Cumartesi Anneleri 1995 yılında Arjantin'deki Plaza de Mayo Anneleri gibi gözaltında kaybedilen yakınları için sokağa çıktı. İstanbul Taksim'deki Galatasaray Meydanı'nda her cumartesi günü evden götürüldükten sonra bir daha haber alamadıkları yakınlarının akıbetini sordu.

Bu arayış kimi zaman kesintiye uğradı kimi zaman da davalar ve gözaltılarla karşılık buldu. Bu yıl Cumartesi Anneleri 30. yılında.

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Cumartesi Anneleri'nin eylemlerinin 30’uncu yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı ve Cumartesi Anneleri’nin Türkiye’nin en uzun soluklu eylemi olduğuna dikkat çekti.

Cumartesi Anneleri’nin Türkiye’nin en uzun soluklu eylemi olduğuna dikkat çekti.

'KAYIPLARIMIZ NEREDE?'

Tanal açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Cumartesi Anneleri; Türkiye’nin utanç verici ‘zorla kaybetmeler’ tarihine karşı vicdanın, direnişin ve hafızanın adıdır. Bugün bir kez daha, 30’uncu yıl dönümünde hep birlikte haykırıyoruz; kayıplarımız nerede?

Onlar, sadece kendi yakınlarını değil, bu topraklarda hak arayan herkesin sesi oldular. Yakınlarının akıbetini sormanın, mezar yerini öğrenmenin ve adalet istemenin bir suç olmadığını, bir insan hakkı olduğunu herkese gösterdiler.

'BU KARANLIĞA YÜZLEŞME SON VERİR'

Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi, bize hakikatin üstünün ne olursa olsun örtülemeyeceğini gösterdi. İnatla ve ısrarla sürdürülen bu mücadelede gerçek adalet mutlaka sağlanacak. Bizler de her zaman bu haklı mücadelenin yanında olacağız. Çünkü bu mücadele sadece yakınlarının akıbetini soranların mücadelesi olmanın dışına çıkarak artık Türkiye’nin demokratikleşmesi mücadelesi olmuştur. İnsanın, karanlığın tüm zorba yanlarına inat, kaybettirilemeyeceği gösterilmiştir. Ancak bu karanlığa son verecek şey yüzleşmedir, yüzleşmeden olmaz, yüzleşmeden hakikat karanlıktan kurtulamaz.

'GERÇEK BARIŞ HAKİKATİN ORTAYA ÇIKMASIYLA OLUR'

Bu mücadelede zamanaşımı denilerek kapatılan dosyalar var. Gerçek bir barış, hakikatle, hakikatin ortaya çıkarılmasıyla olur. Bu sebeple yeniden yargılamanın yolu açılsın. Suçlular cezasını alsın. Ancak böyle gerçek adalet sağlanır ve böylece bir daha benzer acıları yaşamayız.”