Ole, olmasaydı sonumuz böyle

Beşiktaş, top ayağındayken etkisiz, top rakibin ayağındayken daha da etkisiz bir takım. Saha içi yerleşimleri hatalı. Oyuncular ya üst üste biniyor ya da aralarında 20’şer metre mesafe oluşuyor. Hızlı akında orta yapılırken ceza sahasında kimse olmuyor. İkili-üçlü sıkıştırmaya alınan oyuncunun yardımına kimse gelmiyor. Sorun da bu. Takım sanki aylardır idman yapmamış, birbirleriyle ilk kez sahada görmüş oyuncular oynuyor gibi...

Solskjaer'in Galatasaray’a karşı kullandığı santrfor Rafa Silva hamlesi dışında hiçbir ama hiçbir denemesi olumlu sonuç vermiyor. Sol kanat Gedson fikri ilk maçı bitirmişti. Sol bek Emirhan buluşu da dün geceye tüy dikti. Arkasına atılan toplardan beli kırılacaktı güzel kardeşimin...

Rakip ilk maçtan bulduğu farkın, erken de öne geçmesinin rahatlığıyla fantastik hareketler denemese tarihi bir skor da çıkabilirdi. Tabii dünkü skorun en önemli özelliği de iki takım arasındaki yetenek farkı kadar fizik orantısızlığıydı. Bizimkilerden çok süratliler. Hücum oyuncularının Brezilya genetiği bu. Ama sambacılar ikili mücadele sevmez denir, bunlar adam yiyen cinsten. Omuz omuza hiçbir topu alamadı Beşiktaş orta sahası. Hadi Kartal ufak kaldı, ya Demir’e ne demeli? Altı numarada bu kadar temassız oynanmaz. Basit bir stop-kontrol yapamadığı için ilk golü yediren Demir’de ısrar edilecekse dar alandan çıkma çalışmalarına hız vermeli, yoksa...

Yaz yaz bitmez Beşiktaş’ın bombaları ama biz önümüze bakalım. Hep söylediğim şey, bu takımın oyuncudan-transferden önce futbolun ABC’sini doğru yapmaya ihtiyacı var. Harcanan paralar ve harcanacak paralardan önce takıma, basit saha içi duruşunu gösterecek, takım içindeki bütünleşmeyi sağlayacak bir teknik adama ihtiyaç var. Ole; olmasaydı sonumuz böyle...

SON DAKİKA HABERLERİ

Utkan Aydın Diğer Yazıları