İstanbul Şişli Fulya’daki evinde 5 Haziran 2000’de boğazı kesilerek öldürülen 15 yaşındaki lise öğrencisi Çağla Tuğaltay’ın cinayeti, 25 yıldır çözülemeyen bir sır olarak kaldı. Kamuoyu tepkisi ve yeni ortaya çıkan tanık ifadeleriyle dosya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu tarafından yeniden ele alındı. Zaman aşımına yalnızca 2 gün kala, dosyadaki detaylar ve şüpheler yeniden gündeme geldi.
ERKEK ARKADAŞ VE AĞABEY ARASINDAKİ GERGİNLİK
TV100'ün haberine göre, soruşturma kapsamında, Çağla’nın o dönemki erkek arkadaşı H.M.’nin ifadesi dikkat çekiyor. H.M., Çağla ile ilişkilerinin genç kızın ailesi tarafından onaylanmadığını belirtti. Dosyada yer alan arkadaş beyanlarına göre, Çağla’nın ağabeyi İlker Tuğaltay, H.M. ile bir halı saha maçında karşılaştığında ona bıçak çekerek tehdit etti. Bu olay, ağabeyin H.M.’ye yönelik öfkesini ve gerginliği gözler önüne seriyor.
BABA HAKKINDA ÇARPICI TANIK İFADESİ
Cinayet gününe dair yeni bir tanık ifadesi, soruşturmaya farklı bir boyut kazandırdı. Olay sırasında ortaokul öğrencisi olan ve olay yerine yakın bir noktada köpeğini gezdiren bir tanık, polis ve ambulans gelmeden önce Çağla’nın babası Nedim Tuğaltay’ı balkonda elleri kanlı bir şekilde gördüğünü iddia etti. Bu ifade, sosyal medyada ve kamuoyunda büyük yankı uyandırarak şüphelerin aile üzerine yoğunlaşmasına neden oldu.
'H.M. İLE EVE GELDİ' İDDİASI
Başka bir tanık, cinayet günü Çağla’nın H.M. ile birlikte eve geldiğini öne sürdü. İddiaya göre, evde bulunan ağabey İlker Tuğaltay, H.M.’yi fark edince aralarında gerginlik çıktı. H.M.’nin panikle evden kaçtığı, ardından Çağla’nın öldürüldüğü belirtildi. Alt komşu Gökçe Kaya’nın ifadesinde, Çağla’nın eve girdikten sonra “A-a” şeklinde şaşkınlık sesleri çıkardığı, ardından konuşma ve koşturma sesleri duyulduğu, babasının ise “Ağabeyi gelmiştir, yine kavga ediyorlardır” dediği kaydedildi.
DOSYADAKİ BULGULAR VE ŞÜPHELER
Olay yerinde kapıda zorlama izi bulunmaması ve hırsızlık olmaması, katilin tanıdık biri olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Çağla’nın tırnaklarından alınan DNA, iki farklı erkeğe ait çıktı ancak bugüne kadar kimseyle eşleşmedi. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz, katilin solak olduğunu ve cinayetin bıçaklama şekline bakıldığında planlı olduğunu belirtti. İlker Tuğaltay’ın da solak olması, şüpheleri artırıyor. Ayrıca, olay yerinde bulunan kanlı ayakkabı izleri ve botların kime ait olduğu tartışmaları devam ediyor.
ZAMAN AŞIMI BASKISI
Dosya, 5 Haziran 2020’de zaman aşımına uğrayacakken yeni delillerle durdurulmuştu. Avukat Ümit Altay’ın 2024’te sunduğu 14 maddelik dilekçe, ailenin 24 yıllık TV programlarındaki çelişkili ifadelerine dikkat çekti ve İlker Tuğaltay’ın 16 Ekim 2024’te ilk kez resmi ifadesinin alınmasını sağladı. Sosyal medyada, özellikle X platformunda, cinayetin çözülmesi için özel ekip kurulması çağrıları yükseliyor.
AİLENİN DURUMU VE ÇELİŞKİLER
Ağabey İlker Tuğaltay, cinayet günü Ordu’da olduğunu, kardeşinin ölümünü otobüs radyosundan öğrendiğini iddia etti. Ancak 2017’ye kadar resmi ifadesi alınmadı. Anne Gülnur Tuğaltay, cinayet günü doktorda olduğunu, komşusu Nilgün Çemberli’nin eve girip Çağla’yı bulduğunu anlattı. Ancak ailenin programlardaki çelişkili zaman çizelgeleri ve botların kime ait olduğu konusundaki belirsizlikler, şüpheleri artırıyor.
25 yıllık sır: Çağla Tuğaltay cinayeti aydınlatılmayı bekliyorGündem