İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, tv100'de Başak Şengül’ün sunduğu ‘Özel Röportaj' programına katılarak soruları yanıtladı.
CHP'ye yönelik kayyum iddialarını değerlendiren Dervişoğlu, "CHP'ye kayyum ataması gündeme geldiğinde CHP'ye bırakın kayyum atamayı, bunun düşünülmesinin bile çılgınlık olacağını ifade etmiştim ama Türkiye'de olmayacak bir iş yokmuş gibi bakmak lazım. Hala ilk gün bulunduğum yerdeyim. CHP'yi kayyum atamayı akıldan geçirmek bile bir siyasi çılgınlıktır" ifadelerini kullandı.
CUNTA TANIMI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in iktidara yönelik 'cunta' çıkışıyla başlayan tartışmalara dair Dervişoğlu, "Ben cunta tanımlamasını eksik ve yetersiz bulurum. Cunta, askeri bir darbe sonucunda iş başına gelmeyi planlayan yapıyı tanımlar. AK Parti demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş bir iktidardır ama AK Parti’nin iktidar olabilmesinin yol taşları farklı farklı yöntemlerle döşenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bile referandumdan çıktığı dönem olağanüstü hâl şartlarında inşa edilmiştir. Ayrıca bu sistemi değişikliğinin yaşama geçirilmesinin gerekçesi de zaten; ‘birtakım yetkileri cumhurbaşkanı kullanıyor, bu yetkileri hukukileştirmek adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin gerekliliği ifade edilerek yola çıkılmıştır. Olağanüstü hâl şartlarında bir referandum gerçekleştirilmiştir. Mühürsüz zarflar geçerli kabul edilmiştir. Seçimler elbette millet iradesini yansıtır ama doğru yöntemlerin kullanılmaması söz konusu ise referandumun şaibeli olduğunu söylemek mümkündür... " değerlendirmesini yaptı.
"Bu iktidar bana göre cunta değildir ama öyle uygulamaları vardır ki cunta yöntemlerine rahmet okutur" diyen Dervişoğlu, özellikle sistem değişikliği sonrası değiştirilen anayasa maddelerinden hareketle iktidarın bir kayyum gibi devletin başına çöktüğü kanaatini taşıdığını vurguladı.
İMAMOĞLU SORUŞTURMASI
Dervişoğlu, İmamoğlu hakkındaki soruşturma için "Hepimiz bu hukuki mi siyasi mi diye tartışıyoruz. Bu bile Türkiye açısından çok enteresan bir tartışma. Eğer bu soruşturma hukuki ise usulüne uygun mu bakılması gerekir. Ama soruşturmadan önce bir diploma iptali söz konusu. Bu iptal, soruşturmanın zamanlaması açısından birtakım tartışmaları beraberinde getirdi ve bu soruşturmanın siyasi müdahale barındıran bir soruşturma olduğu gerçeği ile buluşturdu. Bu soruşturmanın hayata geçirilmesi, zamanlaması ve diğer olaylarla bağlantılandırılması hali siyaseten de bu kararı alan insanları zor duruma düşürüyor. Türkiye’nin birçok belediyesinde yolsuzluk iddiası varken sadece İstanbul’a yöneltilmiş bu soruşturmaları masum gösteremezler" değerlendirmesini yaptı.
BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Turpun büyüğü heybede’ çıkışına dair Dervişoğlu, "Turp bir hukuki soruşturmada pazarlık konusu edilerek yargını sofrasına indirilmiyorsa o zaman bazı delillerinin siyasiler açısından şantaj amaçlı kullanılabilme ihtimali de beraberinde geliyor. Siz elinizde deliller yetersizken birilerini talimatıyla düğmeye basıp birilerinin önünü kesme amaçlı yapıyorsunuz hissiyatı oluşuyor. Türkiye’de zaten en çok zedelenen duygulardan biri adalet, bu da adalet duygusunun zedelenmesine vesile oluyor" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İmamoğlu soruşturmasına dair açıklamasına da işaret eden Dervişoğlu, "İktidara yakın çevrelerde de buna yakın kaygıların yaşandığını söyleyebiliriz" ifadesini kullandı.
Altılı Masa sürecinde parlamenter sisteme dönüş vaadinin seçmen tarafından karşılık bulup bulunamadığına ilişkin Dervişoğlu, "O dönemde ‘bunu yapacağız’ diyenlerin kullandığı yöntemler geçerli yöntemler olmayabilir. Cumhurbaşkanı olacak kişinin millete vereceği bir taahhüt olmalı diyorum ben parlamenter demokratik sistemi. Bu bizim siyasi varlığımıza zarar veriyor diye istemiyorum. Türk milletinin geleceğine zarar veren bir yönetim anlayışı olduğu için bütün bunları ifade ediyorum" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'IN YENİDEN ADAYLIĞI
"Erken seçim ister misiniz" sorusuna Dervişoğlu, "Erken seçim isterim. Recep Tayyip Erdoğan’ın böyle bir yetkisi var. Eğer Türkiye’nin bu sistemle yönetilmediğine dair bir kanaat hasıl olursa kendisinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin mevcut aritmetiğiyle beklentisine karşılık bulabilecek bir biçimde yönetim anlayışını yaşama geçiremiyorsa, bu sistemle bu ülkeye idare edemiyorsa; Tayyip Erdoğan'ın re ’sen erken seçim yapma hakkı var Anayasamıza göre. Ama erken seçim TBMM'den siyasi partilerin ittifakıyla 360’lık bir milletvekilinin çoğunluğuyla çıksın da Recep Tayyip Erdoğan’a yeniden aday olabilme imkânı versin diye bekliyorlarsa İYİ Parti olarak o beklentiye cevap vereceğimizin bilinmesini isterim" yanıtını verdi.