ŞEHRİBAN KIRAÇ / NEFES

Türkiye, bu yıl 65 milyon turist ağırlayıp, 64 milyar dolar turizm geliri hedefliyor. 2025’in ilk çeyreğinde, 49 ülkeden gelen ziyaretçilerin, Türkiye’deki konaklamaları 1.4 milyon geceleme azaldı. Bu yıl hizmete girmesi beklenen yaklaşık 126 bin yeni yatak nedeniyle doluluk ortalamalarının daha da düşmesi bekleniyor.

Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Türkiye’nin turizmde pembe bir tablo çizdiğini, turist rakamlarının doğru hesaplanmadığını, 2024’te Türkiye’ye 62 milyon değil gerçekte 40 milyon civarında turist geldiğini söyledi. Alkol nedeniyle artan ölümler, Bolu Kartalkaya’daki yangın faciası ve yükselen fiyatlar nedeniyle turistin Türkiye’den uzaklaştığını da anlatan Bahattin Yücel ile turizm sektörünü konuştuk.

- Turizmde ilk çeyrek verileri açıklandı, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mart 2025’te geceleme sayıları yüzde 13 azalırken, konaklama tesislerinde doluluk yüzde 27 düştü. Gelen ziyaretçi ve döviz girdisi bakımından ilk 10’a giriyoruz. Ancak gelen 62 milyon yabancı ziyaretçinin turist olup olmadığı hiçbir şekilde irdelenmiyor. Bunun içinde yurt dışına gidip gelen Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları var.

Yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları var. Gurbetçiler senede birkaç kere geliyorlar. Ölüm, doğum, düğün için geliyorlar. Bu kesime turist diyemeyiz. Son zamanlarda Bulgaristan’dan ve Gürcistan’dan günübirlik alışveriş için gelenler var. Onlar da turist sayılmaz. Ayrıca Gürcistan’dan her gün Türkiye’ye gelip çalışıp gidenler var. İstanbul Havalimanı’nda transit yolcular da yabancı turist sayısına ekleniyor. Bunlara turistik etkinlik gibi göstermek ve bunu bir başarı hikayesi gibi anlatmak yanlış.

SAYILARI ABARTIYORUZ

- Bunları çıkardığımızda kaç turist geliyor?

Bakanlık 62 milyon diyor ama bence Türkiye’ye gelen turist sayısı 40 milyonu geçmez. Otellerdeki geceleme sayıları doğru verilmiyor. Sayıları abartıyoruz.

- Avrupa pazarı da ekonomik kriz yaşıyor, bu Türkiye’ye gelecek Avrupalı sayısını etkiler mi?

En büyük pazarımız Almanya. Orada da kriz var. Artık Türkiye’yi tercih etmeyebilirler. Ayrıca AB’de turisti üye ülkelere yönlendirme çabası da var. Avrupalı turist yavaş yavaş tatil alışkanlığını değiştiriyor. Türkiye’yi Ortadoğu ülkesi gibi görüyor ayrıca. Bundan da ürküyorlar. Fiyatlar da bizde yüksek. Ayrıca son dönemlerde Türkiye’de hiç ciddiye alınmayan ama yabancı turist tarafından yakından takip edilen alkol zehirlenmeleri yaşanıyor. Bunlar yabancıyı ürkütüyor.

Tur operatörleri artık turiste şu uyarıyı yapıyor: Türkiye’ye gidecekseniz sakın otelin dışında alkol tüketmeyin. Alkol zehirlenmelerini sigorta kapsamı dışında tutuyor. Türkiye’ye gitmeyin uyarısı yapıyorlar. Bu olağanüstü bir risk. Kartalkaya’da otel yangını turisti korkuttu. İstanbul’daki deprem riski insanları ürkütüyor. Batılı turist, kişisel hak ve özgürlüklere, çevreye gösterilen duyarlılığa, kadın ve çocuk cinayetlerine karşı son derece duyarlı. Tüm bunlar 2025’te turizmde işlerin beklendiği kadar iyi gitmeyeceğini gösteriyor.

OTELLER ZARAR EDİYOR

- Oteller de zorda, doluluk oranları düşüyor...

Dışarıdan talep olsa bile geçen sene cirolarını Euro cinsinden artıran oteller zarar ediyorlar. Biz İngiltere’nin 3 katı, Almanya’nın 2.3 katı daha pahalı et yiyoruz. İktidarın yanlış ekonomik politikasının faturasının bir bölümünü turizmciler, işletmeler üstleniyor. Buraya zengin turist artık gelmiyor. Lükse hizmet verenler de zorda. Ben 50 yıldır bu işin içindeyim.

- Kapanan el değiştiren otel çok olur mu bu dönemde?

Sektörde 5-6 milyar dolar civarında borç var. Nereden bakarsanız 500-600 milyon dolar faiz ödeyecek. Bunu yönetmek çok kolay değil. Turist gelmez, getirilir. Buranın cazip özelliklerini anlatmak gerekiyor.

ESKİDEN SIKI DENETİM VARDI

- 1997’de bakandınız. Şimdi bakan olmak mı kolay, o dönemde bakan olmak mı? Şu anda bakan olsaydınız neler yapardınız?

En azından şimdikinin yaptıklarını yapmazdım. Biz parlamentoya hesap verirdik. Parlamento tarafından ciddi anlamda denetlenirdik. Kamuoyunda da her türlü eleştiriye açıktık. Şimdi öyle bir şey pek yok. O dönem Türkiye açısından en zor iş olan kumarhaneleri kapattık. 10 milyon turisti ağırladık.

TATİL PLANI YAPMAK ZOR

- Ciddi bir gelir erimesi var, kimse tatil planı da yapamıyor, ne olacak?

Bırakın bir haftalık tatil planını yapmayı, lokantada yemek yiyemiyorsunuz. Türkiye’de nüfusun yüzde 56’sı ücretle geçiniyor. Bunların yüzde 70’i yoksulluk sınırında. Yüzde 20 çok iyi yaşıyor. Yüzde 20’nin içindeki yüzde 4.5 mükemmel yaşıyor. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Çalışandan inanılmaz vergiler alınıyor. Karnınızı doyurmanız bile giderek zorlaşacak. Elektrik, su, doğalgaz faturalarınızı ödeyemeyeceksiniz. İnsanlar arabalarını kullanamayacak. Böyle bir duruma gidiyoruz. Bu durumda tatili düşünmek ya da tatile gitmek mümkün olmayacak. Bununla ilgili çıkıp radikal bir program yapmak lazım.

- Türkiye’nin daha fazla turist çekmesi için atması gereken adımlar nelerdir?

Yaşamı kolaylaştırmak gerekiyor. Çevre, çocuk, kadın, hayvan dostlarımıza gösterilen ilgi dahil. Tarihe, geçmişe, farklı kültürlere göstereceğimiz hoşgörü... Bunları yaparsak Türk insanının rahat, uygar koşullarda yaşamasını sağlarsak, bu turizmi de olumlu etkiler.

KISA SÜRELİ KİRALAMA OLMALI

- Türkiye’nin kapasitesi kaç turist ağırlamaya yeter?

Turizm kıyılarında 1.2 milyon konut var. Yaklaşık 4.5 milyon yatak demek. Bunlar yılın ancak yüzde 10-15’inde kullanılıyor. Büyük bir kapasite kaybı. Bu konutları kısa süreli kiralamak gerekiyor. Bunu o kadar zor hale getirdiler ki. Ayrıca, dünyada kitle seyahatlerine katılanların oranları azalıyor. Bireysel seyahat artıyor. İnsanların kısa süreli kiralama yapması gerekiyor.