Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in "Bu yıl son mülakatları yaptık. Mülakatlara itiraz eden kişiler hemen dilekçe versin. Önlemlere rağmen haksızlık olduğunu düşünenler dava açabilir" açıklamalarının ardından 'Mülakat Değerlendirmelerinde Mağduriyet Yaşayan' öğretmen adaylarının birçoğu dava açtı.

Ancak öğretmen adayları, mahkemelerin benzer durumdaki kişiler için farklı kararlar verdiğini, bu sebeple yargı kararları sonucunda da mağdur olduklarını savunuyor.

Mülakat mağduru öğretmen Kiraz Polat "Cumhurbaşkanımızın 'Kamuda mülakatı kaldıracağız' sözüne dayanarak 2023 KPSS'ye hazırlandım ve coğrafya branşında 285. olarak mülakata çağrıldım. Diyarbakır'da mülakata girdim. Ancak mülakatlar açıklandıktan sonra kontenjan dışı kaldığını öğrendim" dedi.

"EMEKLERİMİZ ÇÖP MÜ OLDU?"

Bakan Yusuf Tekin'in "Dava açın" sözlerini anımsatan Polat, davayı kaybettiğini anlattı:

- Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin, 'Mağdur olduğunu düşünenler, davaya gitsinler, buraya başvursun' dedi. Ben de yargıya başvurdum ve sonrasında mahkeme tarafından evraklarım geldi. Evraklarda rubriklerimin hatalı olduğunu gördüm. Bir komisyon üyesi eğitim bilimlerinde 0 puan verip üzerini çizilmiş ve yeniden değerlendirmeyi yapmamış. Genel kültür kısmında ise boş bırakmış. Yani 20 puanın üzerinden 8 puanla neye göre verdiğini burada şaibeli bir şekilde görüyoruz... Rubriklerim hatalı olmasına rağmen davamı kaybettim.

- Bizim emeklerimiz çöp mü oldu? Sayın Bakanımız, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile iki defa görüştü. Bu görüşmelere dayanarak şunu söylüyoruz; bu hatalara rağmen ret kararları geliyorsa açık bir şekilde mahkemelere müdahale edildiğinin bir kanıtıdır. Biz zor şartlar altında çalıştık. İller arasında puanlamalardan dolayı bin 611 öğretmen mağdur oldu. Hem mülakat mağduru hem depremzedeyim hem de mahkemeler arasında tutarsızlık dolayısıyla davamı kaybettim.

"SIFIR BİLE VERMEMİŞ"

Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Tuba Taş ise, 2023 KPSS mülakatlarında iller arası farklardan dolayı kontenjan dışı bırakıldığını anlattı.

Bu duruma itiraz eden Taş, maddi hata olmadığı yönünde yanıt aldığını belirterek şunları anlattı:

- 'Haksızlık olduğunu düşünen varsa yargı yoluna gitsin' dediler. Ben de yargı yolunu seçtim, hakkımı mahkemelerde aradım. Gelen rubrik değerinde gördüm ki hatalar var. Eğitim bilimleri 0. İki komisyon üyesi hiçbir şey bilmediğimi iddia etmiş ve diğeri 0 dahi vermemiş, 'boş küme' işareti yapmış. Bunun hiçbir anlamı yok, ne anlama geliyor bunu da bilmiyorum. Bir şey bilmediğimi iddia etmiş o da. Ancak sayısal olarak hiçbir anlama gelmiyor. Diğer hata... İki komisyon kafa kafaya verip birlikte puan verdikleri için aynı şekilde, aynı yerde toplama hatası yapıyor.

"DOSYASI FARKLI YERDE OLAN ATANDI"

- İki komisyon üyesinin verdiği rubriğimde yine de aynı şekilde toplama hataları var ve ben buna rağmen öğreniyorum ki davayı kaybettim. Ancak benim gibi hataları olan başka öğretmen arkadaşlarım atanıyorlar. Neden? Davaları, dosyaları farklı dairede olduğu için. Ben 20. İdare Mahkemesi'ndeydim kaybettim ancak 25. İdare Mahkemesi'nde olsaydım kazanacaktım. Çünkü 25. İdare Mahkemesi'nde olanlar; eğitim bilimleri 0 olanlar, maddi hatası olanlar, herhangi bir puanlama yapılmayıp boş bırakılanlar kazandılar. Ancak ben kaybettim.

"NEDEN BİR BİRLİK YOK?"

- Bu mahkemeler arasındaki farklar neden, neden bir birlik yok? Bunun mülakatlardan ne farkı kaldı? Ben İzmir'de girseydim, Erzurum'da mülakata girseydim atanacaktım. Şimdi ise '25. İdare Mahkemesi'nde olsaydım bu davayı kazanacaktım' diyorum. Ben adaleti bulmak için, hakkımı almak için mahkemelere başvuruyorum ancak onlar arasında da bir birlik yok. Ben buna şimdi nasip mi diyeyim, kısmet mi diyeyim? Ben hakkımı nerede arayayım şimdi? Bu farklılıklar neden?