Türkiye'nin yurt dışında artan maden arama, üretim ve ticaret anlaşmaları dikkat çekiyor.

Bloomberg'de bugün "Türkiye'nin enerji ve etki arayışı küresel anlaşma hamlesini tetikliyor" başlığıyla yayımlanan analizde, Ankara'nın son dönemdeki adımlarına değinildi.

Türkiye'nin Amerika'dan Avrupa'ya, Asya'dan Afrika'ya kadar birçok bölgede enerji ve emtia anlaşmaları yaptığına işaret edilen analizde, "Türkiye, kaynaklara yönelik rekabette üstünlük sağlamak için artan dış politika nüfuzunu kullanıyor" denildi.

Türkiye'nin, Çin'in 1990'lı yıllardan bu yana kendi devlet şirketlerinin uluslararası alanda genişlemesiyle çok daha büyük ölçekte yaptığı şeyi taklit ettiği öne sürülen analizde, bu politikanın risklerine de işaret edildi.

"PARA KAYBETME POTANSİYELİ DE VAR"

Sürdürülebilir Enerji İçin Yeni Üreticiler ağının başkanı Valerie Marcel, "Ulusal bir petrol şirketinin sınır ötesi bir keşif şirketi olması, kamu fonlarının kullanıldığı çok yüksek riskli bir girişimdir. Bu çok fazla ek gelir elde etme potansiyelinin yanı sıra para kaybetme potansiyelinin de olduğu bir alan" uyarısında bulundu.

Eski BOTAŞ Gaz Alımı Daire Başkanı Ali Arif Aktürk, yurt içi ve yurt dışındaki projelerde kamu kaynaklarının kullanıldığına işaret ederek "Petrol ve doğal gazın yukarı akışında birçok belirsizlik, jeolojik, teknik risk ve zorluk var ve burada ne kadar paranın risk altında olduğu şeffaf değil" değerlendirmesinde bulundu.

BİRÇOK ÜLKE İLE GÖRÜŞME VAR

Enerji Bakanlığı'na bağlı kamu şirketlerinin bu yıl Umman, Libya, Pakistan, Azerbaycan ve Macaristan'da üretim anlaşmaları yaptığı, Sudan, Angola, Malezya, Endonezya, Nijer, Türkmenistan, Irak ve Bulgaristan ile de anlaşma görüşmeleri yapıldığı aktarılan analizde, Ankara'nın denizler için arama ve sondaj filosunu da büyüttüğü hatırlatıldı.

BOTAŞ'ın da pasif bir ithalatçıdan küresel bir emtia tüccarına dönüşme yönünde adımlar attığı belirtilen analizde, ABD ile yapılan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) anlaşmasına ve İsviçre'de ofis kurma planına değinildi.