Z kuşağının yüzde 70'i ofise gitmek istemiyor

İş yaşamında diğer insanlarla birlikte çalışmak çoğu zaman kaçınılmaz olsa da, yapılan yeni bir araştırma Z kuşağının bu durumu kaygı verici bulduğunu gösteriyor.

Trinity College London tarafından yaptırılan araştırmaya katılan gençlerin yüzde 70'i ofise adım atmaktan “korktuğunu” ve mümkünse evden çalışmayı tercih ettiğini belirtti.

Çalışmaya göre en büyük endişe kaynağı yeni insanlarla tanışmak. İş gücüne yeni katılan gençlerin yüzde 42’si, ofiste yeni biriyle iletişim kurmayı düşündüğünde yoğun bir kaygı yaşadığını söylüyor.

Z kuşağı, yapay zekânın işlerini elinden alma ihtimalini bilse de, bu konu onları ofis içi etkileşimler kadar endişelendirmiyor. Gençlerin yalnızca yüzde 22’si yapay zeka teknolojilerinin işlerini tehdit edebileceğini düşünüyor; geriye kalanlar için en büyük stres kaynağı yüz yüze iletişim.

NESİLLER ARASI ETKİLEŞİM VE OFİS KÜLTÜRÜ ZORLAYICI

Araştırma, Z kuşağı gençlerinin yalnızca yaşıtlarıyla değil, kendilerinden daha büyük çalışanlarla iletişimde de zorlandığını gösteriyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 60’ı, yaşça büyük çalışma arkadaşlarıyla uyum sağlamanın zor olacağını ifade ediyor. Bunun yanında yarısından fazlası geleneksel ofis şakalarının uygunsuz veya rahatsız edici olabileceğini düşünüyor. Ayrıca gençlerin yüzde 42’si, ofiste bir yönetici ya da meslektaşıyla olumsuz bir deneyim yaşadığını aktarıyor.

Z kuşağının iş yaşamında zorlandığı konular bunlarla sınırlı değil. Sabah erken kalkmak, zamanında işe gitmek, sunum yapmak, eleştiri almak veya kalabalık ortamlarda söz almak birçok genç için baskı yaratıyor. Araştırmaya göre gençlerin yüzde 38’i küçük konuşmadan, yüzde 30’u ise telefon görüşmelerinden kaçındığını ve e-posta ya da mesajlaşmayı tercih ettiğini belirtiyor.

Z KUŞAĞI İŞ YAŞAMINDA NE İSTİYOR?

Araştırma, işe yeni başlayan gençlerin üçte birinin işlerini beklediklerinden daha zor bulduğunu ortaya koyuyor. Z kuşağının iş yaşamında görmek istediği değişiklikler arasında ruh sağlığı izinlerinin standart hâle gelmesi, esnek çalışma saatleri, maaş şeffaflığının artması, mesai sonrası e-postaların sınırlandırılması, daha az toplantı yapılması ve ofislerin evcil hayvan dostu hâle getirilmesi gibi talepler yer alıyor.

OKULLAR GENÇLERİ İŞ HAYATINA HAZIRLIYOR MU?

Gençlere eğitimlerinin onları iş dünyasına ne kadar hazırladığı sorulduğunda, çalışanların yüzde 16’sı okulun kendilerini gerçek iş yaşamı için yeterince hazırlamadığını düşünüyor. Buna karşın yaratıcı alanlarda eğitim alanlar çok daha özgüvenli. Müzik, dans ve drama gibi yaratıcı disiplinlerde eğitim görenlerin yüzde 65’i kendini iş hayatına hazır hissederken, bu oran diğerlerinde yüzde 46’ya geriliyor. Bu gençlerin fikirlerini paylaşma, sunum yapma ve ofis jargonunu anlamada daha az sorun yaşadığı belirtiliyor.