2025 yılı boyunca yatırımcıların gözdesi olan altın, ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinde yaşanan olumlu gelişmeler sonrasında bu hafta ivme kaybetti. Doların değer kazanmasıyla birlikte, hafta içinde 4 bin dolar seviyesinin altına indi.

BANK OF AMERICA: 2026’DA 5 BİN DOLAR MÜMKÜN

Bank of America, bu gelişmelerin ardından altın fiyatı tahminini güncelledi. Banka, 2025’in dördüncü çeyreği için ons başına ortalama 3 bin 800 dolar öngörürken, 2026’da fiyatların 5 bin dolara yükselebileceğini belirtti.

Uzmanlara göre, ABD ekonomisindeki pozitif sinyaller ve ticaret diplomasisindeki yumuşama, doların yeniden güç kazanmasına neden oldu. Bu durum, yatırımcıların güvenli liman olarak altına yönelmesini bir süreliğine yavaşlattı.

CİTİ TAHMİNLERİNİ DÜŞÜRDÜ

Küresel piyasalardaki yön değişimi ve ABD’nin yeni ticaret görüşmeleri nedeniyle Citi, altın ve gümüş fiyat tahminlerinde aşağı yönlü revizyona gitti. Banka, altın tahminini ons başına 4 bin dolardan 3 bin 800 dolara, gümüş tahminini ise 55 dolardan 42 dolara indirdi.

HSBC REVİZE ETTİ

Uluslararası banka ve Londra külçe piyasası aracı HSBC ise, altının yıl sonuna kadar 3.700 – 4.050 dolar aralığında işlem göreceğini tahmin ediyor. Banka, 2026 yılı sonunda fiyatın 3.800 dolara kadar gerileyebileceğini bildirdi.

HSBC, yıl başında altının 2025 ortalamasını 2.683 dolar olarak öngörmüş, bu rakam piyasa beklentilerinin altında kalmıştı. Ancak yılın büyük bölümünde altın ortalama 3.291 dolar seviyesinde seyretti.

Global aracı kurum StoneX’in servet yönetimi bölümünden Michael Lytle, altının mevcut durumunu “kazançlarını sindirme süreci” olarak nitelendirdi.

Lytle, “Altın, ekim ortasına kadar altı haftada yüzde 25 yükselmişti. Bu sert çıkışın ardından doğal bir düzeltme yaşanıyor” ifadelerini kullandı.

BLACKROCK: PİYASA HENÜZ KEŞFEDİLMEDİ

BlackRock World Mining Fonu, portföyünde en yüksek payı altın ve bakıra vererek bu artıştan önemli kazanç elde etti. Fonun Eylül 2025 itibarıyla portföy dağılımında altın yüzde 37,3, bakır ise yüzde 20,6 paya sahipti. Fonun eş yöneticisi Evy Hambro, bu iki metalin performansına rağmen emtia piyasasının genelde hâlâ “keşfedilmemiş” olduğunu vurguladı.

Hambro’ya göre altının son dönemdeki yükselişinin arkasında, hükümetlerin yüksek harcama oranları ve artan bütçe açıkları nedeniyle yatırımcıların nakit ve devlet tahvillerinden uzaklaşması etkili oldu. Hambro, “İnsanlar güvenli varlıklara yöneliyor. Hükümetler mali sorunlarına çözüm planı ortaya koymadıkça, bu eğilimin yön değiştirmesi zor” dedi. Hambro, altın ve bakırın öne çıkmasına rağmen, önümüzdeki dönemde geniş çaplı bir emtia rallisinin yaşanabileceğini belirtti. Son büyük emtia yükselişinin 2000’li yılların başında, Çin’deki hızlı kentleşme sürecinde yaşandığını hatırlattı.