Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasının en dikkati çeken bölümlerinden birini, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) hedef alan dava sürecine atıfla sarf ettiği sözlerle başlayan polemiğe ayırdı.

Hatırlanacağı üzere ana muhalefet lideri "Herkesi canı istediğinde 'Şu parti kapatılsın, kapatmıyorsa Anayasa Mahkemesi de kapatılsın' diyenlerin demokratlığını hatırlamaya davet ediyorum. Bir Stockholm Sendromu’na kapılmamaya, elinden zor kurtulduğumuz celladımıza aşık olmamaya davet ediyorum" ifadesini kullanmış, DEM Parti kanadının sert tepkisiyle karşılaşmıştı.

Özel, NEFES Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'e verdiği demeçte "Ben DEM Parti’yi doğrudan hedef almadım. 'Hangi siyasi parti olursa olsun' diye başladım cümleme zaten. AKP’nin MHP’nin Kürt seçmenlere neler yaptığını anımsattım sadece. Alınganlık göstermişler. Canları sağ olsun" dese de polemik devam etmişti:

- Tülay Hatimoğulları: "Celladına aşık olmak ya da Stockholm sendromu metaforunun bizler için kullanılması en hafif tabiriyle bir akıl tutulmasıdır. Bizler tarih boyunca bıkmadan, usanmadan, yılmadan bütün baskılara rağmen direnen devrimci, sosyalist ve yurtsever bir geleneğin temsilcileriyiz. Celladı da çok iyi tanırız."

- Tuncer Bakırhan: "Kurulduğumuz günden beridir onurlu bir mücadele de veriyoruz. Halkımız barış içinde, eşit ve özgür yaşamak istiyor. Böyle bir halkı sendromla itham etmek demokratik siyaset midir? Kürt halkına saygı duymak bu mudur Sayın Özel? Sizlerin huzurunda kendisine sormak istiyorum. Biz bu coğrafyadaki halklar, inançlar, devrimciler, ezilenler, emekçiler olarak celladı çok iyi tanırız."

'KILIÇDAROĞLU'NUN ADINI DUYMAYA TAHAMMÜL EDEMİYORLAR'

Tartışmaya bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil oldu. İlk olarak CHP'li belediyelere dönük davaları hatırlatan Erdoğan, Özel'in selefi Kemal Kılıçdaroğlu'nun yakın zamanda bir gazeteye verdiği söyleşiye atıfla şunları söyledi:

"Siz gidin kendi iç meselelerinizle uğraşın. Gidin gırtlağınıza kadar battığınız pislikten arının, yolsuzlukları ayıklayın.

Şimdi çıkmış artık ismini duymaya bile tahammül edemedikleri selefi Kılıçdaroğlu gibi birilerini cellat olmakla itham ediyor. Neymiş, DEM Parti'nin terörsüz Türkiye sürecine katkı vermesi Stockholm Sendromu'ymuş. İnsanda biraz utanma olur.

Hadi ülkeni bilmiyorsun, hadi ekonomiden, dış politikadan haberin yok insan kendi sicilini bilir. Sen ömrü boyunca hiç mi CHP'nin utanç lekeleriyle dolu tarihini okumadın.

'CELLAT GÖRMEK İSTİYORSAN AYNAYA BAK'

Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin ama benim Kürt kardeşim biliyor. Sayın Özel bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın. CHP'nin geçmişine baksın."

BARZANİ'YE TEPKİ: KABUL EDİLEMEZ

Erdoğan, eski Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani'ye de tepki gösterdi.

Barzani 29 Kasım'da Şırnak Valiliği tarafından Cizre'de düzenlenen 4. Melaye Ciziri Sempozyumu'na katılmış, yanında uzun namlulu silahlar taşıyan kamuflaj kıyafetli korumaların görüntüleri eleştirilere yol açmıştı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkgün gazetesine verdiği röportajda korumaların görüntülerini "rezalet" olarak nitelendirmişti.

Barzani'nin ofisinden Bahçeli'ye yanıt olarak yapılan açıklamada MHP liderinin ifadeleri "şovenist zihniyetin ürünü" olarak tanımlanmış "Biz, Allah’ın Devlet Bahçeli’ye hidayet verdiğini, ırkçılık ve şovenizmden vazgeçtiğini sanıyorduk" denilmişti.

Erdoğan, Barzani'nin ismini doğrudan anmasa da "İttifak ortağımız Sayın Devlet Bahçeli'yi hedef alan açıklamaları kabul edilemez bulduğumuzu ifade etmek isterim" dedi.

"Gerek Parti Sözcümüz gerekse Dışişleri Bakanlığımız konuya dair rahatsızlığımızı dile getirmiş, izahat yapılması istenmiştir. Bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli ve düzeltilmeli. Bundan sonra sürecin ivme kazanmasını umut ediyoruz" ifadesini kullandı.

'EKONOMİMİZ 21 ÇEYREKTİR KESİNTİSİZ BÜYÜYOR'

Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

Ekonomide yılın üçüncü çeyrek verileri açıklanmaya başladı. Yılın ilk 9 ayına dair turizm verileri paylaşılmıştı. Buna göre ilk 2025 yılının ilk 9 ayında ülkemizi ziyaret eden kişi sayısı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,6 artarak 49 milyon 993 bine çıkmıştı. Turizm gelirlerinde ilk üç çeyrekte 50 milyar doları yakalamıştık. Böylece tüm zamanların üç çeyrek rekorunu kırmıştık.

Ekonomimiz 21 çeyrektir kesintisiz sürdürdüğü büyüme çeyreğini 2025'in üçüncü çeyreğinde de devam ettirmiştir. Bu oranla OECD ülkeleri arasında 4. olduk G20 ülkeleri arasında da 5. sırada yer aldı.

'UMUTLARIMIZI ARTIRAN BİR TABLOYLA KARŞILAŞTIK'

Bu sabah kasım ayı enflasyon rakamları açıklandı. Orada da umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Kasım ayı enflasyonumuz 0.87, temel mal enflasyonu yüzde 18'ler seviyesine indi. Hizmet enflasyonundaki düşüş ise sürüyor.

'BULANIK SUDA SAZAN AVINA ÇIKAN SİMSARLARIN OYUNUNA GELMEYECEĞİZ'

Kira enflasyonunda da hızlı bir gerileme bekliyoruz. Bu güzel haberlerin hayırlı olmasını diliyorum.

'ASLOLAN 86 MİLYONUN DÜŞÜNCESİ'

Bulanık suda sazan avına çıkan simsarların oyununa gelmeyeceğiz. Elbetteki ekonomide oranlar, karşılaştırmalar önemlidir. Ama aslolan 86 milyonun düşüncesidir. Aslolan esnafın, tüccarın, emekçinin ne hissettiğidir.

Bu süreçte sadece rakamlara, oranlara bakmıyor, çarşıya, pazara, reel sektörün kalbinin attığı sanayi bölgelerine de kulak veriyoruz. Talep ve şikayetleri daima dikkatle dinledik. Bugün de hassasiyetimiz en üst seviyededir.

G20'de verdiğimiz mesajların bilhassa Afrikalı kardeşlerimiz nezdinde memnuniyetle karşılandığını gördük.

2026 yılı Türkiye açısından uluslararası zirveler yılı olacak. 200'e yakın ülkeyi Antalya'mızda ağırlayacağız. Temmuz ayında NATO Zirvesi'ni Ankara'da gerçekleştireceğiz.

'KIZILELMA HAVADAN HAVAYA HEDEFİ VURABİLEN İLK İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞI OLDU'

Yarın veya ertesi gün değil hatta bir asır sonra bile hayırla yad edilen eserler bırakalım. İstiyoruz ki çocuklarımıza her alanda müreffeh bir ülke emanet edelim. İstiyoruz ki Türkiye yüzyılının önündeki engelleri kaldıralım. Bizim yegane niyetimiz budur.

Geçtiğimiz günlerde savunma sanayimizde küresel bir başarıya imza attık. Kızılelma adını verdiğimiz insansız savaş uçağımız Murat isimli radarımızla tespit edilen bir savaş uçağını Gökdoğan isimli füzemizle havdan havaya tam isabetle vurmayı başardı.

Böylece KIZILELMA havadan havaya hedefi vurabilen ilk insansız savaş uçağı oldu. Türkiye hava savunmasında ciddi bir üstünlük elde etti.