Yeni bir araştırmaya göre Dünya ve Samanyolu Galaksisi, yaklaşık bir milyar ışık yılı çapında devasa bir kozmik boşluğun içinde yer alıyor olabilir.
Bilim insanları, Büyük Patlama’dan kalan ses dalgalarının yankılarını inceleyerek evrenin bu kısmının düşünüldüğünden çok daha boş olabileceğini ortaya koydu.
Bu teori doğruysa, kozmolojinin en büyük sorunlarından biri olan ve "Hubble Gerilimi" olarak bilinen çelişkiyi açıklayabilir. Bu gerilim, evrenin genişleme hızının farklı ölçüm yöntemlerine göre farklı sonuçlar vermesinden kaynaklanıyor.
EVRENLE İLGİLİ BÜYÜK SORU İŞARETİ
Astronomlar uzun süredir bu tutarsızlığı anlamaya çalışıyor. Evrenin uzak bölgelerine bakarak yapılan ölçümler, yerel galaksilere göre çok daha yavaş bir genişleme hızını gösteriyor.
Portsmouth Üniversitesi’nden Dr. Indranil Banik, Durham'da düzenlenen Ulusal Astronomi Toplantısı’nda yaptığı sunumda, “Bu tutarsızlığa olası bir çözüm, galaksimizin büyük, yerel bir boşluğun merkezine yakın olmasıdır” dedi.
Bu senaryoda, boşluk çevresindeki bölgelerde daha fazla galaksi bulunur ve bu galaksilerin kütle çekimi, boşluk içindeki galaksileri yavaş yavaş kenarlara doğru çeker. Zamanla bu süreç boşluğu daha da boş hale getirir.
Banik, “Boşluk boşaldıkça, bizden uzaklaşan cisimlerin hızı, boşluk olmasaydı beklenenden daha yüksek olur” ifadelerini kullandı.
Bu durum, evrenin yerel bölgelerinin gerçekte olduğundan daha hızlı genişliyormuş gibi görünmesine neden olabilir.
BOŞLUKTA YAŞAM MÜMKÜN MÜ?
İnsanlığın bir boşluğun içinde yaşadığı fikri yeni değil. Ancak bunu doğrulamak bugüne kadar oldukça zordu. Bunun nedeni, içeriden bakıldığında bir yapının şeklini anlamanın zor olması.
Ayrıca, kozmolojide evrenin büyük ölçeklerde homojen olduğu kabul edilir; yani evrende bu kadar büyük boşlukların olmaması gerekir.
Yine de, Banik ve ekibi, Büyük Patlama sırasında oluşan ve zamanla evrenin yapısını şekillendiren dalgalanmalara bakarak yerel bir boşluğun izlerini bulmayı başardı.
Son 20 yılda yapılan ölçümleri inceleyen araştırmacılar, elde edilen verilerin tamamının Dünya’nın bir boşluğun merkezinde bulunduğu fikrini desteklediğini söylüyor.
Ancak araştırmanın nihai testi, boşlukta yaşamanın evrenin diğer yönleri üzerindeki etkilerinin araştırılmasıyla yapılacak.