Yüksek Seçim Kurulu'ndan CHP'ye iyi haber

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ana muhalefetin kayyum ihtimaline karşı 21 Eylül'de düzenlemeye karar verdiği olağanüstü kurultayın iptali istemiyle yapılan başvuruyu reddetti. Kurultayın yapılmasına hükmedildi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), CHP tarafından 21 Eylül'de yapılması planlanan olağanüstü kurultayın iptali istemli başvuruyu karara bağladı ve 'tam kanunsuzluk' gerekçesiyle reddetti.

Bilindiği üzere CHP için 'mutlak butlan' - yani Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 4-5 Kasım 2023 kurultayının yok sayılması - riski barındıran davaya karşı delegeler, geçtiğimiz haftalarda kritik bir hamle yaptı. 15 Eylül'de görülen duruşma öncesi olağanüstü kurultay talebinde bulundu.

Ana muhalefetin hukukçu kurmayları kurultayın Genel Merkez'in değil, bizzat sayısı 900'ün üzerindeki delegenin çağrısıyla yapılacağını vurguluyor, mahkemenin bir sonraki celsede "konusuz kaldı" diyerek dosyayı kapatmasını bekliyor.

Olağanüstü kurultayın ayrıca mutlak butlanla birlikte kayyum veya çağrı heyeti ihtimallerini de ortadan kaldıracağına inanılıyor.

Örneğin bu senaryoya göre dört gün önce görülen davada parti için olumsuz bir karar çıksaydı atanan heyet en fazla altı gün görev yapabilecekti. CHP'li kurmayların senaryosuna göre Özel zaten 21 Eylül'de yeniden genel başkan seçilecekti.

Davanın 24 Ekim’e ertelenmesi 'verilebilecek en iyi ikinci karar' olarak değerlendirilirken dikkati çeken bir hamle geldi.

CHP'nin Ankara delegelerinden Şahin Kurt, olağanüstü kurultayın iptali için yaptığı başvuruyu Yüksek Seçim Kurulu’na taşıdı.

Daha önce Çankaya İlçe Seçim Kurulu'nun reddettiği başvuru, sonrasında Ankara İl Seçim Kurulu'na gönderildi. Buradan da 'ilçe seçim kurulunun kararının kesin olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı' kararı çıktı.

Son olarak Anayasa'nın 79. maddesi gerekçe gösterilerek Yüksek Seçim Kurulu'nun kapısı çalındı.

Kurul bugün saat 15.30'da Ahmet Yener başkanlığında başvuruyu değerlendirmek üzere toplandı. Yaklaşık 25 dakika süren toplantıda başvurunun 'tam kanunsuzluk' gerekçesiyle reddine karar verildi.

Bu kararla birlikte kurultayın 21 Eylül'de yapılması kesinleştirilmiş oldu.

ADIM ADIM KURULTAY DAVASI

Kasım 2023'te yapılan oylamada mevcut ana muhalefet lideri Özgür Özel 812 oy alarak 13 yıldır bu koltukta oturan Kılıçdaroğlu'nun yerine genel başkan seçildi.

Ancak eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'la bazı delegeler, bahse konu kurultayın iptali ve yetkili kurulların görevden uzaklaştırılması talebiyle davalar açtı.

Özel, 21 Mart’ta partisini olağanüstü kongreye götüreceğini açıkladı:

"Tüzüğümüzün bana verdiği yetkiye dayanarak, 15 gün sonrasına olağanüstü kurultay kararı aldığımızı ve partiye kayyum girişimlerinin önünü kestiğimizi Türkiye'ye ilan ederiz."

6 Nisan 2025'te yapılan olağanüstü kurultayda Özel yeniden genel başkanlığa seçildi.

Bu sırada Savaş ve beraberindekilerin açtığı davalar, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleştirildi.

26 Mayıs'taki duruşmada bir sonraki duruşma tarihi 30 Haziran olarak belirlendi. Ayrıca dilekçelerde 'mutlak butlan' ifadesi resmi kayıtlara geçti.

Türk Dil Kurumu'na göre butlan Arapça kökenli bir sözcük ve geçersizlik anlamına geliyor. Hukukta, hukuki işlemlerdeki geçersizlik türlerinden biri olarak tanımlanıyor.

Bu davada hukuken kurultayın baştan itibaren yok sayılması, alınan tüm kararların geçersiz sayılması demek oluyor.

Eğer mahkeme bu yönde karar verirse Özgür Özel başkanlığındaki yönetim 'hukuken hiçbir geçerliliği olmayan' bir yapı haline gelecek ve partinin yeniden kurultaya gitmesi gündeme gelecek.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve iadesi de beklenen ihtimaller arasında.

Bu süreçte hukuk davası dışında bir de ceza davası açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kurultayda usulsüzlük yapıldığı suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma başlattı ve iddianame 3 Haziran'da kabul edildi.

Bu iddianamede İmamoğlu dahil 12 kişi hakkında "oylamaya hile karıştırma" suçundan bir yıldan üçer yıla kadar hapis cezası isteniyor. Eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na mağdur, Lütfü Savaş'a müşteki sıfatıyla yer veriliyor.

Kılıçdaroğlu ilk etapta ifade vermeye gitmedi. Bunu "Partimi adliyede tartıştırmam" sözleriyle açıkladı.

'KILIÇDAROĞLU' TARTIŞMASI

30 Haziran'daki duruşma öncesi yaşanan başka bir gelişmeyse parti içinde yeni tartışmalara yol açtı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, haziran ayında Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Siyasetçiye yakınlığıyla bilinen bu üç isim, eski genel başkana mutlak butlan kararını tanımamasını teklif etti, ancak ret yanıtı aldı: "Partiyi kayyuma mı bırakayım?"

İmamoğlu, önce kulislerden yayılan sonra da Seçer tarafından kameralar karşısında doğrulanan bu sözler sonrası 'ihanete uğramış gibi hissettiğini' söyledi.

Yavaş'sa Özel ve Kılıçdaroğlu'na birlik çağrısında bulundu:

"Bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir ve beraber olmaktan başka ne şansımız var ne de çaremiz. Hep söyledim: Bu sadece bizim partimizin meselesi değil, tüm muhalefet partilerinin sorumluluğudur. Çünkü eğer birlikte hareket etmezsek, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybederiz. Hatta torunlarımız dahi bizi affetmez."

"Bu süreçte önceki genel başkanımız, mevcut genel başkanımız ve tüm partililerin tek yumruk halinde bir ve bütün durması en büyük arzumdur, olması gerekendir. Aksi halde ben dâhil hiçbirimizin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz. Benim anlatmak istediğim sadece bundan ibarettir."

Özel, geçtiğimiz günlerde Kılıçdaroğlu'na bir kez daha "CHP'nin yargı eliyle dizayn edilmesine karşı en önemli güvencenin kendisinin olduğunu açıklaması çok kıymetli olur. Bu darbe girişimlerine karşı en önemli güvence kendisidir" diye seslendi.

Ancak Kılıçdaroğlu, bu çağrıyı da yanıtsız bıraktı.

Özgür Özel CHP YSK kurultay
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber