Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin 11’inci Olağanüstü Kongresi'ne katıldı. Samsun Büyükşehir Belediyesi Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salonu’nda düzenlenen kongre öncesinde konuşan Destici, ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu.

"SAVUNMA, GIDA, İLAÇ VE AŞIDA KENDİ KENDİMİZE YETMEK ZORUNDAYIZ"

Türkiye’nin savunma sanayisindeki yerli üretim kapasitesinin kritik önem taşıdığını belirten Destici, şunları söyledi:

- "Elbette ki ülkemizin son yıllarda yaptığı önemli yatırımları, gelişmeleri de takdir ediyoruz ve takdirle takip ediyoruz. Savunma sanayisi başta olmak üzere ki Samsun'a da, Çarşamba'ya da bu anlamda bir yatırım yapılacak olmasından da büyük memnuniyet duyduğumu ifade ediyor ve Samsun'umuza hayırlı olsun diyorum.

- Yine sıkça söylediğimiz bir şey var. O da nedir? Özellikle şu üç alanda gıdada, savunmada, ilaç ve aşıda kendi kendimize yetmek zorundayız. Pandemi ve savaşlar bize gösterdi ki; eğer kendiniz üretemiyorsanız aşıyı size vermiyorlar. Zamanında vermiyorlar. Önce kendi vatandaşına daha sonra dışarıya veriyorlar.

- İşte yine Ukrayna – Rusya Savaşı'nda gördük. Pandemide gördük. Buğdayı satmıyorlar. Önce kendi vatandaşına veriyorlar. Ve savunma sanayisi. Harekatlarımızda gördük, savaşlarda görüyoruz. Eğer kendiniz üretmiyorsanız parasıyla dahi size vermiyorlar.

- İşte Fırat Kalkanı Harekatı'nda uçaklarımızın, obüslerimizin akıllı bombaları bitti ve biz paramızı da alamadık. Ama Allah'a hamdolsun şu anda bunların tamamını ülke olarak kendimiz üretiyoruz. Bunun için de bu üretime katkı sağlayan herkese de Samsun'dan da her yerden de teşekkür ediyorum.”

"ABD VE İSRAİL TAKMIŞ TASMAYI, NEREYE ÇEKERLERSE PKK ORAYA GİDİYOR"

DEM Parti ve terör örgütü PKK ile ilgili sert açıklamalarda bulunan Destici, şunları söyledi:

- "Reddediyoruz, kabul etmiyoruz. Biz el sıkıştırmasını, pazarlık yapılmasını, konuşulmasını hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Çünkü neden? Çünkü bunların kendi iradeleri yok. Bunlar Amerika'nın emrindeler. İsrail'in emperyalizmin uşağı.

- Onlar bunların boynuna takmış tasmayı nereye çekerlerse oraya gidiyorlar. Onun için geçtiğimiz günlerde de söyledim. Eğer gerçekten bir silah bırakmadan terör örgütünün kendini feshetmesinden, terörle mücadeleden bahsediliyorsa ve bu konuda terör örgütünün siyasi uzantısı DEM Partisi samimi ise önce şu ilçe binalarına şu ay yıldızlı al bayrağı bir assın bakalım. Asıyor mu? Yok, asmıyor.

- Türk Milletinin, Türk devletinin sembolü olan, Türkiye Cumhuriyeti'nin sembolü olan, bağımsızlığının timsali olan ay yıldızlı al bayrağı eline alamayan, ilçe binasını asamayanla biz nasıl kardeş olacağız? Biz nasıl iç cepheyi güçlendireceğiz?

- Erzurum'da program yaptılar, saygı duruşunda ayağa kalkmadılar, İstiklal Marşı okunurken birisinin bile ağzı oynamıyordu, kıpırdamıyordu. Bir tanesi bile söylemedi. Bunlarla nasıl birlik olacağız? Onun için bunlar yokmuş gibi davranmamızı istiyorlar. Bunlar gibi yokmuş, bunların hiçbirisi olmuyormuş gibi nasıl davranacağız? Davranamayız."

"DEVLETİN VARLIĞININ, MİLLETİN BİRLİĞİNİN YANINDAYIZ"

BBP'nin duruşunun net olduğunu dile getiren Destici, “Bu konuda bizim duruşumuz bellidir. Yani biz duruşumuzdan da, davamızdan da, yolumuzdan da vazgeçmeyiz. Çünkü sadece İ′la-yı Kelimetullah diyerek önceliği Allah'ın rızasını kazanmak ve bu asil ve necip Müslüman Türk milletine hizmet etmek olan Türk İslam ülkücüleriyiz. Şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun geride bıraktığı yol arkadaşlarıyız. Onun için biz devletimizin varlığının yanındayız. Biz ülkemizin bütünlüğünün yanındayız. Biz milletimizin birliğinin kardeşliğinin yanındayız" dedi.

PAPA'NIN ZİYARETİNE DE TEPKİ GÖSTERDİ

Destici, Papa 14. Leo'nun Türkiye ziyaretine ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Destici şu ifadeleri kullandı:

- "1,5 milyar Katoliğin ruhani lideri ve Vatikan’ın ilk Amerikalı Papası olan XIV. Leo’nun ilk yurt dışı ziyareti Ankara oldu. Ardından İstanbul ve İznik…

- Büyük Birlik Partisi olarak açıkça ifade edelim: Bu gezinin, sadece 'turistik' değil; açıkça 'politik' ve 'teolojik' bir anlam taşıdığını görmekteyiz.

- Vatikan’ın klasik apostolik gezi protokolü içinde ilerleyen bu geziyi sırf 'kültürel-diplomatik nezaket' ya da 'masum bir anma etkinliği' diye değerlendirmek safdillikten öteye gitmez.

- İznik ziyaretinin 'tarihsel', 'dini', 'ideolojik' ve doğal olarak 'politik' bir anlam taşıdığını düşünüyoruz. Bunu görmeyip sadece bu ziyaret programını 'turistik hoşluk' ya da 'masum bir anma etkinliği' olarak öne çıkarmak ya tarih bilmezlik ya da bilmezden gelmektir!

- İznik hiç bir zaman nötr bir mekan olmadı, olmayacak da... Bu ziyaret bir gövde gösterisi olmayabilir; fakat kesinlikle bir 'hesaplaşma'dır. Hem Hristiyan dünyasının kendi iç hesaplaşması, hem de bizim kadim tarihimizle hesaplaşması…

- Devlet ve Millet olarak paniklemeye gerek yok, ama ayakta uyumanın da alemi yok!

- Biliyoruz ki, tarih, sembollerle de yazılır. Ve bugün İznik’te bir sayfa daha çevriliyor. Yeter ki aziz Türk devleti ve milleti olarak gözümüzü açık tutalım. Evelallah bunun da üstesinden geliriz."