NİSANUR YILDIRIM / NEFES
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Doğan, tahliyesi bir yıl üç ay ertelenen ve 10 yıldır İmralı’da tutuklu olan terör örgütü PKK üyesi Veysi Aktaş’ın tahliye edilmesinin ardından kamuoyunda yaşanan tartışmalara ilişkin şunları söyledi:
"30 yıl hapis yatmış, infazını tamamlamış ama buna rağmen Cezaevi Gözlem ve İdare Kurulları dolayısıyla yani keyfi kararlarla tahliye edilmemiş insanların neden hala hapiste olduğu ile ilgilenilmeli. Bu ülkede farklı düşündükleri için insanlar 30 yıl hapis yatıyorlarsa bugün onların tahliyeleri sevinç, endişe nedeni değil; dönüp geriye bakma nedeni olmalı. Ama biz '30 yıllıklar neden tahliye ediliyor' diye sorulduğunu görüyoruz. 'Acaba arka kapıları ardında bir pazarlık yapıldı da bu yüzden mi tahliye oluyorlar?' Hadi söylenemeyeni de söyleyelim. Beklentimiz toplumun beklentisi ve toplumun beklentisi de adaletin tesis edilmesi. Güçlerimizi birleştirmeye ihtiyacımız var, birbirimizi zayıflatmaya ihtiyacımız yok. O yüzden Meclis’te kurulacak olan komisyona da böyle yaklaşmak gerekli.”
ÖZEL’E YANIT VERDİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Diyarbakır'da demokrasi, İstanbul'da otokrasi olmaz” sözlerini değerlendiren Doğan, “Kim Diyarbakır'da, Van'da demokrasi olduğunu iddia edebilir? Onlarca yıldır kayyumla yönetilen şehirlerden bahsediyoruz. Eğer siz bunu derseniz haklı olarak Diyarbakır'da, Van'da, Mardin'de, Şırnak'ta yaşayan insanlar, 'Buraya demokrasi geldi de biz mi görmedik? Onlarca yıldır demokrasi mücadelesindeyiz' diye sorarlar. Mücadelemiz hem İzmir hem İstanbul hem Şırnak hem Diyarbakır içindir” dedi.
KOMİSYONUN İSMİ NE OLACAK?
Komisyon isminin ne olacağına dair tartışmalara da değinen Doğan "İçinde kardeşliğin, dayanışmanın, adaletin, demokrasinin, barışın, eşitliğin geçtiği kavramlara ilişkin yaklaşımımız sanıyorum ki son derece açık" diye konuştu ve Meclis’teki komisyon ile DEM Parti arasındaki irtibatı sağlayacak bir komisyonun da olacağını sözlerine ekledi.
Doğan terör ifadesine ilişkin ise "Biz en başından beri süreci “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” olarak adlandırıyoruz. Bizim için olması gereken de budur. Eşit kardeşlik ve demokratik Türkiye’nin de ihtiyaç duyduğu iki önemli kavram, iki önemli ihtiyaç aynı zamanda. Eşitlik bu temelde kurulacak. Kardeşlik ve kalıcı, adil ve onurlu bir barış bu temelde inşa edilecek. Dolayısıyla siyasi ve hukuki altyapısı oluşturulacak bir tanınma içerecek" dedi.