paralar artarken küçülen hedeflerin takımı. Üzücü... Çarpıcı...
10 YILLIK SÖZLEŞME İMZALANSIN AMA...
Bozgunculuk, yönetim düşmanlığı, Beşiktaş hainliği falan filan değil yukarıda yazdıklarım. Gerçekler. Çok net doneler var. Beşiktaş’ın kamptaki maçlarının tamamını baştan sona izledim. Gördüklerim şunlar: Organizasyon eksiği devam ediyor. Futbolcuların fiziksek eksiği giderilememiş. Amaa en en en önemlisi, teknik direktörün takıma kattığı ekstra bir şey halen yok...
Solskjaer ile 10 yıllık sözleşme imzalansın ve asla değişmesin, Norveçli bildiği gibi takımı yönetme şansına sahip olsun, yeni bir Gordon Milne olarak kulübü ileriye taşısın... Keşke. Ancak görünen köy de kılavuz istemiyor. Geçen yedi ay ve 22 resmi maçın ardından Beşiktaş iyi değil. İyi olacağına dair de işaret yok.
KEVIN; KANATTA TEK BAŞINA
Shakhtar'da, Beşiktaş’ın kanat beklerinin anti tezi bir isim var: Kevin... Elektrik gibi bir çocuk. Svensson-Rashica ve Mario-Jurasek’i çok zorlayacağını şimdiden görmek mümkün.
YILIN ŞAKASI: BU KEZ TEMMUZDA
Beşiktaşlıların mesajlarını okuyorum. Trajikomik şeyler var. Birisi yazmış: Eskiden kasım ayında ligden kopuyorduk, bu kez temmuz ayında kopacağız... Çok da haksız değil...
SOLSKJAER GİDER Mİ?
Gitmez demek isterdim ama hepimiz gerçeği biliyoruz. Beşiktaş, Shakhtar’a elenirse sezona yeni bir hocayla başlanması ihtimali hiç az değil. Son 5 yılda 9 hoca değişti unutmayın.
'ŞAMPİYON OLUR' DEMEK ZOR
Ha Beşiktaş, Shakhtar’ı elerse ne olur? ‘Şampiyon olur’ demek hâlâ çok zor. Galatasaray gibi bir canavar var ligde. Ama sezona motivasyonlu, inançlı başlama adına iyi bir hava oluşur.