Kontrolsüz güç

Bir reklam vardı, kontrolsüz güç güç değildir diye. Al işte aynı Beşiktaş... Abraham’ın yedeğe çekilip, hücum hattının mobil isimlerden kurulması... Cerny’nin ortası Toure’nin golü... Ardından önde baskı ve gelen Emirhan’ın golü... İlk 25 dakikada 2-0’ı bulan takımın yapması gereken nedir diye sorarsanız, Beşiktaş’ın yaptıklarının tam tersi olmalı deriz.

Orkun’un, yüksek bonservis bedelinin gölgesinden performansıyla çıkma motivasyonu anlamsız sertlikte bir faul yapmasına giden yolun ilk taşını koydu. Sonu malum. Hadi o kendini attırdı, Sergen Yalçın’ın yaptığı amatörlükten başka nedir... Üzerinde baskı var kabul ama bir teknik adamın en olması gereken yer kulübeyken kendini bile bile attırması olacak iş mi? Bu kadar kontrolsüz bir öfke sahada tam bir kasırga yarattı. Kasırga Beşiktaşlı futbolcuları içine aldı yuttu.

İlk 25’te maçı üçe, dörde götürecek özgüven ve performanstaki oyuncular sanki yetenekleri alınmış, güçleri gitmiş, bir darbede devrilmiş kartonlara döndüler. Bu denli bir psikolojik çöküş, Beşiktaş’ın derdinin futbolcu kalitesinden çok, mental olduğunu, saha dışındaki hazırlık işinin, yönetimden teknik adama kadar düşük çalışmayla alakalı bence. Başka türlüsü zaten iyice kötü...

Sadece kalesini savunmaya çalışan bir takım eninde sonunda hata yapacaktı. O hata Emirhan ve devamında Ersin’den geldi. Fenerbahçe, belki de sezona kafaca veda edeceği maçtan dev gibi bir motivasyonla çıkarken Beşiktaş kasım ayının ilk günlerinde ilk beşin bile dışına düştü.

Avantajlıyken kazanılamayan Galatasaray maçının ardından pisi pisine kaybedilen Fenerbahçe derbisi... Beşiktaş bu kırılganlıkla haftaları değil sezonları kaybeder

SON DAKİKA HABERLERİ

Utkan Aydın Diğer Yazıları