Ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınıp tutuklanması sonrası düzenlenen eylemlere katılan ve 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla 43 gündür tutuklu bulunan gençlerin ailelerinin bekleyişi sürüyor.

Bu suçlamada henüz iddianameleri hazırlanmayan gençler, aynı zamanda "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlamasıyla başka bir dosyadan daha yargılanıyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yumrukla saldıran Selçuk Tengioğlu'nun iki çocuğunu katlettiğini, buna karşın 2020'den bu yana şartlı tahliyeyle serbest olduğunu hatırlatan aileler, çocuklarının bırakılarak kendilerine bir 'Anneler Günü' hediyesi verilmesini istiyor.

Gençlerden birinin annesi Fatma Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şöyle seslendi:

- "Lütfen elini vicdanına koy ve sadece kalbinin sesini dinle. Başka hiçbir şey yapma."

Şahin devamında şunları kaydetti:

- "Benim hasta bir çocuğum var ve down sendromlu. Bizim çocuklarımızın hiçbir şey yapmadığını devlet ve tüm insanlarımız biliyor. Özgür Özel'e saldıran ve iki çocuğunu öldüren adam dışarıda, aramızda geziyor. Belki Özgür Özel'e yaptıklarını bir aileye veya bir gence de yapabilir. Bakın benim evimin içerisinde bir çocuğum var. Beni bekleyen çocuğum var.

- Ben her seferinde çocuklarıma gidip de abiniz gelecek veya gelmeyecek demekten yoruldum. Sesimizi duyun. Bakın bütün anneler burada. Hepimiz perişanız ve çok güçsüz bir haldeyiz. Lütfen, rica ediyorum artık sesimizi duyun ve buna bir son verin.

- Bakın yine söylüyorum, Özgür Özel’ e vuran ve iki çocuğunu öldüren adam dışarı çıkmış. Bizim çocuklarımız ne yaptı? Lütfen bunu bana söyler misiniz? Allah rızası için bunu bir elinizi vicdanınıza koyup söyler misiniz? Bizim çocuklarımız ne yaptı da orada yatıyor?

- Bizim bilmediğimiz bir şeyler varsa söyleyin ki biz de buna bir son verelim ama yok, çocuklarımızın hiçbir suçu yok."

'ÇOCUĞUM 'ANNECİĞİM ÜMİDİMİ KESTİM' DİYOR'

- Yazıktır, günahtır. Hasta olan anneleri var, hasta olan babaları var, onları bekleyen aileler var. Lütfen rica ediyorum ya. Artık sesimizi duyun. Bakın hiçbir şekilde size hakaret eden bir çocuk yok. Neden sürekli çocuklarımız bunlarla yargılanıyor?

- Ya bizim çocuklarımız kalem tutsun, kitap okusun, ailelerine ve devletimize sahip çıksın diye yetiştiriyoruz ve siz bize kalkmış ‘Buna hakaret etti, şuna hakaret etti’ diyorsunuz. Ben bir anne olarak bunu kabul etmiyorum. Çocuğum tutuklanalı 43 gün oldu ve bana çocuğum ne diyor biliyor musun? ‘Anneciğim artık yoruldum, ümidimi kestim’ diyor.

- Benim çocuğum 19 yaşında. Benim evimin içinde engelli çocuk var. Ben her gün o çocuğu hastaneye götürüp, getiriyorum. Her gün o çocuğumla ilgilenmek zorundayım ama orada yatan da benim çocuğum. Hangi birini bırakayım?

- Ne olursun söyler misin Cumhurbaşkanım? Senden tek bir ricam var, bunu bana söyler misin? Lütfen yani elini şuraya koy ve sadece kalbinin sesini dinle. Başka hiçbir şey yapma. Senden bir anne olarak bunu rica ediyorum. Başka da hiçbir şey söylemiyorum.”