Trabzon’un Hayrat ilçesinde çay üreticileri, ÇAYKUR'un uyguladığı çay alıp politikalarını kitlesel bir basın açıklamasıyla protesto etti.

Hayrat Belediyesi önünde toplanan çay üreticileri, ÇAYKUR’un çay alımlarında kota ve kontenjan uygulaması nedeniyle çaylarını düşük fiyata özel sektör firmalarına satmak zorunda kaldıklarını belirtti.

Basın açıklamasını okuyan muhtar Turan Hacibektaşoğlu, Doğu Karadeniz'de 791 bin hektar alanda yaklaşık 205 bin üreticinin çay tarımı yaptığını anlattı.

"TABAN FİYAT BELİRLENMELİ, PARAMIZ ERİYOR"

ÇAYKUR'un kapasite artırması gerektiğini ifade eden Hacibektaşoğlu, "Devletin açıkladığı fiyat bir taban fiyat değildir. Bu yüzden özel sektör dilediği gibi çay fiyatı belirliyor. Taban fiyat uygulamasına geçilmelidir. Devlet bu fiyatın altında özel sektörün çay almasına izin vermemelidir. Ayrıca bir çay kanunu çıkarılmalı. Üretici, özel sektöre sekiz on ay vadeli çay veriyor ama o para enflasyonda eriyor. Bu düzene son verilmeli. Çay bizim, toprak bizim. Fiyatları özel sektör belirleyemez, buna izin vermemeliyiz. Halk olarak sesimizi yükseltmeliyiz. Özel sektör halkın sesine kulak vermeli. Çünkü halk, özellerden büyüktür" dedi.

"ARTIK KRAL ÇIPLAK"

Vatandaşın isyan halinde olduğunu belirten çay üreticisi Ali Cebiroğlu, “Artık, kral çıplak. Vatandaş isyan halinde, ama derdimizi anlatamıyoruz. Gerçekten böyle. Biz müstahsiliz, mağduruz. Ama bu insanlar kırgın, kızgın, dargın. Lütfen ilgililer artık bir çare bulsun. Özel sektör maliyetin altında çay alıyor, bile bile yapıyor bunu. 16 liraya kadar düşmüş özel sektör. Bu resmen kul hakkıdır" dedi.

"VEKİLLER NE YAPIYOR?"

Hasan Yıldırım ise “Ben şu anda 20 ton çaydan zarar ettim. Bu da yaklaşık 130 bin TL. Bu zarar bana özel sektör eliyle değil, sistemin çökmesi nedeniyle oldu. ÇAYKUR fabrikalarına kapasite eklenmeli. Her fabrika sadece 20 tonluk kapasite artırsaydı bu durum yaşanmazdı. Ama bizi resmen özel sektörün kucağına ittiler. Milletvekillerimiz sadece Meclis'te parmak kaldırıyorlar. Rize’nin ve Trabzon’un vekilleri ne yapıyor bilmiyorum. Bu halk onları bunun için seçti. Ama vekil halktan kopmuş durumda. Bugün 19 liraya gübre alıp, 16 liraya çay sattığında nasıl geçineceğiz? Gerçekten çok kötü durumdayız. Param gitti, emeğim boşa gitti" diye konuştu.

"BUNLAR HALKA DÜŞMAN"

Özel sektöre ezdirildiklerini söyleyen Süleyman İhtiyaroğlu da “Görüyorsunuz işte. Ambar kapıları çay dolu. Satamıyoruz. Özellere ezdiriyorlar bu milleti. Zaten kontenjan her yıl düşürülüyor. Yeni fabrika ekledik diyorlar ama yine de kontenjan düşüyor. Bu millete eziyet çektirmek istiyorlar. Bunlar halka düşman. Halkçı hiçbir yöneticileri yok. Hep kendileri rahat etsin, zenginlerin önü açılsın. Başka hiçbir dertleri yok” ifadelerini kullandı.

Bir başka çay üreticisi, “Çay öldü. Devlet ayrı, özel sektör ayrı öldürdü çayı. Üreticiyi mahvettiler. Haziran ayında verdiğimiz çayın parasını hâlâ alamadık. Mayıs sonunda, haziran başında ödenecekmiş. 19 liraya sattım" dedi.

Sattığı çayın parasını gelecek yıl alacağını belirten başka bir çay üreticisi kadın, “Çaycıyı mahvettiler. Bir ton çay vereceğim devlete, üç güne alabileceği çayı bana süründürerek aldırıyorlar. ‘İki günde al’ de, ‘Üçüncü gün getir’ de, ama böyle süründürme bizi” diye konuştu.