MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ekim 2024'te DEM Parti sıralarıyla tokalaşıp "Terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" diyerek başlattığı süreçte gelinen aşamayı Türkgün Gazetesi'ne değerlendirdi.

Türkiye'nin kutlu bir doğum arifesinde olduğu görüşünü dile getiren siyasetçi, "Bu doğumun sancıları olabilir, yanlış anlamalar olabilir, bazen sinirler de gerilebilir, hatta temaslar zayıflayarak mesafeler açılabilir; fakat sabır, sebat ve soğukkanlılıkla Türkiye sevdasında buluşmamız, ortak ve parlak bir geleceğe yürüme kararlılığımız her soru ve sorunla başa çıkmaya kafidir. Yeter ki samimiyet ve dürüstlük çizgisinden ayrılmayalım" diye konuştu.

Bahçeli, 'teröristler' ile 'Kürt vatandaşların' uzaktan yakından bir bağı olmadığının altını çizerken dikkati çeken bir demeç de verdi:

"Farklı saik ve sebeplerle aldanıp kandırılan, fakat suça karışmamış, silahlı bir eylemde bulunmamış kim varsa gelip ailesiyle kucaklaşmalıdır. Bizim kaybına göz yumacağımız, heba edeceğimiz tek bir insanımız yoktur. Türkiye Cumhuriyeti haşmetlidir, bunun yanında şefkatlidir."

Bahçeli, bu ifadeyi ekim ayında da kullanmış, peşinden kamuoyunda bir 'af' tartışması başlamıştı. Ancak kendisi, dün bu seçeneğe kapıları kapatmıştı.

Silah yakan grupta yer alan KCK Eşbaşkanı Bese Hozat'ın "Suç işlemedik ki af dileyelim" şeklindeki çıkışına yanıt verirken şöyle konuşmuştu:

"Şu bayağı sözlere bakar mısınız, ‘hiç kimse suç işlememiş, bu nedenle de af maf da istemiyorlarmış’. Kaldı ki af vaat eden zaten yok, suça gelince, tarih ve maşeri vicdan önünde hangi suçların işlendiği açıktır, nettir, belgelidir. Bayramlık ağzımızı açtırmasınlar, herkes haddini ve hududunu bilsin."

Bahçeli, sözlerinin devamında "Cumhuriyet’in yeni yüzyılında milli birlik ve dayanışma ruhumuzun gücüne güç katmak gerekmektedir. Nitekim Kürt kardeşlerim bu amacın safındadır, fazilet ve ferasetleri de iç ve dış komploları püskürtecek kırattadır" ifadesini kullandı, şunları kayda geçirdi:

"Biz hep birlikte Türkiye’yiz, hepimiz Türk milletiyiz. Ayrılıkçı emeller, ayrımcılığı tahrik ve teşmil eden entrikacı hevesler çöpe atılacaktır. Bu coğrafyada var olmanın, hür ve müstakil yaşamanın gerek ve yeter şartı da budur.

Enginde yolunu şaşırmış, zahiresi tükenmiş, üstelik güvertesi su almaya başlamış bir geminin yolcuları olmaya ne niyetimiz ne de merakımız vardır. Unutulmaması gereken bir husus da şudur: Durmadan taşan ve kaynayan bir ruha malik aziz milletimizin kanının döküldüğü her yerde yeni bir dünyanın filizleri yeşermiştir.

Millet olmak demek; mihnet ve melanete yüz çevirmek, kültür, demokrasi ve tarih sacayağında bayraklaşmak demektir. Türk’üyle Kürdü’yle Türk milleti çok şükür bunu başarmıştır.

'KÜRT KARDEŞLERİM HAZİN VE HÜZÜN DOLU BİR MAZİYE SAHİP'

Kürt kardeşlerim terörün en fazla ceremesini çeken, bedelini en çok ödeyen, ağır sonuçlarına katlanan hazin ve hüzün dolu bir maziye sahiptir. Bu maziyi parlak bir gelecekle tamir ve telafi etmek başlıca sorumluluğumuzdur."