Zorunlu eğitim tartışmalarının ardında ne var?

Hayat ve iş tecrübesiyle edinilen bilginin övüldüğü çalıştay raporlarında, “eğitim süresinin uzaması; evlilik yaşı ve aile düzenini olumsuz etkiliyor” iddiası yer aldı.

DİLAN KUTLU / NEFES

12 yıllık zorunlu eğitimin kısaltılmasına ilişkin tartışmalar, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “taslağı bitirdik, kabineye sunacağız” sözleriyle gündeme bomba gibi düştü. Ancak tartışmanın kökleri, 12. Kalkınma Planı’na, cemaat ve tarikatların desteklediği dernek ve vakıfların çalıştaylarına, hazırladığı raporlara uzanıyor. Maarif Platformu, Enderun Özgün Eğitimciler Derneği ve İstanbul Medeniyet Enstitüsü’nün hazırladığı çalıştay raporunda, zorunlu eğitim sistemi “insan fıtratına aykırı” olarak tanımlandı.

DAYANAK TÜİK VERİLERİ

Okul yerine “hayat ve iş tecrübesiyle edinilen bilgi” övüldüğü, “başarılı insanların çoğunun yüksekokul mezunu olmadığı” düşüncesinin öne çıkarıldığı raporun en dikkati çekici bölümlerinden biri, eğitim süresinin uzamasının “evlilik yaşını ve aile düzenini olumsuz etkilediği” iddiasını içermesi oldu. “Bugünkü eğitim sisteminde gençlerimiz hayata geç başlamaktadır. Evlilik yaş ortalamasının her geçen gün yükselmesinde, eğitim ve meslek planlamasının önemli bir etkisi vardır” ifadelerinin yer aldığı o bölümde, TÜİK verileri örnek gösterilerek, evlenme yaşının her iki cinsiyet için arttığı vurgulandı.

‘OKUL’ KAVRAMI HEDEFTE

6 yaşında okula başlayan bir çocuğun, 12 yıllık zorunlu eğitim ve üniversiteyle birlikte 24-25 yaşına kadar eğitim sisteminde kaldığının altı çizilerek, “İnsan ömrünün yarısının, diğer yarısını kazanmak için harcanması hem acıklı hem de üzücü bir vakıadır” görüşüne yer verildi. Raporda yalnızca zorunlu eğitimin süresi değil, “okul” kavramının kendisi de hedef alındı. Eğitim anlayışının “beton duvarlar arasına sıkıştığı” savunularak, “Halbuki bizim değerler sistemimizde her yer okuldur. Osmanlı’da Enderun, Harem, Lonca, cami, köy odası, medrese, konaklar, velhasıl hayatın içindeki pek çok yer eğitim alanıdır” denildi.

Kız ortaokuluna tek bir öğrenci bile kaydolmadı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “Kızlarının erkeklerle birlikte eğitim almasını istemeyen velilerimiz kız çocuklarını okula göndermiyor” gerekçesiyle kız meslek liseleri bünyesinde kız ortaokullarının açılması projesi, toplumda kabul görmedi.

DUYURU KALDIRILDI

Projenin startı 2024-2025 öğretim döneminde verildi. Bu kapsamda Ankara Çankaya’daki Dikmen Nevzat Ayaz Kız Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesinde 2025-2026 eğitim-öğretim dönemi için kız ortaokulunun açılacağı duyuruldu. Aydınlık gazetesinin haberine göre okulun resmi internet sitesinde de ortaokul için kayıt döneminin başladığına dair ilan açıldı. Ancak duyuru daha sonra kaldırıldı. Ortaokulun açılabilmesi için 16 öğrencinin kayıt yaptırması gerekiyordu. Bir kişi bile kayıt yaptırmadığı için ortaokulun açılamadığı öğrenildi. Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı Tülin Oygür TÜİK rakamlarına dikkat çekerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın kız ortaokulu gerekçesinin dayanaksız olduğunu şöyle anlattı: “TÜİK’e göre, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında okullaşma oranları, kız-erkek toplamda ilkokul için yüzde 95, ortaokul için yüzde 91 ve lise için yüzde 88’dir ve kız çocuklarının okullaşma oranı 3 kademede de erkek çocuklardan biraz daha yüksektir. Yani halkımızın ezici çoğunluğu karma eğitimi sorgulamıyor; kız çocuklarının erkek çocuklarla aynı okula gitmesini bilim ve akıl yolunda ilerlemenin, eşit bireyler olmanın, Cumhuriyetimizin güçlenmesinin en doğal gereği sayıyor.”

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber