Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, yaptıkları projelerle Türk gençlerinin yanında olduklarını belirtti. Bakan Bak, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Halkbank Gençİz'25 Zirvesi'nde konuşma yaptı.
Kasımpaşa sokaklarında hep futbolcu olma hayali kurduğunu aktaran Bakan Bak, "Devlet parasız yatılı sınavını kazanarak, Kabataş Erkek Lisesi'ne başladık. Orada güzel bir eğitim aldık ve kendimizi geliştirdik. Hedefimde Türkiye'ye iyi bir mühendis olarak hizmet etme amacı vardı. Sonrasında yurt dışına gitmeye karar verdim" dedi.
Önce Almanya'da, sonrasında İngiltere'de eğitim gördüğünü aktaran Bak, "Almanya'da mühendislik eğitimi iyiydi ama ben İngilizce öğrenmeyi tercih ettim. İngiltere'ye doğru gittim. Param yoktu, bu yüzden çalışmak zorunda kaldım. Ben sporun içerisinde yer aldım. Spor kulüplerinde yöneticilik yaptım. Bu süre içerisinde değerli dostlarla karşılaştım. Bir dostumuzun yanına İngilizce öğrenmek için gittim. O zaman 1988 senesiydi. Karayoluyla İstanbul'dan Londra'ya 58 saatte gittim. Vizeyi o zaman kapıdan alıyorduk. 450 insan vardı. Bana gümrükteki kişi 'Buraya niye geldin?' diye sordu. Ben de okumaya ve eğitim almaya geldiğimi söyledim. Bu bilgilerle Türkiye'ye dönüp, ülkeme hizmet edeceğimi söyledim" diye konuştu.
“450 KİŞİ ARASINDA VİZE ALAN 40 KİŞİDEN BİRİYDİM”
Bakan Osman Aşkın Bak, İngiltere'ye eğitim almaya gittiğinde parasının olmadığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Okula 50 sterlin depozito parası yatırmıştım. O sırada gümrükteki tercümanla konuştuk. Bana İngiltere hakkında neler bildiğimi sordu. Ben de futbolu bildiğimi söyledim. Sonrasında tercüman bana Brian Birch'ü sordu. Brian Birch, 1971-1973 yıllarında Galatasaray'ı çalıştırmış İngiliz bir teknik adamdı. Galatasaray, onun zamanında 3 sene üst üste şampiyon olmuştu. Tercüman da Türkiye'ye geldiğinde maçlara gittiğini söylemişti. Ben de İngiliz futbolunu takip ediyordum. Mühendislik öğrenmeye geldiğimi tercümana söylemiştim. 450 kişiden sadece 40 kişi vize alabildi. Bu vize alanlardan biri de bendim. Bu olay da spor sayesinde gerçekleşti."
“YAPTIKLARINIZI HER ZAMAN GURURLA ANLATIN”
İngiltere'de eğitim aldığı dönemde restoranda bulaşıkçılık yaptığını belirten Bak, "İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi mezunuyum. Garsonluk ve bulaşıkçılık yaptım. Yaptıklarınızı her zaman gururla anlatın. Hayatınızın parçalarını gururla anlatın. Yaşadıklarınızı gururla anlatın. Hiçbir şeyden çekinmeyin. O sizin hayat hikayeniz. Restoranda çalışırken, okul için dil kursuna devam ettim. Okula kabul edilmem için IELTS'ten belirli bir puan almam gerekiyordu. Ben de hep 'Çalışacağım, okuyacağım ve ülkeme hizmet edeceğim' diyordum" şeklinde konuştu.
Bakan Bak, çalıştığı restoranda o dönem okul parasını ödeyecek kişinin sözünde durmadığına değinerek, "Ona çalışacak adam lazımdı. Ben de oradan ayrıldım. Başka bir yere gittim. Bir İtalyan restoranında çalışmaya başladım. Çok iyi İtalyan yemekleri yapıyordum. O kişi, bizim pasaportumuzu sakladı. Ben yine kendim vizemi çalışarak aldım. Bu yüzden çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Sonrasında Nottingham Üniversitesi'nden kabul aldığını kaydeden Bakan Bak, "O dönem çalıştığım restorana bir Türk mühendis geldi. O da yıllar önce İngiltere'ye gelmiş. O abimiz de Kabataş Erkek Lisesi mezunu. Onun yanında inşaatlarda çalıştım. Londra'nın merkezinde çalıştım. Çalıştığım bir binanın merkezine 'Burada bir Türk mühendis çalıştı. Hedefi var. Çalışarak ülkesine hizmet edecek.' yazdım. Londra'ya gittiğim zaman, yaptığımız binanın karşısına geçip, kahvemi içerim." diye konuştu.
“HEYECANINIZI ASLA YİTİRMEYİN”
Bakan Bak, sonrasında kardeşini de İngiltere'ye getirdiğini dile getirerek, "Kardeşim de dil kursuna başladı. Okula gidip, birinci taksitini ödedik. İkinci taksit için para yoktu. Nottingham Üniversitesi'nin bir bursu vardı. Sizlere anlattığımı onlara yazdım. Bana burs verdiler. Burstan gelen 2000 sterlinle okulun ikinci taksitini ödedim. Sınavlar bitti. Mezuniyet listesinde adım çıkmadı. Çünkü üçüncü taksiti ödeyemedim. Burs gönderen büyüklerimiz vardı. Şanslıyım. O bursu gönderen kişiler, mahallemizin abisi Kasımpaşalı Recep Tayyip Erdoğan ile arkadaşlarıydı. Sonrasında üçüncü taksiti de ödedik. Hayat böyle bir şey. Heyecanınızı asla yitirmeyin. Mücadele etmeye devam edin. Yeter ki yapmak isteyin." açıklamasını yaptı.
Hayatına dokunan kişileri hiçbir zaman unutmadığını belirten Bak, "Bizim Kasımpaşa'da büfedeki abimi hiç unutmam. Üniversite sınavına çalıştığım dönemde sınav dosyaları vardı. Biz onları alamazdık. İadesini alabilirdik. O kişi, iadeleri bize verdi. Biz, İstanbul Teknik Üniversitesi'ni kazandık. Ben her seferinde ona 'Ben, İstanbul Teknik Üniversitesi'ni kazandıysam, senin verdiğin o dosyalar sayesinde kazandım.' derim. Mühendis olduğumda ona gittim ve teşekkür ettim. Milletvekili olduğumda ona gittim ve teşekkür ettim. İş adamı olduğumda da ona gittim ve teşekkür ettim. Merdivenleri çıkarken kimlerle karşılaştıysanız, merdivenden inerken de aynı kişilerle karşılaşacaksınız." ifadelerini kullandı.
RONALDO’YU ÖRNEK GÖSTERDİ
Bakan Bak, insanların hayatındaki en değerli kişilerin anneler ve babalar olduğunu kaydederek, "Anne ve babanıza 'of' bile demeyin. Sizi yetiştiren ve büyüten annenize ve babanıza her zaman saygı duyun. Cristiano Ronaldo'ya 'Annen niye her zaman yanında?' diye soruyorlar. Kız arkadaşı da 'Hep annen buraya gelecek mi?' diye soruyor. O da hep 'Ben futbol oynamaya giderken, annem benim için restoranlarda çalışıyordu. Tabii ki o benim baş tacım' diyordu. O yüzden anne ve babanızı baş tacı olarak bulundurun." diye konuştu.
“BİZ HER ZAMAN MAZLUMLARIN YANINDA OLDUK”
5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü'nün önemine vurgu yapan Bakan Bak, "Gençlerimize şükranlarımızı arz ediyorum. 6 Şubat depremlerinde sahada bu ülkenin gençleri vardı. İçinizdeki iyilik ateşini yakmayı unutmayın. Her zaman o ateşi yakın. Biz, her zaman mazlumların yanında olduk. Bu millet, her zaman mazlumların yanında oldu. Size bakan mazlumlara yardım edin." dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, hayatın bir mücadele olduğunu aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hayallerinizin peşinden koşmayı unutmayın. Hayatı sevin. Bir kapı açılır, bir kapı kapanır. Ben biraz şanslıydım. Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında siyasette yetiştim. Her kademede bulundum. Üç dönem milletvekilliği yaptım. İkinci dönem bakanlığımı yapıyorum. Spor diplomasisini çok iyi kullanırım. Ülkemiz, güçlü bir ülke. Savunma sanayisine, turizm ve sağlık sektörüne yapılan yatırımlar ortada. Biz, büyüyen ve gelişen güçlü Türkiye istiyoruz. Bu ülkenin dinamosu da gençlerimiz. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak, 559 gençlik merkezimizle ve üniversitelerdeki 374 genç ofisimizle sizin yanınızdayız. Yaptığımız projeler ortada. GEN-2030 projemizle yapay zeka eğitimleri veriyoruz. Şu ana kadar 7750 gencimize yapay zeka eğitimi verdik. Sizler bizim geleceğimizsiniz. ÜNİDES projesi de var. Üniversite kulüplerindeki gençlerimizin hayallerini gerçekleştirmek için projelerine destek veriyoruz. Herkesi bakanlığımıza ve gençlik merkezlerimize bekliyoruz. Sizlerle gurur duyuyoruz."
Cristiano Ronaldo'dan teknoloji hamlesiFutbol